KADINLIK,KARİYER, ANNELİK VE NASRETTİN HOCA’NIN EŞEĞİ

 

Nasrettin Hoca’nın eşeği ölmüş. Yanına hiç kimse gelmeyince köy meydanına oturup ağlamaya başlamış. Onu görenler” Hocam” demişler,” gecen karın öldü bu kadar ağlamadın, ne iş.”  Hoca ağlamaklı gözlerle onlara bakmış, “karım öldüğünde hepiniz üzülme Hocam sana karı mı yok, yenisini alırız dediniz ama eşeğim ölünce hiç biriniz, üzülme hoca sana yeni bir eşek alırız, demediniz.”

Konu kadın olunca, bugünkü yazıma Nasrettin Hoca’nın fıkrasıyla başlamak istedim.

Sayın Sağlık Bakanımız Müezzinoğlu Anneler dünyada, bir başkasının sahip olamayacağı annelik kariyerine sahip oluyorlar. Anneler, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir. Merkeze iyi nesiller yetiştirmeyi almalılar” diye konuştu.

Geçenlerde de“Sezaryen doğum fıtratta yok” deyip şöyle açıklama getirmiş.“ Birileri şunu derse ki bunu siyasetçiler tartışmasın, bir ülkenin bütün sorunlarını siyasetçiler öncülük yapar ve tartışır. Çünkü o siyasetçiler millet tarafından seçilmişlerdir. Bunu söyleyenler ya demokrasi taraftarı değildir ya da millet taraftarı değildir. Milli iradeye saygı gösteren milletin seçtiklerine de saygı gösterecek.”

Neden bu ülkede, kadınların ne yapması gerektiği, fıtratının ne olduğu konusunda hep erkekler konuşuyor?

Ayrıca, neden kadınların ne hissettiği, neler istediği konusunda kadınlara söz verilmiyor? Neden kadın milletvekilleri ve bakanlar konuşmuyor? Onlar da erkek vekillerimiz ve bakanlarımız gibi mi düşünüyorlar?

Ortada kadın vekillerimiz, aile bakanımız yok ama kadın üzerinden konuşan, karar veren, onu bir yere oturtmaya çalışan, onlar adına sürekli tartışma açan ve tartışan erkekler var.

Erkek siyasilerin biz kadınlarla ilgili söylediklerinden bir çırpıda aklıma gelenler şunlar:

“ Kadınlar çalışmasın”,” Evdeki işler yetmiyor mu” “hamile kadın sokakta dolaşmasın”,” Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer(devamını yazmaya ben utandım)”, “her kadın en az üç çocuk doğurmalı”, “ kadın kahkaha atmamalı”  “Belediye başkan yardımcılığına ve belediye başkan vekilliğine bayanları getirmeyi düşünmüyoruz. Dinen ve örf'en de bu uygun değil" dediler.

Bakın ben de bir kadın olarak ne diyorum:

“En az annelik kariyeri kadar babalık kariyeri de tek ve yüce bir kariyerdir. Babalık kariyeri yapılmadan, sadece annelik kariyeriyle iyi nesiller yetişmeyeceğini anlasınlar”

“Erkekler kadınları kendi eşyalarıymış gibi görmekten vazgeçip onun aynen kendileri gibi bir insan olduğunu artık algılasınlar”

“Erkekler kadınları evlerinde, sokaklarda dövüp öldürmesinler. Her an şiddete hazır korkular salmasınlar. Böyle ortamlarda sağlıklı çocuklar yetiştirmek mümkün olmaz.”

“Erkekler ailede bir sorun gördüğünde çekip gitmesinler, sorunu çözmeye istekli olsunlar, sorun çözme becerisi kazansınlar. Sadece para kazanmanın, ne babalık ne de eş olmak için yeterli olmadığının bilincine varsınlar”

“Kadınların mutlu olmadığı bir evde kendilerinin de, çocukların da, koca bir toplumun da mutlu olamayacağını bilsinler.”

“Erkek egolarını biraz törpüleyip karşıdakilere duygudaşlık yeteneğini geliştirsinler”

“Namusu ve ahlakı kadın üzerinden tanımlayıp onları cinsel obje olarak gören zihinsel kirliliklerini temizlesinler”

“Kadınlar iyi bir anne, vefalı bir evlat, fedakâr bir eş, tek başına hayatta kalabilir bir birey, başarılı bir doktor, öğretmen veya herhangi bir çalışan olabilme yeteneğine sahip olduğu için erkekler korkmasınlar.”

 Eğer iyi nesiller yetiştirmek istiyorsak önce erkekleri eğitmek gerekir. Kadınların çoğu en azından televizyondaki programları izleye izleye gelişiyorlar, erkekler hep aynı kalıyorlar.

Kaldı ki, hem anne olarak hem de öğretmen olarak iyi nesiller yetiştirdiğim için vicdan azabı bile duymaya başladım. Çünkü artık vatanını milletini seven, vicdanlı, adaletli, bilgili, dürüst, düşünen nesillere ihtiyaç duyulmuyor.

 Bakanımızın, iyi yetişmiş nesilden kastı nedir bilmiyorum, ama eğer benimle aynı değerleri kastediyorsa, bu inançlarla yetiştirilmiş gençler, şu an içinde yaşadığımız sistem ile,  değerleri arasında sıkışıp kalmış durumdalar. Sahip çıkanları da yok. Bunu gören büyükler de iyi nesilden ziyade hangi yolla olursa olsun para kazanabilecek nesiller yetiştirmeye ihtiyaç duyuyorlar.

Gelinen sonuçtan anladığımıza göre, iyi nesil yetiştirmek, annenin olduğu kadar, babanın da, sistemi kuran siyasilerin de aynı oranda ve ortak sorumluluğunu gerektiriyor.

Milli iradeden birisi olarak haber vereyim dedim.