KBB’de her birime bir Halit Çokan lazım

Aktan Uslu

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, 104 emekli amiralin yakınları arasında CHP'ye üye olanların isimlerinin yayımlandığı haber nedeniyle özür diledi. Ahmet Hakan, "Bu haber, Hürriyet’in yayıncılık ilkeleriyle bağdaşmamaktadır" dedi.

https://www.birgun.net/haber/hurriyet-in-fisleme-haberinin-ardindan-ahmet-hakan-dan-ozur-geldi-340471

Söz konusu haber Partili Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın, 104 emekli amiralin titrinin neler olduğunun basında yer alacağına dair açıklamasından bir iki saat sonra yayınlanmıştı.

Gergerlioğlu, 28 Şubat sürecinin mağdurlarının 28 Şubat’a rahmet okuttuklarını söylemişti çeşitli defalar.

Bence az bile söyledi…

12 Eylül ile atar gidercilik oynayan süre giden 12 Eylül darbesi ürünü partinin lideri..

12 Eylül sürecine de rahmet okutmaktadır kanımca.

12 Eylül sürecinde yerel gazeteler bile asker kontrolü sonrası baskıya giderdi.

Kocaeli Gazetesi’nde Tanzer Ünal’ın bazı yorumlarında, o günlere dair İzmit hikâyeleri, anıları da var.

Günümüzde..

Artık havuz medyasının yazı işleri müdürlüğü görevini de üstlendiğini sandığım Tek Adam’ın, hangi haberin yapılacağına dair beyanları bekleniyor.

 

**

Zatı alilerinin ismini başlığa çektim ya…

Ola ki yorumu okuyacak olursa hemen peşin söyleyeyim:

Bu yorumdan size ekmek çıkmaz Halit Bey.

Kelime hakaret ifadesi yer almayacak..

Elinizdeki “tuzluk”la, başka “salatalık bahçeleri”ne koşturmanızda fayda var.

Kuvvetli şüphelerim şöyle ki..

Zaman zaman haber konusu da edildi.

Memlekette yeni bir avukat grubu türediydi:

Sosyal medya taraması ile anlık sinir ve refleksle “Dünya Lideri”ne hakaret edenlerin yakasına yapışıp üçtür beştir artık, “Allah ne verdiyse” kopartan grup..

O grupta Halit Çokan’ın da yer aldığına dair derin şüphelerim var.

Ama şu da bir gerçek ki..

Hala Büyükşehir avukatlığını sürdürüyor mu bilmiyorum ama Büyükşehir Belediyesi’nde bir çok birimin Halit Çokan gibi cengâverlere ihtiyacı var.

Artık İbrahim Karaosmanoğlu dönemi her türlü ehliyet, liyakat ve hatta çokça örneği yaşandı ki ahlaktan arınmış şekilde..

Sadece partili kimliği üzerinden değil Şuralılıktır Buralılıktır… (Şuralı Buralıyı isimlendirmiştim ama sanki kastım oralılarmış gibi abuk sabuk yerlere çekilir diye caydım)

Çağdaşlıkla ilgisi olmayan mikro milliyetçi ilkellikle yapılan kadrolaşmanın getirisiyle o dönemin kadro yapılanması bugünkü Büyükakın döneminin kucağına mı kalmıştır, bilemiyorum.

Geçtiğimiz yıl bir KBB Meclisi’nde Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi bir şekilde gündeme geldiğinde şubenin bizzat talep ettiği bir çalışmayı yerine getirmediğini belirtip, “Konuşturmayın beni…” diye atarlanan…

Zamanla açığa çıktı ki, şubenin çok geniş kapsamlı ve nitelikli o çalışması Büyükşehir kadrosundaki ilgili tarafından masasına konmayan..

2020’nin son günlerinde İzmit’teki basın toplantısında bizzat şahsına atfen yapılan karşı açıklamanın haber kupürü masasının üzerine konulmayan Büyükakın’a…

Mimarlar Odası Kocaeli Şube Başkanı Füsun Yılmaz Deniz ola ki hakaret etseydi..

Büyükşehir Belediyesi’nin Halit Çokangilli hukuk birimi ne etmezdi ki..

Paralar… Bozulmasın aralar! Para var huzur var.”

**

Yerel seçimlerin üzerinden iki yılı aşkın süre geçti.

Bu iki yıllık süreçte önce..

İbrahim Karaosmanoğlu döneminin bir balon, çuvallama, israf olduğunu..

Dönemin sapır sapır dökülen alt ve üst yapı yatırımları ile aleni görüyoruz.

Örneğin..

Gerek Eskihisar gerekse Anibal’daki dalcıklara Ahmet Kadı şahsında İMO Gebze Temsilciliği’nden bir inşaat mühendisinin dahi, “Mantık, ilim bilim… bu iki dalçık projesinin neresinde?” sorusuna izah getiremediği vakadır.

Bir başka örneğin…

Bugün İstanbul’daki toplu taşıma sisteminin de bizatihi proje mimarı Başkan Büyükakın..

Üstelik neredeyse uzmanlık konusu olduğu bir alanda hala çözüm üretememektedir.

Bunda iki etkenden biri..

Büyükşehir yapılanması ile birlikte toplu taşıma sorumluluğu tamamen Büyükşehir’e geçtikten sonra ilçelerindeki toplu taşıma sorunlarına,

Sanki sistemin sorunlarından kendi ilçesinin yurttaşı da etkilenmezmiş gibi, “O Büyükşehir’in işi” tembelliğinden seyirci kalan 2004’ten bugünü tüm AKP’li ilçe belediye başkanlarıdır.

2004’te de sorunlu olan toplu taşıma günümüzde kördüğüm, kaos haline gelmişse, çorbada tuzları kesinlikle vardır!

Diğer etken ise..

Bir takım istisnalar hariç;

Kooperatifin sözlük anlamını dahi bilmeden toplu taşımada kooperatif başkanı olan kimi “kooperatif” başkanlarının işin hizmet ve sosyal yanlarını tamamen göz ardı eden, sadece rantı merkezine alan tutumlarıdır.

Velhasıl kelam şöyle bir gerçeğimiz var ki..

En az üç yıl daha AKP’li Tahir Büyükakın başkanlığındaki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yönetileceğiz.

Sonrası, seçmenin takdiri.

Bir diğer gerçeğimiz şudur ki Büyükşehir Belediyesi kadrolarının ekserisi, sapır sapır dökülmektedir.

Çok acil..

Sorumlu oldukları yerlerde Halit Çokan aşkı ve ruhuyla çalışacak bir ruha veya kadrolara ihtiyaç vardır.

Yoksa siyaseten değil endişeyle söylüyorum.

Kocaeli olarak..

Gidişat, gidişat değil!