FUKARADAN FIKRALAR

Fatoş Özut Kırtay

Afacan velet, bir gün aldığı ödev konusunda babasından "Babacığım, Hayat Bilgisi dersinde yönetimleri işliyoruz,

bana demokrasiyi anlatır mısın?" diye yardım istemiş.

Babası da, maç izlediğinden dolayı başından savmak için;

"Bak oğlum, demokrasiyi anlatmadan önce senin bazı terimleri bilmen gerekiyor.

Bak, şimdi ben çalışıp para kazanıyorum, ben kapitalistim.

Paranın nasıl işleneceğine annen karar veriyor, o hükümet.

Hepimiz senin için çalışıyoruz, sen gelecek . 

Hizmetçimiz işçi sınıfı.

Beşikteki kardeşin de gelecek. 

Sen bu terimleri öğren, gel bana, anlatırım" demiş.

Gece, çocuk ağlama sesiyle uyanmış. 

Bir bakar ki beşikteki kardeşi altını pisletmiş. 

Annesinin yanına gitmiş, annesi horul horul uyuyor. 

Ne yapsa, ne etse annesini uyandıramamış. 

Tam odasına dönerken bir bakar, ki babası hizmetçinin odasında...

 Çaresizce odasına gidip yatmış. Sabah olmuş. Babası:

-Oğlum öğrendiysen, gel anlatıyım.

-Gerek yok babacığım, ben çok iyi öğrendim.

-O zaman anlat bakalım.

-Kapitalistler işçi sınıfıyla işi pişirken, hükümet uyuyor,halk endişeli.

 GELECEĞİ ise b..k götürüyor!... 

************

İşsizdi, parasızdı, kalacak yeri, yiyecek ekmeği, iki satır muhabbet edebileceği bir arkadaşı da yoktu.

Nerden geldiği bilinmez "Küçükistan Ceza Kanunu" diye bir kitap geçmişti eline.

Bir gün onu okuyarak vakit geçiriyordu ki "Ülke başbakanına hakaret etmenin cezası altı ay" kitabı ve gözlerini kapattı. 

"Hem bütün hırsımı ondan alırım, hem bütün gazeteler, televizyonlar benden söz eder meşhur olurum,

hemde altı ay ekmek elden su gölden yiyecek, yatacak derdim olmadan çiçek gibi kışı geçiririm." diye düşündü. 

Ertesi gün mitinge gitti, Küçükistan Başbakanı konuşurken milletin arasından fırlayıp bütün gücüyle bağırmaya başladı. 

- İ... başbakan, i... başbakan !

Güvenlik kuvvetleri hemen müdahale edip yaka paça götürdüler. 

Ertesi gün mahkemeye çıktı, şahitler dinlendi, savunması alındı. Hakim kararı açıkladı;

- Sanığın suçu sabit görüldüğünden yirmi sene altı ay hapsine karar verilmiştir. 

Birden gözleri karardı ayakta sendeledi, sonra kendini toparladı, ve haykırdı : 

- İtiraz ediyorum hakim bey!

Küçükistan Ceza Kanununun şu maddesinin şu bendine göre başbakana hakaret sadece altı ay, bir yanlışlık var bu işte ! 

Hakim acıyan gözlerle adama baktı ; 

- Haklısın oğlum, başbakana hakaret altı ay fakat devlet sırrını açığa vurmak yirmi sene. 

***********

Sen bendensin...

Sen değilsin...

Kahrol düşman, al sana bomba denilen, ekranlardan tehdit  üstüne darp edenlerin ve buna

göz yumanların aymazlığının ayyuka çıktığı  bir arenada, fıkradan başka ne yazılabilir ki dedik.

Yazdık...

Hakkımızda hayrola...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.