Prostat kanseri, Avrupa'da erkeklerde en sık rastlanan kanser olup, kansere bağlı ölümler arasında üçüncü sırada yer almaktadır. Görülme sıklığı yaşlanmaya bağlı olarak artar ve genellikle 50 yaş üstü erkeklerde görülür. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olan erkeklerde risk iki kattan daha fazladır. Aşırı kırmızı et tüketimi, düşük sebze-meyve alımı ve fiziksel aktivite eksikliği gibi çevresel faktörler de riski yükseltmektedir.
Erken evre prostat kanseri belirtileri arasında idrarda kan görülmesi, sık idrara çıkma ihtiyacı ve idrarı başlatmada güçlük sayılabilirken, ileri evrede kemik ağrısı ve sertleşme sorunları gibi farklı bulgular ortaya çıkabilir.
Prof. Dr. Akman, erken tanı için 50 yaş ve üzeri tüm erkekler ile ailesinde öykü bulunan 45 yaş ve üzeri erkeklere yılda bir kez PSA kan testi ve prostat muayenesi önerildiğini vurguluyor. Tanı için PSA testi ve dijital rektal muayene ilk adımlar olup, şüphe durumunda multiparametrik prostat MR ve MR füzyon biyopsi gibi ileri görüntüleme ve tanı yöntemleri kullanılmaktadır.
Prostat kanseri tedavisinde aktif gözetim, robotik veya açık radikal prostatektomi (ameliyat), radyoterapi, hormon tedavisi ve kemoterapi dahil olmak üzere çeşitli yöntemler mevcuttur.