KEŞKELİ YAŞAMLAR

Tuncer Altunbulak

İki gün önce bir arkadaşımın hasta babasını ziyarete gittim Ali İhsan amca bir deri bir kemik kalmış nefes alıp vermeye hali yok kanser ferini fesini kesmiş ve tüm organlarını içten içe kemirmiş sık sık keşke hiç olmasaydım anam benim yerime bir taş doğurmuş olsaydı öyle deme dedim Ali ihsan amca ne olacak ne yaşadım ki ömrüm ırgatlıkla geçti ağanın beyin işini görmede kendimi unuttum onlar mutlu olsunlar para kazansınlar diye kendimi taştan taşa vurdum gece gündüz çalıştım iki saate yakın çileli hayatını anlattı anlatırken sanırım biraz da rahatlandı hasta ziyaretinin amacı da böyle olmalı toplum olarak keşkeli hayatlar yaşıyoruz yaşlanıp hasta olduktan sonra yaşadığımız kötü şeyler için keşke yapmasaydım keşke daha az çalışsaydım kendime daha çok vakit ayırsaydım yeseydim içseydim hayatın tadını çıkarsaydım diye geri gelmeyecek yeniden yaşanmayacak şeyler için yakınıp duruyoruz yani bende diyorum işte keşke keşkeli laflar söyleyecek pişmanlıklar duyacak şeyleri daha önceden düşünebilsek sağlıklı ve bilinçli bir hayat yaşamanın yollarını bulabilsek bütün bunları hasta olup yataklara düşmeden önce düşünebilsek yaşanan hiçbir şeyi geri getirmenin hiçbir imkanı yok tek bir hayatımız var onu da insani şartlarda yaşayamıyoruz çünkü yaşama ilişkin şeyler okumuyoruz düşünmüyoruz güzel yaşayan insanların da nasıl güzel yaşadıklarını araştırmıyoruz doğada var olan her şeyin bir anlamı olduğu gibi en çok da yaşamın bir anlamı var mesela güneşin var oluşunun anlamı yeryüzünü ısıtmak ve aydınlatmak yağmurun toprağın rüzgarın her şeyin bir anlamı var bütün bunları bilen ve bütün güzelliklerden faydalanan insanlar kendilerine de bir anlam verip bilinçli yaşayabiliyorlar kaç kere diyebiliyoruz ben kimim neyim neden varım ve benim nasıl bir anlamım var diye herkesin gün boyu en az birkaç kere bu soruları kendine sorması lazım çok az insan soruyor toplum olarak bu soruları kendimize sormuş olsak kesinlikle mutsuz olmayacağız sıkıntılarımız çok daha düşük olacak kimseler kimselere kötülük yapmayacak üreten ve zenginlenen bir toplum olacağız yaşadığımız hiçbir şeyden de pişmanlık duymayacağız insanın var oluş anlamı yaptığı işin faydalarıyla ilişkilidir zaman zaman Dostoyevskiyi öven yazılar yazıyorum onu övmekle çok haklı olduğumu düşünüyorum onun kitaplarını okuyarak şuan yazdıklarımı ondan öğrendim çamurdan bataklıklardan kurtardı beni onun sayesinde konuşup yazmayı öğrendim çünkü o bilinçli anlamı olan hayatın içinde karşılığı olan bir insan ona minnet borçluyum filozof Demokritos sofrasında bir gün incir yerken burnuna bir bal kokusu gelir sofradan hemen kalkar incirlerin yetiştiği yerlere gider ve orada kokusunu aldığı balı araştırmaya başlar balı bulup bulmadığını bilmiyoruz ama müthiş duyarlı bir insan olduğu belli düşünce insanı olmak bilinçli olmak böyle bir şey teknik olarak insanlığın bugün geldiği noktada böylesi insanların hizmetleri çoktur sevgili dostlar işte bu keşkeli hayatlardan kurtulmak için okumak düşünmek araştırmak gerekir keşkeleri yaratan şey cahillik ve duyarsızlıktır Don kişotu okuyanlar bilirler Don kişot arkadaşı ve yoldaşı Sançoya kendinle gurur duy bir köylü olduğunu söylemeyi unutma dürüst ol eğer sen utanacak işler yapmazsan seni kimse utandıramaz günahkar haksız hukuksuz asil biri olmaktansa dürüst yoksul çalışan düşünen emeğiyle geçinen iyi bir insan olmak daha iyidir sevgili dostlar önceden düşünmeden iyisini doğrusunu anlamadan neyi niçin yapacağımıza karar vermeden yapacağımız her işi aklımızın süzgeçinden geçirmeliyiz işte o zaman keşkelerimiz çok daha az olacaktır belki de hiç olmayacaktır bir iki yıl önce Almanya’dan emekli olmuş birisiyle tanışmıştım adam kırk yıl hiç izne gelmeden orada çalışmış para biriktirmiş çocuklarına evler apartmanlar yazlıklar kışlıklar almış günü gelmiş bir gün hasta olmuş hastaneye düşünce sağlıklı zamanında ekonomik yardımda bulunduğu çocukları da dahil kimse ziyaretine gelmemiş uzun bir hikaye ya o da yukarda sözünü ettiğim Ali ihsan amca gibi iki saate yakın keşkelerini anlatmıştı bana bir sene sonra da hakkın rahmetine kavuştu sonradan pişmanlıklar fayda etmiyor hayatı geri de getiremiyoruz ileri de alamıyoruz ağlamalar sızlamalar bir işe yaramıyor sözünü ettiğim bu iki yaşlı insan da gerçekten iyi insanlardı ama Ali ihsan amca gerçekten çok daha duyarlı ve duygulu biriydi onunla konuşurken bir ara kapı çalındı büyük oğlandır dedi nasıl anladın dedim ben bu evdekilerin kapıyı çalışlarından kim olduğunu anlarım adını öğrendiğim ve yüzünü gördüğüm bir kimseyi yüz yıl sonra da olsa tanırım sen cahillik diyeceksin ama de bütün derdim zengin olmaktı çünkü yoksulluktan bıkmış usanmıştım aşağılanmaktan kendime güvenimi yitirmiştim bu yüzden çok çalıştım ama çalışmakla kim zengin olmuş ki ben olayım biz sadece zenginlerin yaşamlarını konuşarak onları severek zaman geçiriyoruz yani bilindiği gibi zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.