SOKAĞIN SAKİNLİĞİ

İsmail Kadı

 

Günlük yazı yazma işini bazen azaltmak geliyor .

Bunun nedeni yazı yazmaktan bıktığım veya yorulduğum anlamına gelmesin.

Tam aksine bu işi her geçen gün daha fazla severek ve heyecan duyarak yapmak istiyorum.

Üstelik suya sabuna dokunmadan her tarafı idare eden insanları gördükçe heyecanım daha da artıyor.

Aklıma Aziz Nesin’in Zübükzade’si geliyor.

Bu mesleğin özelliği gördüğün yanlışı, yapılan güzel işleri topluma aktarmaktır.

Tek taraflı yapılan yayınlar, reklam ve promosyon kapsamına girer.

Promosyon ve reklam mesleğini küçümsemek anlamında bu ifadeyi kullanmadım.

Benim amacım sokağın sessizliğini sorgulamaktır.

Vatandaş pek çok konuda bilgi sahibi ancak bu bilgiyi bir başkasıyla paylaşmak niyetinde değil.

Kısacası insanlar her şeyi görüyor, gördüklerini kendisine saklıyor.

Artık tereciye tere satma zamanı geride kaldı denebilir.

Sokaktaki insanı çevirin, şehrin nasıl yönetildiğini sorun, tüm teferruatı ile öğrenme fırsatı bulursunuz.

Yaz aylarında sokaklar tenhalaşıyor.

Bu insanlar bir anda nereye kayboldu söyleme ihtiyacı duyuyorsunuz.

Göç alan şehirlerin büyük çoğunluğu yaz aylarında Anadolu’ya taşınıyor.

Eğer göç olayı olmasa daha büyük sıkıntılar yaşanır.

İnsanlar şehrin boğucu ve yorucu ortamından kısa süreli de olsa uzaklaşmış oluyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.