KUĞU

Kübra Tanrıverdi

  Nerede kalmıştık sahi? Sanırım epey zaman oldu değerli okurum.. İçimizi dışımızı okumayalı olmuş bir hayli. Şehir dışında olmanın birazda temiz havaya olan özlemimden olsa gerek ufak bir sıhat içindeydim. Havası ayrı suyu ayrı taşı ayrı toprağı ayrı güzel memleketimin billur sakin bir şehrinden yazıyorum sizlere.

Akşam vaktin yaklaşınca, biz y kuşağının zamanındaki gibi tüm çocuklar evlerine gidiyor. Hakkını verircesine köyde çok fazla sayıda ev olmaması sakin sessizliği de iliştiriyor yakasına. Bir kaç sokak lambası dışında, ateş böceklerinin ışığı ayrı bir ahenk katıyor geceye. Asma bulutlar ile bütünleşmiş yıldızlar çok daha yakın geliyor insana. Temiz hava daha sağlam tenefüse dost ediyor.. Evet koca bir dostun, insanın yalnız kendisiyle olan muhabbetinde sinesinde kalabiliyor olduğunu gecenin sessizliği şöyle adam akıllı çarpıyor insana. Çok fazla etrafında olan bitene, bütüne sağ duyulu kalabilen tüm kalplerin çoğu zaman kendisine yetemiyor olduğunu gördükçe kalbi kırık lisanları daha çok dinliyor buluyorum kendimi. Kimi sessizliği içinde yıkılan bendini, kimi kabullenişi, kimi çaresizliği..

    O kadar nüksetmiş ki kalplere, umutsuzluğun kodunu aşabilen pekala görünmüyor. Oysa tohum ilk ele alındığın da can suyu çokça verilmişti çoğuna, adil olunup olunmaması çokta seyretmemişti ama olsun bir yanımız hep bir bahar bahçe deyip salınıverilmişliğin faturasını ödeyen kalplerin sinesinde kalıyormuş bir çok esintiyle..

    Kaç yaşına gelirse gelsin insanın bedeni, ruhu doyurulmamış her sevginin yerini alabilecek çok fazla umutsuzluğun sayısızca peyda oluverişi şaşırtmıyor değil.

Sayısız güzel kelam içinde bir iğnenin bir pençe sayılması çok yoruyor umutları ki bunu pek tabi anlıyorum. Sepet içindeki çürük elmanın alınmaması,

üşengeçliğin silsilesi dahilinde diğer pak elmalarında çürümesine neden olabileceği akıllara gelmemiş bu pek belli. Esasın da bakan her gözün gördüğü inkar edilmezdi,

zira çıkar denen soysuzun nifağı kalpte açılan yarayı buldumu deşmesi kaçınılmazlığı yaktı şu güzelim billur bentleri.

    Kendisi yokken aç kalmış kalbin elinden tutmayan elleriniz, bir döngünün içinde çoğu ruhu niyeti yorabilmekle kalmazken samimi bir merhabanın özlemin de

olan insanları lütfen kırıp geçmeyin.

Sözü kendisinden güzel olan ve güzel kalabilenlere sonsuz selamlar sevgiler dilerim..