Halkın Sanatçısı Halkın Savaşçısı Yılmaz Güney

Halil Yeni

Çocuk yaşta çalıştığı sinema salonunda gösterilen filmlerin afişlerini sırtına asıp, sokak sokak dolanıp, reklamını yaparak başlar Yılmaz Güney'in film serüveni. Lise ikinci sınıfta ise altında bisiklet, And Film'in çıkardığı filmleri, sinemadan sinemaya taşıyarak. Sonra da yönetmen Atıf Yılmaz ile tanışıp, onun asistanlığını yaparak.

Yılmaz Pütün, 1 Nisan 1937’de Adana’da topraksız bir köylü ailenin iki çocuğundan biri olarak dünyaya gelir. Lise yıllarında bir dergide yazmış olduğu “Herkes eşit olsa buralar cennet olurdu,’’ sözü, savcı tarafından komünizm propagandası sayıldığı ve 1,5 yıl hapis ve 6 ay sürgün cezası verildiği için Yılmaz Pütün değil, Yılmaz Güney adını kullanır ömrünün bundan sonrasında.

İlk filmini 1966 yılında 29 yaşındayken çeker.1966 yılında “At, Avrat, Silah” ile başlayan film serüveni, 1983 yılında “Duvar” filmiyle son bulur Yılmaz Güney’ in. 104 filmde başrol oynar, 24 filmin yönetmenliğini üstlenir, 50 filmin senaryosunu yazar ve 6 filmin senaryosuna yardımcı olur. Kendine ait filmlerinde ana tema, kanunsuzluk ve yoksulluktur. Aynı döneminin ülkesi gibi...

Yol filmi büyük bir başarıya imza atarak 1982'de Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülü alır. Fakat o gün bu büyük başarıyı kürsüde sağ elini yukarı kaldırıp yumruğunu sıkarak kutlayan Yılmaz Güney’in ödül töreninden ayrılırken cebinde taksiye verebilecek parası dahi yoktur. Hayatında ki en büyük üzüntüsü ise bakanlar kurulu kararıyla vatandaşlıktan çıkartıldığını öğrendiği gündür. Ve Yılmaz Güney 9 Eylül 1984'te Paris’te mide kanserine yenik düşerek hayata veda etmiştir.

***

Her ay kültür sanat söyleşileri gerçekleştiriyor ve farklı konu ve konuklarla Gebzeli sanatseverleri buluşturuyoruz. Bu ay sinemamızın ve hayatımızın önemli isimlerinden yönetmen, oyuncu, senarist ve yazar devrimci Yılmaz Güney’i doğumunun 80. yılında Gebze de düzenlediğimiz etkinlikle andık. Ve etkinlikte Güney Kültür Sanat Edebiyat Dergisi ve Özen Film tarafından ortak hazırlanan ‘Halkın Sanatçısı Halkın Savaşçısı Yılmaz Güney ’  isimli belgeselin de gösterimini yaptık.

Yılmaz Güney’in oynadığı filmleri, yazdığı senaryoları, sinema hayatına kazandırdığı karakterleri, aldığı ödülleri, yattığı hapishaneleri, uğradığı sansürleri, sevdiklerini,  düşmanlarını, en mutlu olduğu zamanları, en mutsuz olduğu anları konuştuk. Güney Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi adına söz alan Tuncay Özkaradeniz ise Yılmaz Güney'in çok yönlü bir sanatçı olduğunu,  şiir, roman yazan iyi bir edebiyatçı olduğunu, iyi bir oyuncu, iyi bir yönetmen, iyi bir senarist olduğunu, ama sadece bu kadarla kalmadığını ve Yılmaz Güney’in aynı zamanda hemen hemen her konuda siyasi görüşleri ve tahlilleri olan, siyasi görüşleri nedeniyle de yüzlerce yıl hapis cezalarıyla yargılanan komünist bir insan olduğunu bildirerek “Halkın Sanatçısı Halkın Savaşçısı Yılmaz Güney” belgesinin O’nun unutturulan, pek bilinmeyen siyasi yanını sanatçı kişiliği ile birlikte tanıtmayı amaçladığın bildirdi.

BİLKAR'da yine çok keyifli, öğretici, gülümsetici, hüzünlendirici ama mutlak suretle hayata ve mücadeleye dair umut verici bir etkinlik geçirdik. Bazı insanlar bedenen aramızdan ayrılsa da yaşamaya devam ediyor. Ve o insanlar ölüm yıldönümlerinden çok doğum yıldönümlerinde anılmayı hakediyor. Yılmaz Güney de bunlardan biri. Etkinlikte emeği geçen arkadaşlara ve Güney Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi emekçilerine teşekkür ederim. Bir sonra ki etkinlikte buluşmak üzere…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.