Paşa’da Orhan’ın zayıf, Büyükgöz’ün kötü, Muhtar Baş’ın berbat sınavı

Aktan Uslu

haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi / demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu / dört bıçak çekip vurdular dört kişi / yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu

**

Dün (12 Ekim) sabah saatleriydi.

CHP Gebze İlçe Örgütü’nün çeşitli dönemlerde, yanılmıyorsam kadın kollarının yönetim kademelerinde de yer alan üyesi, Nesrin Fazlıoğlu aradı: “Dün akşam bizim sokakta, motosikletin çarptığı bir çocuk öldü. Eylem yaptık. Benim belediye başkanı ile görüşmem lazım. Yardımcı olur musun?

Hayıflandım: “Kaza oldu. Eylem bitti. Şimdi mi aklına geldim?

Yanıtladı: “Eşim Aytekin, Gökhan Orhan’ı (CHP Gebze İlçe Başkanı) aradı. Eylem yaptığımız yere gazeteci yönlendirmeye çalışmasını istedim. Eylem boyunca da belediye başkanının gelmesini istedik ama ulaşamadık…

Nesrin Fazlıoğlu, kasis taleplerini iletmek için görüşmek istediklerini söyleyince, “Başkan müsait olmayabilir. Bir başkan yardımcısına yönlendirilirseniz, görüşür müsünüz?” diye sordum. Makul yanıt verdi: “Konumuzla ilgili, yetkiliyse neden olmasın?

Başkan Büyükgöz’ü telefonla aradım. Yanıt vermedi. (Eleştirmiyorum)

Başkan Yardımcısı Selamet Güner’e ulaştım. Telefonuma yanıt verdi. Durumu aktardım: “An itibariyle Kaymakamlık’ta 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili toplantıya giriyorum.”

**

deli cafer ismail tayfur ve şaşı / maktulün onbeş yıllık arkadaşı / üçü kamarot öteki aşçıbaşı / dört bıçak çekip vurdular dört kişi

**

Yol, yöntem önermesini rica ettim. Özel Kalem Müdürü ile görüşmemi istedi. Müdür Bey ile değil ama müdürlükten bir kadın emekçi ile görüştüm. Kayıt yaptırdım. Ayrıca; talep sahibinin ben olmadığımı, naçizane talep üzerine aracılık ettiğimi belirttim. Asıl muhatabın, Nesrin Fazlıoğlu’nun iletişim bilgisini verip kapattım.

Başkan Büyükgöz genelde telefonlarıma yanıt veremediği hallerde, bir süre sonra dönerdi. Dün mahallede gezip tanıkları dinleyip ayrılırken bir kez daha denedim. Yine yanıt veremedi, yine dönüşü olmadı.

Hele ki Gebze gibi bir ilçede, Zinnur Büyükgöz şahsında bir belediye başkanının hele ki spontane hadiselerde, orada olmasını beklemem. Ancak altı başkan yardımcısı, onlarca müdür ve belediye meclisinde 25 AKP’li üye gibi hayli geniş bir ekibe sahipken onlardan biriyle, hiç olmazsa biriyle mahalleye Gebze Belediyesi kurumsal kimliğiyle bir dokunması gerekirdi, kanaatindeyim.

**

cinayeti kör bir kayıkçı gördü / ben gördüm kulaklarım gördü / vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü / hiç biriniz orada yoktunuz
 
**

Kaza ile ilgili haberi ve eylemi dün sabah 10.00 sularında sitemizde haberleştirdik. Şahsıma ait Facebook sayfası paylaşımımda Gebze Belediyesi’ni konumda etiketledim. Gebze Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Çelik ve 1994-1999 dönemi Gebze Belediye Başkan yardımcısı, günümüz Gebze Belediye Meclisi AKP Üyesi Mahmut Yandık ile AKP Gebze İlçe Başkanı Recep Kaya’yı etiketledim.

Başkan Kaya’yı, “Ola ki AKP Mustafapaşa Mahalle Başkanı’nı görevlendirir mi?” diye etiketledim. Bir de tersten sorayım: AKP Mustafapaşa Mahalle Başkanı kazaya ve akşamki eyleme dair, teşkilatını bilgilendirdi mi?

Adı her kimse; “AKP kurumsalında İktidar partisinin mahalle başkanı olduğunun farkında mı?” ve Şayet haberi olmayıp şayet ilçe teşkilatını bilgilendirmediyse, o makam ve koltukta işi ne?

Ola ki görevinin hakkını layıkıyla yerine getiren, öyle sözde değil özde Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın sırtındaki yükü almaya çalışan, yağmurlu havalarda beraber ıslandığı, gerekirse yolunda kefen giydiği yol arkadaşı olup ilçe teşkilatını bilgilendirdiyse;

Recep Kaya’nın; AKP Gebze İlçe Başkanlığı koltuğunda işi ne?

AKP Gebze İlçe Başkanı Recep Kaya’yı başlığa çekmedim ama dediğim gibi, haberi etiketledim. Şayet ola ki etiketi görüp konuya dair bilgi sahibi olupta kılını bile kıpırdatmadıysa şunu sorgularım:

Nerede Milli Görüşçü partiye ilçe başkanlığı yaptığı yıllarda ki Recep Kaya..

Nerede bugünkü Recep Kaya…

Bir iktidar partisi koltuğu, o koltuğa oturanı, iktidar partisine bu kadar mı değiştirip, benzetir?

**

demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu / on üç damla gözyaşını saydım / allahına kitabına sövüp saydım / şafak nabız gibi atıyordu / sarhoştum kasımpaşa'daydım / hiç biriniz orada yoktunuz
 
**

CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan’a gelince…

Ana muhalefet partisinin göreve ikinci defa seçilen ilçe başkanısın. Elbette; hele ki bir çocuğun can verdiği kaza üzerinden iktidara yüklenip parti propagandasına yönelmek ahlaki ve doğru değil. Ancak eş, Aytekin Fazlıoğlu aracılığı ile Nesrin Fazlıoğlu şahsında partilin aramış. Sayın Başkan:

CHP Mustafapaşa Mahalle Başkanı’nı arayıp görevlendirdin mi?

O geceki eylemden, benim haberim olmadı. Gebze’de konuyu aktardığın bir gazeteci oldu mu? Olduysa kim?

**

haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi / polis kaatilleri arıyordu / deli cafer ismail tayfur ve şaşı / üzerime yüklediler bu işi / sarhoştum kasımpaşa'daydım / vapuru onlar vurdu ben vurmadım / cinayeti kör bir kayıkçı gördü
 
**
Mustafapaşa Mahallesi Muhtarı ve kuvvetle muhtemel muhtar adayı Ayhan Baş’a gelince…
 
Kelimesayar’a göz attım, 700’lerde.

Arkası yarın’a, şu başlıkla aktardım:

Fizyoterapist değilim. Bir motosikletim bile yok!

**

ben vursam kendimi vuracaktım. (Atilla İlhan / Cinayet Saati)