Endişeleriyle korkularıyla özellikle de saplantılı sanal korkularıyla baş edemeyenlerin hayatları sıkıcı olur yani hayattan tat almazlar nasıl yaşadıklarını bile anlamakta güçlük çekerler işlerinde başarılı olamazlar toplumla yakın çevreleriyle sağlıklı ilişkiler kuramazlar evlilikleri sağlıklı yürümez cinayet işleyenler bu yüzden işliyorlar bu tür psikolojik rahatsızlıkları olan insanların hemen bir doktora gidip kesinlikle iyi bir tedavi görmeleri gerekir ne yazık ki o bu ne der diye bu sıkıntıları yaşayan milyonlarca insanımız var ve tedavin olmuyorlar sevgili okurlar sözünü ettiğim endişeleri sanal korkuları hayatı boyunca yaşamış dünya çapında ünlü olmuş ama yaşamında bir an huzur bulamamış yazarlardan biri de Kafkadır saplantıları yüzünden başta içinde yaşadığı toplumla ve çevresiyle sağlıklı bir ilişki kuramamış iki kez nişanlanmasına rağmen bu yüzden evlenememiş adım attığı her işte bu saplantıları önünde engel olmuş eserlerini okuyanlar bilirler karekterlerinin hepsi kendisi gibi şüpheci endişeli korkak tiplerdir kahramanlarının hepsi teorik olarak çok bilinçli yaratıcı olmalarına rağmen bu sanal hastalıklı korkuları yüzünden pratik hayatta hepsi de eylemsizdir bu tür rahatsızlıkların bir kısmı beyinden kaynaklansa da genel olarak kişilerin yaşadıkları sosyal kültürel şartlardan ortaya çıkıyor mesela ekonomik olarak yoksul yaşamış bu yüzden önemsenmemiş itilmiş kakılmış kimselerde bu tür rahatsızlıklar çokça görülür şöyle diyelim işsizliği yüzünden evine ekmek götüremeyen çocuklarını okula göndermeyen evleri başkaları olmayan insanların sağlıklı olmaları düşünülemez bu tür sorunlar zamanla onları saplantılı hale getiriyor işsizliğin açlığın olduğu sosyal eşitsizliğin olduğu ülkelerde yaşayan insanların genel çoğunluğu saplantılı ve suça eğilimli oluyorlar bir ülkede adalet hak hukuk yok denecek derecedeyse orada bu tür hastalıklar olur sanıldığı gibi kader falan değildir ünlü Alman yazarı Schiller yoksulluk yüzünden vereme yakalanır çok genç yaşta kırk beş yaşında ölür aynı ülkede bir de Goethe vardır Goethe varlıklı lüks içinde yaşayan bir yazardır Goethe varlıklılığı sayesinde doksan yaşına kadar yaşamış yani ömürlerin kısa ve uzun olmasında ekonomik zenginliğin büyük oranda önemi var yoksulluğu yüzünden ömrü çok kısa olan yazarlardan biri de Dostoyevskidir o da Schiller gibi vereme yakalanmış ve elli altı yaşında ölmüştür ama Selefi ve hemşehrisi Tolstoy zenginliği sayesinde seksen beş yaşına kadar yaşamış bu yaşam sınırı toplumun alt katmanlarında da görülür onca zaman içinde tımarhaneye gelen bir tane olsun zengin insan görmedim cezaevlerinde de yatanların tamamı yoksul kimselerdir aynı durum hastanelerde de görülür arada bir hasta olsalar da zenginler çok lüks hastanelerde tedavi görür ve iyileşirler bu konuya özgü kafkadan söz etmemin nedeni kafka gerçekten saplantılı bir kişiliğe sahip ama bu saplantısı farklı bir saplantı çünkü onun yaratıcılığına asla zarar vermemiş dünya edebiyatına çok büyük eserler kazandırmıştır hayatında çevresinde hiçbir dostunu ve arkadaşının iç dünyasına tanık olmasını istememiş bu ön yargıları ve saplantıları yüzünden yaşarken yazdığı hiçbir eserini yayınlatmıyor öldükten sonra bir arkadaşı tarafından yayınlanıyor eserleri saplantıyı anlatmama kafkanın hayatı yeter de fazla bile gelir amacım kafkayı anlatmak da değil amacım okurlarımdan bu tür duygular taşıyan varsa hemen gidip tedavi olmalarını sağlamaktır ben bu konunun uzmanı doktor filan da değilim ama yaşayanlardan birisiyim saplantının ne kadar zor olduğunu bilirim saplantı da diğer psikolojik rahatsızlıklar gibi farklı farklıdır analarını babalarını eşlerini hiç düşünmeden öldürenler bu tür saplantılar yüzündendir intihar edenlerin bir kısmı da bu tür saplantıların pençesinden çıkamadıkları içindir yakın zamanda Gebze’de yaşanmış bir olaydan söz etmek istiyorum arabasıyla çok hızlı giden birine bir vatandaş hızlı gitmemesi için uyarıda bulunuyor genç adam buna çok sinirleniyor arabadan inip Vatandaşı çocuklarının yanında dövmeye çalışıyor işte saplantının en iyi örneklerinden biri de budur şimdi bir Türk yazarından Ahmet Ümitin Sultanı öldürmek isimli romanının roman kahramanından söz etmek istiyorum sevgilisinin evine giden adam gittiği evde sevgilisinin öldürülmüş olduğunu görüyor kendi kendine ben mi öldürdüm ben öldürmüş olabilirim gibi büyük bir saplantıya kapılıyor saplantı işte böyle bir şeydir
SAPLANTILI KİŞİLİKLER 2
İlk yorum yazan siz olun