İTİRAZIM VAR

Tuncer Altunbulak

Her yerde ve tarihin her döneminde yönetenler kitaplardan hiç hoşlanmamışlardır mutlaka bir yolunu bulmuş şairleri filozofları yazarları ve eğitimcileri ya hapsetmişler ya da çok sevdiği ülkelerinden sürgün etmişlerdir en çok nefret ettikleri meslek grubu özgürlüğü bilimi adaleti savunan eğitimciler olmuştur özgürlükleri devleti tehdit eden bir amaç olarak düşünmüşlerdir Günümüze kadar bu gidişat hiç değişmemiş sanırım sonsuza kadar da değişmeyecektir 70 yıllık hayatımda bu gidişatı en çok da kendi ülkemde gördüm onlarca seçim izledim muhalefette halktan özgürlükten barıştan yana olanlar iktidara geldiklerinde tam tersi davranır yasak etmeye çalışırlar Tarihe baktığımız zaman göreceğiz bu özgürlüklere karşı olan adamlar onca emekle yazılan milyonlarca kitabı gözlerini kırpmadan yakmışlardır bence bir kitabı yakmak bir insanı yakmakla eş değerdir ünlü Rus yazarı Soljenitsin döneminin siyasal sistemini Rusya’nın beynindeki tümöre benzetir çünkü insanın bilinçlenmesinde kitapların etkisi çok büyüktür sonuçta kitaplarda bunun için yazılıyor zaten benim okuduğum ilk kitap Fakir Baykurtun tırpan isimli kitabıdır on beş yaşındaydım köyümüzde bir öğretmen okumamı istemişti okuduktan sonra ilk eleştirdiğim o öğretmen ve köyün muhtarı olmuştu o güne kadar söylemediğim sözleri söyleyince köylüler babama şikayet etmişler bu çocuk böyle giderse sonunda hapsi boylar demişler Kitap okuduktan sonra köylülerin söyledikleri her şey yavan mantıksız ve saçma sapan geliyordu köyümüzün ileri gelenlerinden biri bana ben zengin bir adamım siz ailece bana çalışıyorsunuz sen de benim çalışanımsın sağda solda hakkımda ileri geri konuşuyormuşsun bu işler sana mı kaldı başına bir bela gelmesini istemiyorsan adam gibi herkes gibi yerine oturursun aynı sözleri yıllar sonra seyretmiştim birkaç köyün ağası olan Şener şen Kemal Sunal’a söylüyordu ha bizim köyün ağası söylediklerinde doğruydu biz ailece ona çalışıyorduk karşılığında bize peynir birkaç kilo bal gibi gıda malzemeleri verirdi bu gidişat ülkemin genelinde böyledir yoksullaştırılmış ve cahilleştirilmiş halkın büyük bir bölümü ne yazık ki ülkenin kapitalistlerine karın tokluğuna çalıştırılmaktadır benim anlattığım bu olayın ardından 50 yıl geçti zenginler çok daha zenginleşti fakirler de çok daha fakirleşti zengin kapitalist sınıf bu durumun böyle devam etmesini istiyorlar haklılar da sorun biz işçilerde ve köylülerde bir türlü bir araya gelip kendi çıkarlarımızı savunmak için örgütlenemedik köylü bir insanın halen ektikleri mahsülün karşılığını alamadıkları zaman işi kadere bağlıyorlar ne yazık ki bu asırda bile işçilerimizde aynı düşünüyorlar çünkü okumuyorlar sözünü ettiğim tırpan isimli eser köy hayatını anlatan çok önemli bir romandır ne yazık ki köylülerimizin hiçbiri bu romanı okumadılar ama kapitalistlerin hemen hemen hepsi okumuştur aynı şey Marks’ın yazdığı kapital isimli kitabın başına da gelmiştir çok kötüdür dönemin işçileri okuyacak yerde dönemin kapitalistleri okumuş bu kitabı kendi menfaatleri için kullanmışlardır Marks’a yakın bir arkadaşı bir gün kitabı işçilerin anlamadığını bu yüzden okumadığını söylemiş Marks’da evet o kitap kolay bir kitap değildir zordur söyleyin işçilere okumaya çalışsınlar sevgili halkım iş baş düşmüştür herkes artık kendini bilinçlendirecek bunun için en önemli şey kitap okumaktır okumakla edebiyatla sanatla bilimle gelişir beyinlerimiz hayatı edebiyat sanat ve bilimin dışında hiçbir şey zenginleştiremez

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.