Tehlikenin farkında mıyız ?

Büyük can ve mal kaybına neden olan ve asrın felaketi olarak adlandırılan 17 Ağustos 1999'daki Marmara depreminin merkezi olan ilimizde ve depremden önemli oranda etkilenen civardaki 6 ilde yaşayanlar, başlıktaki soruyu bir kez daha kendilerine sorup yanıt aramalıdır.

Çünkü, asrın felaketinden sonra zararların en aza indirilmesi amacıyla getirilen 

Zorunlu Deprem Sigortası'nda hedeflere hala ulaşılamadı.

Devletin güvence olarak sunduğu Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), konutları depreme ve depremin doğrudan neden olduğu yangın, infilak, yer kayması ve tsunami gibi afetlere karşı güvence altına alıyor.

Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasının başladığı 27 Eylül 2000'den itibaren gerek kurum gerekse sigorta şirketleri, toplumda sigorta bilincini artırmak amacıyla çok sayıda kampanya düzenledi.

Ama, o büyük depremin 17. Yılına gelmiş olmamıza rağmen Türkiye'deki 17 milyon 661 bin 690 konuttan sadece yüzde 42,10'unun, yani 7 milyon 430 bin 478 konutun Zorunlu Deprem Sigortası bulunuyor. 

DASK’taki veriler, ülkede en yoğun kentleşmenin yaşandığı ve 6 milyon 14 bin 550 konutun yer aldığı Marmara’nın, deprem sigortasına en fazla ilgi gösteren bölge olduğuna işaret ediyor. 

Yüzde 51,80'lik oranla 3 milyon 114 bin 773 konut Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılan Marmara Bölgesi'ni yüzde 41,40 ile İç Anadolu, yüzde 39,30 ile Ege, yüzde 35,90 ile Akdeniz, yüzde 34,10 ile Karadeniz, yüzde 31,30 ile Doğu Anadolu ve yüzde 29 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi izliyor.

Kocaeli mi ?

DASK ile teminat altına alınan konutların illere göre dağılımına bakıldığında, 3,6 milyon konutun yer aldığı İstanbul 1.9 milyon sigortalı konut sayısıyla ilk sırada yer alıyor. 

İstanbul'u Bursa, Kocaeli ve Tekirdağ takip ediyor. 

Sigortalılık oranlarına bakıldığında da yüzde 69,30 oran ile Yalova dikkat çekiyor. Yalova'yı yüzde 64,10 ile Tekirdağ, yüzde 62 ile Sakarya, yüzde 55,20 ile Çanakkale izliyor. Sigortalı konut sayısında ilk sırada yer alan İstanbul’daki sigortalılık oranı ise yüzde 52. 

Erzincan ve Van gibi büyük depremlerin yaşandığı illerin bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi, sigortalı konut sayısı açısından son sırada bulunuyor. Bölgede Malatya 53 bin 539 sigortalı konut sayısıyla, Erzincan da yüzde 53,80'lik sigortalılık oranıyla dikkati çekiyor. Hakkari'deki sigortalılık oranı ise sadece yüzde 9,30. 

17 Ağustos 1999 depreminin ardından 12 Kasım 1999’da deprem yaşayan Düzce ise halihazırda Karadeniz Bölgesi'nde yüzde 74,50 ile sigortalılık oranı en yüksek il konumunda bulunuyor. 

Bu önemli konuda görev yapan DASK’ın Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, acı bir gerçeğe dikkat çekerek, hepimizin, asrın felaketinden yeterince ders almadığımızı ve gerçek bir tehlikenin de aslında farkında olmadığımızı ortaya koyuyor.

Diyor ki;

‘’Depremin yaşandığı 1999 yılında Türkiye’de sadece 500 bin civarında deprem teminatlı konut varken, bugün yürürlükteki poliçenin 7,4 milyonu geçti. Bu, ortalama her 10 evden 4'ünde zorunlu deprem sigortası bulunduğu anlamına geliyor. Söz konusu rakamlar, bir gelişme olduğunu çok net gösterse de maalesef yeterli seviyede değil. Zorunlu deprem sigortası teminatını 10 milyona çıkarma hedefimiz bulunuyor. Çalışmalarımızın nihai hedefi ise Türkiye’deki tüm konutların zorunlu deprem sigortası ile güvence altına alınmasıdır." 

Son bir not;

DASK Eylül 2000'de kuldu. O günden bu yana, kurum  835 milyon 680 bin 451 lira prim toplamış. Ve, 17 yılda meydana gelen 512 deprem sonrasında hasar sahiplerine toplam 166 milyon 914 bin 550 liralık ödeme yapıldı.

Kaynağa ve kullanım oranına bakar mısınız ?

Tehlikenin farkında mıyız ?

Bu sorunun yanıtını ararken, her türlü tehlikeyi göz ardı etmemek ve bütününe yanıt üretmek gerekiyor.