Furkan yüzleşmemiz gereken gerçeğimiz

Tunahan Tüze, Darıca’da Furkan Celep’in intihar mektubunu tam okumamış. Celep’in çevreden olduğunu babasından öğrenmiş: “Çok üzücü bir olay. Ama bu yüzleşmemiz gereken bir gerçek.”

“Haksız değildi. Kendini öldürmek seçenek değildi ama hepimiz aynı şey için yaşıyoruz. İyi bir iş sahibi olmak. İyi bir ev ve araba. Olay bu. Yurt dışında baktığınızda araba fiyatları o kadar ucuz ki iki yıl çalışarak, burada, lüks sayılabilecek bir araba alabilirsiniz. İnsanların öyle bir kaygısı olmamalı.

YURTDIŞINDAKİ YURT

DIŞINA ÇIKABİLİYOR

Bunu babamla da tartıştım. İnsanlar yurtdışındaki insanlar kendilerine zaman ayırabiliyor. En azından yılda bir defa, yurt dışına seyahat edebiliyor. Kazandığı para buna elveriyor. Bizim ülkemizde bırakın yurt dışını, yurt içinde bile tatil yerlerine gidemiyorsunuz. Onlar bile belli bir bütçeye bağlı. Yılda bir hafta tatile gidebilmek için belki de beş yıl çalışıp o parayı biriktirmeniz lazım. Bu kaygılar, o yöne (intihara) itmiş olabilir. Çok üzücü bir olay. Ama bu yüzleşmemiz gereken bir gerçek.

YURTDIŞINA GİTMEYİ DÜŞÜNDÜM

Tunahan Tüze, Darıca’da Furkan Celep’in intihar mektubunu tam okumamış. Celep’in çevreden olduğunu babasından öğrenmiş. Ancak konuya hakim bir şekilde yukarıdaki tespitlerini paylaştı. Tüze, memleketin önemli sorunlarından biri olan beyin göçüne dair de bilgi ve fikir sahibi. Sorumuz üzerine, “Yaşamak için yurt dışını düşündüm. Meslek olarak sıkıntı. Aldığınız eğitim bazen yurtdışı için yeterli olmuyor” deyip ekledi:

İMKÂN TANINSA NEDEN

YURTDIŞINA GİTSİN

Yurt dışına beyin göçü; eğer doğru imkanlar verilmiş olsaydı hiçbir insanın yurdunu bırakıp gideceğini düşünmüyorum. Belli bir çaba harcıyoruz. Belli bir yere kadar emek sarf ediyoruz ve sonunda yetersiz ekipman, destek yüzünden istediğimizi yapamıyoruz. Belki çok iyi yerlere gelecek. Belki adını; Aziz Sancar gibi duyuracak çalışmalarda bulunacak. Belki öyle bir aşamaya gelecek ama yeterli eğitim, ekipman olmalı. Yeterli ücret yok diyor, ve gidiyor. Siz ona yeterli ekipman ve imkanları sağladığınızda neden gitsin.”

 

 

Neden beni böyle sevmiyorlar ki!

 

“Kendi özümü yeteneğimi öğrenemedim, bunun için çok uğraştım ve çaba gösterdim. Neyi sevdiğimi bilmiyorum, ne olmak istediğimi bilmiyorum, ne okumak istiyorum, bunu dahi bilmiyorum. Benim yaşımdaki insanlarla aramda uçurum var. Her konuda benden daha üstünler.

DUYGUSUZ BİR İNSANA DÖNÜŞÜM

Zaman geçtikçe kendi kişiliğimden ayrılmaya başladığımı hissediyorum. Gittikçe yalan söylemeye, argo hatta küfür kullanmaya başladım. İnsanlardan uzaklaşmaya, onları önemsememeye, doğaya ve hayvanlara zaman ayıramamaya başladım. Kendimi zamanla duygusuz bir insana dönüşüyormuşum gibi hissediyorum.

İŞ HAYATI BANA YORUCU GELİYOR

Bunlar bana göre değil. Ben böyle olmak, hayatımın geri kalanına duygusuz bir insan olarak devam etmek istemiyorum. Sorumluluk almak istemiyorum. Bir araba, bir ev veya herhangi bir şey uğruna yıllarımı aylarımı harcamak istemiyorum. İş hayatı bana çok yorucu geliyor. Hem içten hem de dıştan yıpranıyorum.

Bir şeyler uğruna bunca sorun yaşamak bana mantıklı gelmiyor. Bunun yerine her şeyi arkada bırakıp gitmek, her şeyi kapatmak daha mantıklı geliyor.

 

BULMAYA ÇALIŞTIM AMA TERS TEPTİ

Daha iyi görünmek için, insanların beni sevmelerini sağlamak için kendimi yormak, yıpratmak, ruhumu, bedenimi kirletmek istemiyorum. Neden beni böyle sevmiyorlar ki? Düşüncelerimi, fikirlerimi, değer verdiğim her şeyi sırf dış görünüşüm biraz kötü diye kestirip atıyorlar. Bu konuda önemseyeceğim birisini bulmaya çalıştım (Değer vermek istedim, değer görmek istedim) ama her seferinde ters tepti. Dostluklar, arkadaşlıklar kurmaya çalıştım olmadı.

İKİ DOSTUMA KUCAK DOLUSU KALP

Çok sevdiğim, uğruna her şeyimi verebileceğim iki dostumu bu konuda üzdüğüm için özür diliyorum. Benimle geçirdikleri vakitler için, her şeylerini benimle paylaştıkları için, bana karşı nazik ve iyi niyetli oldukları için, benimle yıllarca birlikte oldukları için ve bana kattıkları her şey için çok teşekkür ediyorum. Onlara buradan bir kucak dolusu kalp yolluyorum.

Her şeye rağmen bugünün geleceğini biliyordum, hiçbir zaman yaşlanmayacağımı, düzgün bir hayat yaşamayacağımı biliyordum. Sadece bana bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum.

HUZURU GÖKYÜZÜNDE BULDUM

Bu dünya yaşamak için çok kötü bir yer, bunu istemiyorum. Son kez bugüne kadar birilerini üzdüysem veya kalbini kırdıysam bunun için üzgünüm, özür dilerim. Belki burada bulamadığım huzuru gökyüzünde bulurum. Huzurlu, mutlu ve umut dolu hayatlar sürmeniz dileğiyle hoşçakalın.”

Furkan Celep…

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

YAŞAM Haberleri