Katılımcıların yüzde 36'sı sigara, nargile ve elektronik sigara gibi çeşitli tütün ürünleri kullanıyor. Araştırmaya göre tütün kullanan öğrenciler, risk almayı seven, heyecan arayan ve kuralları zorlamaya eğilimli bireyler olabiliyor. Nöropsikolojik bulgular, sigara içen öğrencilerin davranış kontrolü ve dürtü bastırma ile ilişkili olan orbitofrontal korteks bölgesindeki testlerde içmeyenlere göre daha kötü performans gösterdiğini ortaya koydu. Bu durum, davranışsal disinhibisyonun bağımlılıkla ilişkili olabileceğini düşündürüyor.
Tütün kullanımının erkek öğrenciler arasında daha yaygın olduğu, katılımcıların yüzde 71'inin ailesinde tütün kullanan en az bir kişi bulunduğu ve ilk denemelerin çoğunlukla arkadaş ortamında yapıldığı belirlendi. Aile ve akranların rol modeller olarak tütün kullanımını teşvik edici etkisi öne çıkıyor.
SADECE BİLGİLENDİRME YETERLİ DEĞİL
Araştırmanın umut verici bulgusu, tütün kullanan öğrencilerin çoğunun henüz düşük düzey bağımlılık göstermesi. Ekip, bu durumun erken müdahale için fırsat sunduğunu belirtiyor. Öğrencilerin yüzde 67'si tütünün zararlarının farkında olmasına rağmen kullanıma devam ediyor. Bu nedenle, sadece bilgilendirmenin yeterli olmadığı; aile odaklı, akran desteğini içeren, nargile ve elektronik sigaraya özel yaklaşımların bulunduğu, stresle başa çıkma becerilerini geliştirmeye yönelik çok boyutlu ve bütüncül müdahale programlarına ihtiyaç olduğu vurgulandı. Araştırmacılar, Transkraniyal Doğru Akım Uyarımı gibi yeni mücadele yöntemlerinin ise kültürel faktörlerden etkilenebileceği (nörokültürel hipotez) uyarısını yapıyor.