Şirin'e göre, bu durumun temel nedeni yeni anayasal sistemin kuvvetler birliği ilkesiyle tüm gücü Cumhurbaşkanında toplamasıdır. Cumhurbaşkanı'nın yüksek yargı mensuplarını belirleyerek HSK ve Adalet Bakanlığı üzerinden yargıyı sıkı bir şekilde kontrol etmesi, yargının bağımsızlığını imkansız hale getiriyor. "Yürütmenin disiplini altındaki yargı bağımsız olamaz" diyen Şirin, yargı mensuplarının siyasi iktidara yakın olmanın verdiği "zırhı kullanan bazı edepsizlerin fiillerini görmezden gelme eğiliminde" olduğunu dile getirdi.
Av. M. Kamil Şirin, gerçek anlamda hukukun üstünlüğünün sağlanması için parlamenter demokrasiye ve kuvvetler ayrılığı ilkesine geri dönülmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. "Hukuk istiyorsak ilk adım kuvvetler ayrılığı sistemine dönüş ve parlamenter demokrasinin yeniden kabulüdür" sözleriyle, bu geçişin önemini dile getirdi.
Şirin, son olarak özgürlük, adalet, hukuk ve eşitlik talep eden herkesi birleşerek bu temel kavramların hayata geçmesi için mücadele etmeye çağırdı. "Bugün hukuksuzlukla yüzleşme ve Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devletine dönüşümü adına gerçekçi bir yol haritası çizme günüdür" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.