NE OLACAĞINI GÖREMEMEK...!

İsmail Kadı

Siyasal iktidar olağanüstü hal ilan ettiği çin OHAL’lerin temel hak ve özgürlükleri askıya aldığını, geçmişteki çok kötü, vahim sonuçlarını bildiğimiz için kuşkuyla bakma hakkımız olsa gerek!

 

Darbe girişimi öncesi oteriter yönelime doğru gidişi yazıp çizdiğimiz için hem tedirgin oluyor, hem de gelecekte neler yaşanacağı konusunu bilemediğimizi ısrarla ifade etmeye çalıştık.

Güzel bir atasözü var, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir misali...

En rahatsızlık verici konu ne olacağını bilememektir.

Çünkü sokakları dolduran kalabalıkların sloganlarına bakılırsa kötü şeyler olma ihtimali yüksek.

Sokağa çıkanların bir kesiminin cemaatin darbe girişiminden ziyade fes giymeyi Osmanlılık saymakla ilgilendikleri görülüyor.

Hatta bazıları hızını alamıyor asmakla-kesmekle meşguller.

Ne olduğunu bile bildiklerinden emin olmadığımız kimilerinin öfkeli sloganlarla geleceğe roto çizdiklerini,  hatta bazıları silahlanmaktan söz etmekte.

Bu durum elbette sağlıklı düşünen insanları rahatsız ediyor.

Çünkü geleceği bekleyen çoğunluğun derin sessizliği neler olabileceği konusunda bir ipucu vermiyor.

Öyle ise yapılacak en önemli konu ayrıştırıcı sözlerden ve açıklamalardan uzak durmak lazım.

Bu yarayı ne kadar kaşırsanız yaranın derinliği büyür.

Daha sonra o yarayı tedavi etmek zorlaşır.

Öyle bir noktaya gelir ki, yara kangren olur tedavisi imkansız hale gelir.

Toplumun ekseriyeti henüz neler olup bittiğini anlayabilmiş değil.

Sokağı da yarayı da fazla kaşımak faydadan çok zarar getirir...!

Armutun sapı üzümün çöpü var ama gelecekte daha büyük sorunlar bizi bekliyor.

Öyle ise yapılacak en akılcı çıkış yolu sokağı ve öfkeyi kontrol altına almak.

Aksi halde ayrıştıkça öfke de büyür...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.