O GÜZELİM YEŞİL ALANLAR...!

İsmail Kadı

 

 

Geçtiğimiz hafta dört günlüğüne Ege Bölgesine seyahat ettim.

Deniz, doğal ortam büyüleyiciydi.

Yol boyunca geniş tarım arazileri  ile karşılaştım.

Çoğu yerde işlenmemiş, boş bırakılmış topraklar kaderine terk edilmiş durumda.

Yol boyunca bir kaç yerde mola verdim.

Yöre insanıyla sohbet ettim.

Neden toprakları ekmediklerini sordum.

“Toprağı ekmek önemli bir maliyet.

Ektiğiniz arazi ürünün maliyeti çıkartmazsa o zaman borçlanıyorsunuz.

En iyisi ekmemek” diyenler oldu.

Tabi ki bu yaklaşım doğru değil.

İnsan yaşadığı sürece zorluklara karşı mücadele etmeli.

Bu sohbetten sonra yol boyunca hep düşündüm.

Güzel ülkemin üç bir tarafı denizlerle çevrili.

Dağların eteklerinde yeşilin her rengi mevcut.

Denizlerin maviliği ayrı bir güzellik.

O zaman sormak gerekmezmi; “bu yağma, bu talan kimin için”?

Nedenini bilmeyen yok.

Soygun ve vurgunun yaşam biçimi olarak görüldüğü günümüzde çalmayana, yağmaya katılmayana “enayi” diyorlar.

Gebze’nin 30 yıl öncesini düşünüyorum.

E-5 otoyolunun alt kısmı dışında sanayi kuruluşu yoktu.

Dilovası’nda durum çok farklı değildi.

Bugün ulaşmakta sıkıntı yaşadığımız GOSB, Plastikçiler OSB, Güzeller OSB, Çayırova’da kurulu bulunan TAYSAD, TOSB gibi sanayi bölgeleri boş bakir alanlardı.

Arabanızla seyahat ettiğinizde yol boyunca ancak bir kaç araçla karşılaşmak mümkündü.

O günden kalma yollarla bugün ki, trafik yoğunluğuna cevap verilmeye çalışılıyor.

İşin gerçeği eski köy yollarında hiç bir değişiklik yapılmadan yüzlerce irili ufaklı sanayi kuruldu.

Yollar aynı kaldı.

Sorduğumuzda “neden yollar yapılmıyor” aldığımız cevap, “imar planları bitmedi” deniliyor.

Fabrikalara ruhsat veren belediye buradaki iş yerlerini nasıl ulaşılacağı konusunu hesap etmedi!

Bir kaç gün önce yerel gazetelere büyükşehirden bir açıklama yapıldı en kısa sürede raylı sisteme geçileceği ifade edildi.

Herkes haberi yaptı.

Ancak hiç kimse raylı sistemin plan projesi varmı, bütçesi ve kaynağı varmı diye sorma zahmetinde bulunmadı.

Büyükşehir yasasıyla birlikte köyler mahalleye dönüştü.

Hayvancılık ve tarım alanları yağmaya açıldı.

Elimizde kalan son yeşil alanların talan hazırlığı yapılıyor.

Afrikalı köylü şöyle demişti; “beyaz adam geldi, bize incili verdi biz de topraklarımızı kaybettik”

Demek ki Dünya’nın her yerinde bu işler böyle oluyor.

Yeşili ve doğayı mahvettikçe kendi yaşam alanlarımızı yok ettiğmizin ne zaman farkına varacağız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.