Hopa’ya dayanışma zamanı

 

 

Artvin’in Hopa ilçesi, herkes tarafından bilinen bir yerdir. Bunun çeşitli nedenleri vardır.

Hopa, Çernobil faciasından yıllar sonra kurtulamayarak kanserden yaşamını yitiren Karadenizli devrimci müzisyen Kazım Koyuncu’nun hem memleketi hem de mezarının bulunduğu yerdir.

Hopa, HES’lere karşı mücadelede öne çıkan bir bölgedir.

Hopa, HES’lere karşı mücadelede polisin sıktığı biber gazı ile yaşamını yitiren onurlu devrimci, güzel insan, emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun da memleketidir.

Hopa, Karadeniz sahi yolunun intihar olacağını söyleyip buna karşı verdiği hukuk mücadelesiyle tanınan ve infaz edilen avukat Cihan Eren’i de anımsatır bize.

O Hopa’da, şimdi, bölgedeki doğa tahribatının doğal sonucu olarak yaşanan sel baskınında 5 yaşında Taha Su’nun da aralarında bulunduğu 9 kişi yaşamını yitiriyor. Yani, anlayacağınız sel felaketinin faturası ağır oluyor.

Metrekareye 265 kilogram yağışın düştüğü ilçede Hacer Kara (56), Altan Kara (60), Funda Toksoy (41), Sabri Acıbadem (41), Nermin Demir (59), Emniyet Gedik (55), Ünsal Gedik (41), Erdal Eren Gedik (17) de hayatını kaybedenler listesine giriyor.

Sel nedeniyle Hopa’nın Rize, Artvin ve Sarp Sınır Kapısı ile bağlantısı kesiliyor. Karadeniz Sahil Yolu’nda ulaşım uzun süre sağlanamıyor.

Bu durum ‘felaket’ diye geçiştirilemez. Çünkü, planlı cinayettir.

O sahil yolu ve bölgede doğanın tahribatı sırasında yapılan hiçbir uyarı dikkate alınmamış, sonunda bu yaşanmıştır. Yaşanacak olanlar da cabasıdır.

Bu durumda, ölenlerin ardından ağıtlar yakıp dualar okumak, ‘’kader bu’’ deyip köşeye çekilmek yerine, meselenin sorumsuzlukları boyutuna dikkat çekmek, yine devrimcilere düşüyordu.

Bu tarihsel sorumluluk altında olan devrimci örgütlerden Kocaeli Halkevleri ve KESK Şubeler Platformu, olayın ‘felaket’ değil ‘planlı bir cinayet2 olduğu üzerinden tepki koyup, yardım kampanyası örgütlediler.

Selden zarar gören yurttaşlara ayni ve nakdi yardım için kampanya başlatan iki örgüt, herkesi yardıma davet etti. Bence de, en doğru adımı bulmuşlardı, dayanışma önemliydi ve gecikmeden hayata geçirilmeliydi.

Hopa halkının acısını hafifletecek duruş da buydu.

Tabi, Van’dan Hopa’ya uzanan yardım köprüsünü de unutmamak gerekir.

Belki bu yardımların Hopa ve Hopalılar’a ulaşmasını engelleyeceklerdir. Çünkü, afet adı altında planlı cinayetlere neden olan siyasal anlayıştan beklenecek en doğal davranış budur.

Ama, o dayanışma ruhu yok edilemedikçe, bu barikat da aşılacaktır.

Evet,Hopa’nın ve Hopalılar’ın dü ve bugün yaşadıklarından AKP sorumludur…

Av. Cihan Eren’in,

Emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun katili de AKP’dir.

Bir ilçe için, üstelik yerel yönetiminde kendi kadroları bulunan bir ilçe için siyasal iktidar eliyle işlenmiş bu kadar vukuat yetmez mi?

Bu uğurda katledilmiş dostlarımızın ne demek istedikleri şimdi çok daha iyi anlaşılıyor.

Doğayı rant uğruna talan eden AKP zihniyeti, bu cinayetlerden de sorumludur.