Bakanlık, uluslararası örneklerle övdüğü "Komşu Anne" projesini, geçmişte pilot uygulaması yapılan "Büyükanne Projesi" gibi geçici ve güvencesiz bir model olarak sunuyor. Ancak sendikanın belirttiğine göre, dünyadaki "childminding" (çocuk bakıcılığı) uygulamaları, güçlü bir kreş altyapısının olduğu ülkelerde tamamlayıcı bir hizmet olarak kullanılıyor. Projenin Türkiye'de yeterli kamusal kreşler bulunmazken bir çözüm gibi sunulması, sorunu çözmek yerine derinleştireceği şeklinde yorumlanıyor.
ÇOCUK BAKIM YÜKÜ KADINLARIN İSTİHDAMINI ENGELLİYOR
Kadınların iş hayatına katılımının önündeki en büyük engellerden biri, çocuk bakım sorumluluğunun sadece kadınlara ait olduğunun düşünülmesi. Bu durum, kadınların iş hayatından uzaklaşmalarının da en önemli nedenlerinden biri olarak görülüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası, bakım hizmetlerinin sosyal devletin asli görevlerinden biri olduğunu, çocukların sağlıklı ve güvenli ortamlarda büyümesi ve ebeveynlerin de iş hayatına gözü arkada kalmadan katılabilmeleri için nitelikli, erişilebilir ve ücretsiz kreşlerin zorunlu olduğunu belirtiyor.
Sendika, Kreş Hakkının Temel Bir Hak Olduğunu ve çocukların güvenliğinin, şiddet ve istismardan korunmasının ancak bu tür kalıcı çözümlerle sağlanabileceğini vurguluyor. Sendika, organize sanayi bölgeleri de dahil olmak üzere kamusal kreşlerin yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek, "Komşu Anne" gibi geçici modellerin sorunu geçiştirmeye yönelik olduğunu ifade etti.