ME Consultancy Kurucusu Murat Erdör, bu dönüşümün markalar için sadece iş modeli değil, değer üretme biçiminin de yeniden tanımlandığı bir dönemi ifade ettiğini belirtiyor. Markaların, kısa vadeli gelir yerine uzun vadeli müşteri bağlılığı yaratan abonelik, kiralama ve paylaşım temelli "kullanım deneyimi" sunan yapılara evrilmesi gerekiyor.
Markalar İçin Yeni Rol: Paylaşım ekonomisinde merkezi önem taşıyan "güven" kavramında markalar, sadece bir aracı değil, güvenin temsilcisi olarak devreye girmeli. Sertifikalı doğrulama sistemleri ve garanti belgeleri gibi uygulamalarla kullanıcı deneyimini güçlendirerek marka sadakatini artırmalılar.
Dijitalin Etkisi: Dijital platformlar, ikinci el ve paylaşım ekonomisinin büyümesinde belirleyici rol oynuyor. Bu platformlar, kullanıcı davranışları ve ürün döngüleri hakkında büyük veri ekosistemleri oluşturarak markalara stok yönetimi ve ürün tasarımı konularında stratejik içgörüler sunuyor.
Sürdürülebilirlik ve Algı: Döngüsel ekonomi modelleri, atık miktarını azaltarak ve ürün ömrünü uzatarak (sadece %10 uzatmak bile karbon emisyonunu %20 azaltabiliyor) markalara güçlü bir çevresel sorumluluk konumu kazandırıyor. Paylaşım modeline katılan markalar, "kullan-at" kültüründen uzaklaşan çevreye duyarlı tüketici segmentiyle daha güçlü bir bağ kuruyor.
Erdör, bu katılımın markalar açısından sadece maliyet avantajı değil; güven, şeffaflık ve topluluk inşasıyla ilgili yeni bir değer üretim alanı olduğunu vurguluyor.
Markalar İkinci El ve Paylaşım Ekonomisine Nasıl Katılabilir?
Tüketim alışkanlıkları son on yılda radikal bir değişimle "sahip olmak" yerine "erişmek" odaklı hale geldi. Özellikle genç tüketiciler, çevresel sorumluluk ve ekonomik verimlilik nedeniyle kiralama ve paylaşım seçeneklerini (%70'ten fazlası) tercih ediyor.
İlk yorum yazan siz olun