Karanlık Ne Kadar Derin Olursa Olsun Sabah Mutlaka Gelir

Halil Yeni

Yılın son günü… Takvim yaprakları bir kez daha sessizce kapanıyor. Arkasında bıraktığımız günler, kimi zaman ağır bir yük, kimi zaman da içimizi ısıtan bir hatıra oldu. Gebze’nin sokaklarında, fabrikaların vardiya seslerinde, pazar yerlerinin kalabalığında, çocukların kahkahasında bir yılın bütün izleri saklı.

Yeni yıl, yalnızca bir rakam değişimi değil; belleğimizde yeni bir sayfa açma fırsatı. Geçmişin acılarını unutmadan, ama onların gölgesinde kalmadan… Çünkü her yeni yıl, bize yeniden başlama cesareti verir.

Bugün, şehrin kapılarında sabahı bekleyen işçiler, evinde ışığını koruyan anneler, okul yolunda düşlerini büyüten çocuklar var. Onların her biri, bu kentin geleceğini taşıyor. Yeni yıl, işte bu yüzden yalnızca takvim değil; bir direniş, bir umut, bir hatırlayış.

2026’ya girerken dileğimiz şu olsun:

Adaletin sesi daha gür çıksın.

Belleğimiz diri kalsın.

Umut, her evin kapısından içeri girsin.

Yeni yılın eşiğinde, geçmişin yükünü omuzlarımızda hissediyoruz. Ama aynı zamanda geleceğin ışığını da gözlerimizde taşıyoruz. Çünkü biliyoruz: karanlık ne kadar derin olursa olsun, sabah mutlaka gelir.

Ve sanat… Sanat bize yalnızca güzelliği değil, direnci de hatırlatıyor. Kültür, bizi geçmişe bağlarken geleceğe doğru yürütüyor. Şiir ise en zor zamanlarda bile insanın içindeki ışığı diri tutuyor.

2026’ya girerken dileğim, bu şehrin insanlarının şiirle, kültürle ve sanatla daha çok buluşması; çünkü ancak o zaman hem bireysel hem de toplumsal yaralarımızı sarabilir, geleceğe daha umutla bakabiliriz.

Hepimize, Gebze’nin bütün sokaklarına, Türkiye’nin bütün şehirlerine: umutlu, adil ve ışıklı bir yıl diliyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.