KENT SERİSİ 13: RÖNESANS ADAMI DOĞAN KUBAN

Dilek ALP

22 Eylül 2021 tarihinde Türkiye’de mimarlık tarihi alanının en önemli isimlerinden Prof.Dr. Doğan Kuban'ı kaybettik. Sadece Cumhurbaşkanlığı Mimarlık Ödülü’ne layık görülen başarılı bir mimarı değil, kent ve kültür araştırmaları da büyük bir ismini yitirmiş oldu.

Hakkında yazmakla yetinemeyeceğimi ve duygularımı tarif edemeyeceğimi hissettiğim an, sadece kütüphanemde bulunan Prof. Dr. Doğan Kuban’a ait kitaplardan beğendiğim alıntılar yapmak istedim. Sanırım bugün benim ne düşündüğümden öte Kuban Hocamın cümleleri konuşulmalı… Bu Rönesans Adamını bir nebze yakından tanımak isterseniz, TEDxİstanbul konuşmasını dinlemenizi tavsiye ederim. Ne şanslıyız ki bu topraklardan hayal kuran ve geleceğe yön veren tarihçi bir mimar geçti.


"Tarih hiç saklamadan şunu kanıtlar: Kılıç sopadan, tüfek oktan, top tüfekten, füze toptan daha güçlüdür. Uçak hepsinden güçlüdür. Batılıların kendilerinden olmayan toplumlara karşı davranışı 15. yüzyıldan bu yana değişmemiştir. Onlar oka karşı tüfek, topa karşı uçak kullanırlar. Dünya tarihinde fakir bir devletin zengin bir devlete savaş açtığı görülmemiştir. Savaş açanlar zengin ve güçlü olanlardır..."

Gelecek, Doğan Kuban

*


Anadolu’yu yüzyıllar içinde Bizanslılar’ın elinden alan Türk göçerler birdenbire kentli, zanaatkar, çiftçi olmadı. Hayvanları nedeniyle kentlere değil kırsal alanlara, Rum ve Ermeni köyleri çevresine yerleştiler ve onlarla mal alışverişi yaparak, zaman içinde simbiyotik bir yaşam ortamı yarattılar. 13. yüzyılın ikinci yarısında Marko Polo, Anadolu’da yaşayan üç grup insan olduğunu söyler; dağlarda yaşayıp hayvan güden Türkmenler ve kentlerle kasabalarda karışık yaşayan Müslümanlar ve Hıristiyanlar.”

Türk Ahşap Konut Mimarisi, Doğan Kuban

*
 

"Mimarlık kentin kaderini saptar. Kent dokusunun temel hücresi ve sağlığı, neşesi ve armonisi kendi elinde olan evin yapısını düzenler. Başarısı dikkatli bir hesaba dayalı olan konut grupları oluşturur. Daha başından üzerlerinde güzel oranlarla yükselecek yapılar için serbest alanlar bırakır. Evin uzantısını, çalışma ve dinlenme alanlarını organize eder. Bölgeleri birbirine bağlayan ulaşım ağları kurar. Mimari kentin güzelliği ve sağlığından sorumludur. Mimarlık kentin yaratılması ve bakımını üstlenir ve bütün kent öğelerinin seçimi, dağılımı, mimarlığın işidir. Onların iyi seçilmiş oranları, bir kenti ahenkli ve uzun ömürlü yapar. Mimarlık her şeyin anahtarıdır."

Mimarlık Kavramları, Doğan Kuban

*
 

“Eğer Osmanlı kültürünün sentetik niteliğini temsil edecek maddi bir örnek aranırsa bunu Selimiye'den daha iyi temsil edecek hiçbir nesne yoktur.”

Osmanlı Mimarisi, Doğan Kuban

*
 

“Ayasofya sadece o zamana kadar görülmemiş bir teknik cesaret ve iç mekân güzelliği açısından değil, o çağ sanatının bütün yaratma olanaklarını göstermesi açısından da önemli bir sanat ürünüdür.”

100 Soruda Türkiye Sanat Tarihi, Doğan Kuban

*
 

“Ünlü İngiliz tarihçisi ve Harvard Üniversitesi'nde hoca olan Neil Ferguson'un 2011'de Civilization (Uygarlık) adlı bir kitabı yayımlandı. Kitap şu cümleyle bitiyor:

"Batı uygarlığına en büyük tehdit başka uygarlıklardan gelmiyor. Kendi korkaklığından kaynaklanıyor."

Bunu kendi durumumuza uygularsak şöyle diyebiliriz:

"Türkiye'nin uygarlaşamamasının nedeni kendi cehaletidir."

Umutsuzluk Yakışmaz, Doğan Kuban

*
 

“Tanrı size istediğiniz insanları değil, ihtiyacınız olan insanları verir. Öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, size acı verecek, sizi terk edecek, sizi sevecek ve olmanız gereken insan olabilmenizi sağlayacaktır.”

Lao Tzu Tao Yolu Öğretisi, Doğan Kuban

*

“Mimar Doğan'lar...
Üç Doğan’, mimarimizin üç önemli ismi, Doğan Kuban, Doğan Tekeli, Doğan Hasol”

“Akıllı çözüm, Türkiye'de akıllılar başa geçene kadar gelmez... Tabii şimdiye kadar hiç geçmedi. Cumhuriyet'in kuruluş süreci bittikten sonra, 1946'dan sonra bir daha akıllı adam gelmedi. Hepsi akıllı ama öyle akıl değil. Birinci ilke: İnsanı seveceksin. Öyle bir akıl. Dolayısıyla şehri, arsayı değil önce insanı seveceksin.”

Mimar Doğanlar, Doğan Kuban

*
 

“Kentli olmak, her kente gelenin kentli olması anlamına gelmez. Kentli olmak, çağdaş uygarlığın ulaştığı kriterleri, bütünüyle olmasa bile biraz anlamış olmak demektir. Buna sokakta yürümek de dahildir, tarih bilmek de dahildir. Korunması gereken bu birikimdir. Maddi kalıntılardan da tek kalan konut alanıydı onu da kolayca ortadan kaldırdık. Çünkü toplumsal koşulların içinde neredeyse ortaçağdan beri devam eden sahip çıkma ve koruma konsepti parasal nedenle köylünün kültüründe yoktu.”

Çağdaşlaşma Sancıları, Doğan Kuban

*
 

“Cumhuriyetin başarısı, Cumhuriyetin kendisidir. Savaştan çıkmış, hiçbir örgütü olmayan 10 milyon nüfuslu laik Cumhuriyet. Bugün bile İslam ülkelerinde laik bir cumhuriyet yok.”

Çağdaş Bir Gelecek İçin Türkiye'nin Bağı, Doğan Kuban

*
 

“Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Cezayir zengin, insanları fakir, Tunus'un sivil diktatörleri halkı aç bırakıyorlar. İster demokratik rejim, ister dinci, ister laik, ister Müslüman, ister Budist ya da Taoist. Ya bilim ve teknoloji ya da kölelik. Geleceğin formülü bu iki sınır arasında oluşacak. Ne yazık ki başka seçenek yok.”

Gelecek, Doğan Kuban



 

Prof. Doğan Kuban kimdir?

1926 yılında Paris’te doğdu. 1949’da İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni bitirdikten sonra fakültenin Mimarlık Tarihi Kürsüsü ’ne asistan oldu. 1950’lerde İtalya’ya giderek Rönesans mimarlığı üzerine çalışan Kuban, 1962’de Fullbright Bursu’yla konuk öğretim görevlisi olarak ABD’deki Michigan Üniversitesi’nde bulundu. Kuban, 1960’lar ve 1970’lerde belli süreler boyunca Harvard Üniversitesi’nin bursuyla Washington D.C.’deki Dumbarton Oaks Araştırma Kütüphanesi ve Koleksiyonu’nda çalıştı. 1965 yılında Anadolu-Türk Mimarisinin Kaynak ve Sorunları adlı çalışmasıyla profesör oldu. 1973-76 yılları arasında İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde dekanlık yaptı.

İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde Mimarlık Tarihi ve Restorasyon Enstitüsü’nün kurulması için çalıştı. 1974’te kuruluşu tamamlanan enstitünün başkanlığını yürüttü. Ağa Han Mimarlık Ödülü Yürütme Komitesi üyesi olan Kuban; Türk, İslam, Anadolu mimarlığı ve sanatını konu alan kitaplar ve makaleler yayımladı. Çalışmalarında, Türk sanatı ve mimarlığının özgün bir yaratı alanı olarak görülmesi gerektiğini öne sürdü.

2019 yılında, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nde “mimarlık” alanında ödüle layık görüldü. Prof. Doğan Kuban, “Türk mimarisinin geçmişine yönelik kuramsal ve kavramsal çalışmaları, restorasyon faaliyetleri, İslam mimarisi içinde Türk eserlerinin kimliğini vurgulayan görüşleri ve bu konulara dair yazdığı kitapları dolayısıyla” bu ödülün sahibi oldu.
(https://www.itu.edu.tr/ dan alıntıdır.)