İzmir'in anlattıkları

BARBAROS TANTAN

Bizler, Marmara depremini yaşamış yörenin insanları ve de gazetecileri olarak bir kez daha yüreğimiz dağlanınca, soluğu İzmir'de aldık.

   Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti olarak, İzmir depreminde 24 saat üzerinden ve gece ayazı demeden görev yapan meslekdaşlara destek sağlamak için kısa sürede örgütlenip, cumartesi günü öğleden sonra yola çıktık.

   Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin tahsis ettiği minibüste cemiyet başkanı Cemal Kaplan, yönetimden gazetemiz genel yayın yönetmeni Ahmet Zeki Ayar ile Emrah Erdoğan, Recep Şeyhoğlu ve ben vardım. Tabi bir de Kocaelispor armalı polar ve kabanlar ile Promast firmasının ürettiği yüzey ve el dezenfektanlarının olduğu koliler de vardı. 

   Toplamda 550 kilometrelik yolu 4.5 saatte alıp İzmir Bayraklı'da vardığımızda kalabalık kurtarma ekiplerini Ziyabey Apartmanı enkazında çalışır halde bulduk. İş makinaları, inşaat molozu taşıyacak kamyonlar, vinçler ve yakınlarının çıkarılmasını bekleyenler ile meraklılar enkaz alanının etrafını sarmıştı.

   İzmir'e girerken orada olduğunu bildiğimiz İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet'i arayıp, "Sevgili Başkan, cemiyet olarak desteğe geliyoruz, yanınızda olacağız" dedim. Hürriyet ise "Yarın meclis toplantım olduğu için 10 dakika önce oradan ayrıldım. Bizim stand görevlisi arkadaşlar, olursa tüm ihtiyaçlarınızı karşılar. Kolay gelsin" yanıtını verdi.

   İl girişinde, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen'i de aradık. Kendisi, cenazesi dolayısıyla il dışında olduğunu, yönetim kurulundan bir arkadaşının bizi karşılyacağı bilgisini verdi. Biz de, Başkan Cemal Kaplan aracılığıyla başsağlıgı dileklerimizi gönderdik.

   Sonrasında, Bornova girişinde İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetiminden bir arkadaş bizi karşıladı. Kentte görev yapan gazetecilere dağıtılmak üzere yanımızda götürdüğümüz polar, mont ve dezenfektanların yarısını kendisine teslim ettik.

   Ardından, çalışmaların olduğu alana vardığımızda ilk gün itibarıyla orada olan A Haber bölge temsilcisi ve cemiyet yönetim kurulu üyesi Hakan Süer bizi karşıladı ve yol göstericimiz oldu. En sonunda, minibüste kalan toplam 55 polar ve montları tek tek alanda çalışan muhabir arkadaşlara dağıttık.

   Fotoğraf ve video çekimleri yapıp, İzmit Belediyesi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi standlarını da ziyaret ettik.

   Benim açımdan iyi olan şeyler de vardı orada. 1989'un 1 Mayıs'ın da İstanbul Taksim'de polis şiddeti gördüğümüz gazeteci arkadaşlarımızdan dönemin Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Fuat Kozluklu, yanı sıra mesleğe girdiği yıllardan tanıdığım acar muhabir TV 100 çalışanı Levent Öztürk ile karşılaşıp kısa da olsa sohbet etmekti.

   Bir süre depremzedeleri, oradaki atmosferi ve meslekdaslarımızın çalışmalarını gözlemledikten sonra gece yarısı oradan ayrılıp dönüşe geçtik.

   Orada, olumsuzluklardan da söz edebilecek durumlar gördük. Ama bunun ne yeri ne de zamanı. 

   İnsanların mucize beklentisiyle baktıkları kandaki olumsuzluklardan söz etmek bize yakışmaz. Onları ilgililer görür, not eder ve düzeltmeye çalışır.

   Bize de, bir daha yaşanması muhtemel depreme hazırlıklı olmak için gerekenleri yapmak ve yapılanları paylaşmak düşer.

   Şimdi, herkes için görev zamanı...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.