HALAM GELDİ

Tuncer Altunbulak

 

         Halam geldi!..

         Gizemli ve gizli bir mesaj…

         Genç kızlar da adet olma hali Anadolu’da bu hallere giren kızlar en başta annelerine “Halam geldi” diyerek vücutlarındaki değişim ve dönüşümün haberini verirler.

         Kadınların ve kızların en saygıdeğer ve en onurlu değişkenliğidir bu.

         Bu kadar doğal ve onurlu olan bu hallerin ne yazık ki, bazı bölgelerde, kızlarımızın çoğunluğu için bir karabasana dönüşüyor. Bu insani ve doğal olan hallerini ne yazık ki, ailelerine korka korka, ıkıla sıkıla söylüyorlar. Çünkü bazı bölgelerde genç kızlar, bu hallerinden sonra evlendiriliyorlar.

         Bazı yörelerde bu durum, çok insanlık dışı biçimde sonuçlanıyor.

         13-14 yaşında kızları kendilerinden 30-40 yaş büyük, beyni, yüreği, vicdanı dönmüş kimselerle evlendiriliyorlar.

         İşte insani ve doğa olan bu durum ne yazık ki, kızlarınız için bir kabusa dönüşüyor ve onların kefenleri oluyor.

         Yani, halanın yerini büyük bir bela alıyor.

         Dünyanın en ilkel davranışıdır bu.

         Ne yazık ki, ülkemizde bu insanlık dışılıklar oluyor. Hem de dünyanın büyük büyük medeniyetlerinin gelip, yaşayıp, geçtiği bu çoğrafyada oluyor..

         Ne yazık ki, binlerce genç kızımız bu yüzden intihar etmiş, edemeyenler evlerinden kaçmış, bir beladan kaçarken daha büyük belaların içine düşmüşlerdir.

         Freud, erkeklerin gözüyle, kadınların karanlık bir kıta olarak tanımlar. Böyle karanlık sokaklarda gezilmez diyen mantığı Freud, çük öncelerden sezmiş ki, bu tanımlamayı       yapmış.

         Kocaman kocaman damlar böyle.

         Kadınlara hakaret ediyorlar.

         Onların hamileliklerini önemsizleştiriyorlar.

         Erkek egemen yapının mantığı budur. Bu mantık, kadını bir tür cinsel obje ya da aksesuar olarak görür.

         Bu sözlerin mantığından bu tür sonuçlar çıkar. Bu sözleri söylemek nasıl bir akıl, nasıl bir ferasettir. Bunu anlamak mümkün değildir…

         Ben böyle bir yazıyı yazdığım için çok üzgünüm.

         Bu çağda böyle şeyler yazmak, benim için onur kırıcıdır.

         Ben kendimi, o karabasana uğramış kızların yerine koyarım bazen ve o kuzlara yapılanlar bana yapılsa ne hissederim, ne düşünürüm diye de kendimi sorguluyorum.

         Hayret ediyorum insanlara!...

         Bu yanlış gidişata neden ses çıkarmıyorlar?

         Neden bu törenin altını üstüne getirmiyorlar?

         Neden bu töreye boyun büküyorlar?

         Böyle bir ülkede yaşamak gerçekten insana acı veriyor.

         Her gün bu ülkede 3-5 kadın öldürülüyor ve onlarca kadın tacize uğruyor.  Hakları, hürriyetleri kısıtlanıyor ama halk buna ses çıkartmıyor.

         Bu, onlar sanki Türkiye’de değil, başka bir memlekette oluyor. Kadının değerini, kıymetini bilmeyen bir memleket olabilir mi?

         Bu memleketteki fındığı, fıstığı, üzümü, inciri, fasulyeyi ve çayı kim üretiyor sanıyorsunuz?

         Yaaa işte böyle!...

         Konuya dönersek;

         13 yaşındaki bir kız anlar evlilikten, bebek yapmaktan ve kendinden 30-40 yaş büyük  bir adama kadın olmaktan?

         Beyni, yüreği, vicdanı çürümüş bir oduna hem de….

         Nasıl söylenebilir “Hamile bir kadının sokakta ne işi var, gitsin sokakta otursun” diye.

         …………………hamilelik, kadının en büyük mutluluğudur. Karnındaki bebeğin, karnını tekmelemesi onu dünyanın en büyük zevkini ve keyfini verir.

         Sonuç olarak; bence Türkiye’nin en büyük sosyal yarası bu yaradır. Ne yazık ki, herg ün bu yarayı biraz daha kanatıp, kadınların ruhu acıtıyoruz!...

 

         

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.