SÖYLEYENE DEĞİL SÖYLETENE BAK...!

İsmail Kadı

 

Anlatılanlara bakarsanız demokrasinin önündeki engelleri kaldırmak için özgürlüklerimizi tehdit eden tehlikeyi ortadan kaldırmak uğruna harekete geçilmiştir.

Yapılan açıklamalara göre, demokrasiyi engelleyen 12 Eylül Anayasası değiştirilecek yerine daha özgürlükçü ve çoğulcu yeni anayasa getirilecek!

Bir zamanlar “Netekimin” darbe sonucu oturduğu makama 12 Eylül anayasasını bile vermediği diktatöryel içerik bugün yerleşmiş durumda.

Aslına bakarsanız bir orta oyunudur gidiyor.

Cambaza bak cambaza numarasıyla dikkatler dağıtılıyor.

Esasen hedef özgürlükleri genişletmek değil.

Aklı başında herkes şunu çok iyi biliyor.

Kurbağa misali alıştıra alıştıra sistem değiştirilmek isteniyor.

Hergün yeni bir dayatma ile karşı karşıyayız.

Muhalefet’in çıtı çıkmıyor.

Hiç kimse Kenan Evren anayasasını bahane etmesin.

Benim anlamadığım konu CHP’nin başına bu kadar çorap örülmesine rağmen hiç birşey olmamış gibi davranmasıdır.

Demokrasi önce yerelden başlar.

Şeffaf olmayan yönetimlerin demokrasi diye bir derdi olmaz.

Devletin kurumsal yapısı tepeden tırnağa değişti.

Kamu kurumlarında iktidara yakın olmayan hiç kimseye temsil hakkı yok.

Ayrıca 12 Eylül Kurucu meclisinin bile Kenan Evren’e vermediği yetki 12 Eylül anayasası bahanesiyle Başkanlık sistemine devredilmek isteniyor.

Güçler ayrılığı ilkesini tümüyle yok sayan o yetkilerin bazılarını birlikte sorgulayalım.

Başkan’a meclisi fest etme yetkisi verilmek isteniyor!

Başkan’a yasaları veto etme yetkisi!

Başkan’a kanun hükmünde kararname yetkisi verilmekte!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ise bu kararnameler üzerinde her hangi bir tasarruf ve denetim yetkisi olmayacak.

Bu durum kişiye özel her türlü tasarruf imkanı sağlar.

En fazla yakındığımız 12 Eylül anayasası bile mumla arar hale gelebiliriz.

Benim vermediğim bir yetkiyi siyasi partiler kullanamaz.

Kötü yasa yapıcıları önce aydınları susturur, ardından ülkeyi karanlık bir sürece sokar...!

Anayasa tartışmaları tüm hızıyla sınırlı bir çevrede tartışılıyor.

Toplumun büyük bir kesimi olup bitenden habersiz!

Böyle günlerde aydınların yüksek sesle toplumu bilgilendirmesi gerekir.

Aksi halde topluma giydirilen deli gömleği 30 yılda bile zor çıkartılıyor.

12 Eylül anayasasının üzerinden 36 yıl geçmesine rağmen halen daha neyi tartışıyoruz...

Bütün bu gelişmelerden toplumun önemli bir kısmı habersiz veya yanlış bilgilenme yapılıyor.

82 anayasasının tortularını tartışırken daha ağır sonuçlar doğuracak günlere sürüklenmeyelim.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.