ÜLKELERİ KADINLAR YÖNETSEYDİ…

Olmaz ya, farz edelim İslam dünyasını kadınlar yönetiyor… Sadece başbakanların kadın olduğu yönetimlerden bahsetmiyorum. Devlet yönetiminde yer alanların, yüzde doksan dokuzu kadın olsun… Nasıl bir hayatımız olurdu, acaba?

Düşünün bir kere, cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar ve bütün devlet görevlileri kadın. Erkekler gişelere bakıyor, nadiren ara yönetici konumunda. Tabii, böyle bir dünyada araba ve bilumum reklamlar da daha çok erkekler boy gösteriyor olsun. Para ve güç kadınlarda olduğu için doğal olarak ürünlerin cazibesini artırmak için erkek çekiciliği ön plana çıkarılacak. Şimdinin tam tersi yani…

Tabii, devleti yönetenler iyi eğitim almış kadınlardan oluşacaktı. Zarif, nazik, zeki kadınlar…

İslam dünyasında bu kadar kan ve gözyaşı olacağını hiç zannetmiyorum. Çok komik çatışmalar görebilirdik ama hele çocuk ve masumların öldürülmesine hiçbir kadın katlanamazdı. Hiçbir kadın vahşice kimseyi öldüremezdi, eğer ruhsal bir problemi yoksa.

Ayrıca çok detaylı ve insan odaklı düşündükleri için ülke hizmetleri daha geniş çaplı, sağlıklı olurdu. Ve yapılan mimari hizmetlerde estetik kesinlikle göz ardı edilmezdi.

Bir diğer ülke kadınına duydukları kıskançlıkla kendi ülkesini mamur ederdi. Güç gösterisinden ziyade, güzellik gösterisiyle yarışırlardı. Şıklık ve zarafet yarışında sınırlar olanca gücüyle zorlanırdı ama kimsenin derdi, toprak almak ve sınırları genişletmek olmazdı. Sahip olduğu topraklarda mutlu olmanın ve mutlu etmenin yollarını arardı. Erkeklerle kıyasladığımda, kadınlar bunda da erkeklere göre daha başarılı olurdu.

Yine farz edelim ki, ülkeler arası problemler çıktı(gerçi kadınların yönettiği ülkelerde daha çok nelerden problem çıkabilir, ben pek düşünemiyorum ama olsun).Nasıl bir diplomatik çözüm aranırdı? Öyle zannediyorum ki birbirinin şefkatini uyandıracak politik konuşmalar yapılırdı. Eğer doğru bir dil kullanılmışsa büyük bir ihtimalle başarılı olunurdu.

Kadınların yönettiği bir ülkede, seslerden biraz başımız ağrıyabilirdi, bazen komik kavgalara tanıklık edebilirdik, fakat çok renkli bir hayatımız olabilirdi. Bence kimse aç kalmazdı, çünkü kadınlar ekmeğini gerçekten taştan çıkarabilirdi. Yaratıcılıkta erkeklere göre çok daha yetenekliler. İnce diplomatik işleri erkeklere göre çok daha iyi başarabilirler.

Bütün bunları yaparken teknik konularda zayıf kalırlardı. Ancak bu konularda erkeklerden yardım isteyecek kadar da alçak gönüllü olurlardı. Erkeklerde olduğu gibi “bir kadın mı bana akıl verecek” diye garip bir yenilmişlik psikolojisine girmezlerdi.

En büyük zaafları merhametleri olurdu.

En büyük savaşları da aşkları, ailesi ve çocukları için yaparlardı. Bana göre kadınlar için hayat bunlardan ibaret. Yetmez mi? Zaten hayat aşktan, sevgiden ve masumiyetten başka nedir ki?