Ziyarette konuşan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, işçi sınıfına yönelik baskılara karşı ortak mücadele çağrısında bulundu. Petrol-İş’in son dönem başarılarını yakından takip ettiğini söyleyen Atar, “MESS ve KİPLAS gibi işveren sendikaları haklarımızı teslim etmeme konusunda ortaklık içinde. 2025 içinde çok daha katı bir süreç yaşadık. 2024'ün Aralık ayından itibaren MESS’e bağlı 6 fabrikada greve çıktık. Gebze, metal ve petrokimya işçileri açısından çok kritik bir yer” dedi.
Atar, hayat pahalılığı ve düşük zam oranlarına da değinerek, “Yüzde 44’lük sahte TÜİK verisine rağmen asgari ücrete sadece yüzde 30 zam yapıldı. Bu durum, hayat standartlarının yarı yarıya düşmesi anlamına geliyor. Kamu işçileri de aylarca zam alamadan çalışıyor. Bu sistem bizlere nefes aldırmıyor. Biz işçiler olarak sadaka değil, alın terimizin karşılığını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
AKYÜZ: "BU YALNIZCA BİR GREV DEĞİL, GEÇİNME MÜCADELESİ"
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz ise konuşmasında, toplu sözleşme sürecindeki işveren yaklaşımlarının insanca bir yaşamı mümkün kılmaktan uzak olduğunu belirtti. “Şu anda beş fabrikada 2 bin 800 işçimiz greve devam ediyor. Grev bir amaç değil, araçtır. Ancak işverenler bize bu aracı zorunlu kıldı” diyen Akyüz, enflasyonun yüksekliğine rağmen verilen tekliflerin yaşam koşullarını karşılamadığını vurguladı.
Akyüz, ekonomik verilere ve vergi adaletsizliğine de dikkat çekerek, “Açlık sınırının altında bir asgari ücretle yaşamaya mahkûm edilen milyonlarca işçi var. Ücretlerimiz cebimize girmeden vergilerle eriyor. İşçi sınıfı olarak vergide adalet mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu sistem değişmek zorunda” dedi.Her iki sendika lideri de sendikalar arası dayanışmanın artırılması, konfederasyon farkı gözetmeksizin işçi sınıfının birleşerek ortak mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi. Atar ve Akyüz, işçilerin temel hakları, geçim koşulları ve anayasal haklarının korunması için daha güçlü bir emek platformunun kurulmasının zamanının geldiğini ifade etti.