Başkan Şirin, yaptığı açıklamada, adli makamların siyasi iktidarın uzantısı olmadığını vurgulayarak, yargının siyasal hesaplara alet edilmesiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin nefessiz bırakıldığını belirtti. Şirin, hırsızlık, yolsuzluk, tehdit gibi ağır suçlarda dahi soruşturma açılmasının artık failin kim olduğuna bağlı olduğunu, hukukun yalnızca sıradan vatandaşlar için geçerli olduğunu savundu.
Şirin, muhalif olmanın, iktidarı eleştirmenin bir yurttaşın en temel hakkı olduğunu ve düşünceyi dile getirmenin insana mahsus olduğunu ifade etti. İktidarın bu hakkı gasp ederek yurttaşları "insan yerine koymadığını" iddia etti. Ayrıca, düşünen ve sorgulayan insanların muhalif olmaya zorlandığını belirterek, adil olunması ve hukukun içinde kalınması çağrısında bulundu.
Kamil Şirin, "Türk milleti bu saygısızlığı, bu hukuksuzluğu hak etmiyor. Bu asil milleti asla korkuyla yönetemezsiniz. Korkuyla yol alanlar, kendi korkularının esirleridir" dedi. Açıklamasını, "Konuşamazsak, insani hiçbir vasfımız kalmaz. Bırakın insanca yaşayalım. Konuşan Türkiye!" sözleriyle tamamladı.