DOSTOYEVSKİ-Edebiyattan bir Sayfa….

Tuncer Altunbulak

 

 

Dostoyevski bir çığlıktır, bir isyandır…

O bir renk cümbüşüdür…

Dostoyevski dünya edebiyatının çok kişilikli ve çok kimlikli bir yazarıdır. Kimi zaman “Suç ve Ceza” isimli romanındaki Raskal Nikof, kimi zaman da “Budala” isimli romanındaki delilikle dahilik arasında gelip giden delilerin şahı Prens Muşkin’dir. Kimi zaman da “Karamazof Kardeşler” romanındaki baba katilliğiyle suçlanan ama babasını öldürmemiş olan Dimitri’dir.

Ve daha niceleridir.

Üstat kalabalıklar içinde tek gezen çoğunluktur. O edebiyat dünyasının senfonisidir. Birkaç gün önce rüyamda gördüm Üstadı. Anneme dönüşmüştü. Annemin sesiyle konuşuyordu. Annem her bakımdan Dostoyevski’ye benzerdi.

O gece Ustat’ la korkuyu, entrikayı, insan psikolojisini, fahişeliği ve buna benzer romanlarında işlediği bütün konuları konuştuk.

Dostoyevski’nin gerçek kişiliğini  Budala isimli romanında görürüz. Nietszhe, Dostoyevski’nin romanlarından roman kahramanı Rastal Nikof’a benzetir.

Raskal Nikof da Nietsche gibi sütün insan felsefesini savunur.

Dünya edebiyatında Dostoyevski’yi en iyi anlayanlardan biri de Nietsche’dir.

Dostoyevski’nin bütün romanlarını okumuş, tutkulu bir Dostoyevski’cidir.

Dostoyevski ilginç bir insandır. 30 yıldır hep hayalini kurarım Dostoyevski’yi, Nietsche’yi ve Kafka’yı bir de bir panelde bir araya getirmektir.

Çok müthiş bir karşılaşma olurdu. İçlerinde en acımasız tavırları Üstadım Dostoyevski koyardı. Neitsche ile daha ilk dakikalarda büyük bir kavgaya tutuşurdu. Tolstoy ile Tungeniyev ile yaptığı gibi….

1987 yılında Neitsche, Dostoyevski’yi bir sahaf dükkanında tanır. Kitaplarda yazarın “yeraltından notlar” adlı romanını görür alır, okur ve çok beğenir. O güne kadar tanımadığı birisidir.

Nietzshe, Dostoyevski’nin romanlarını kendisinden daha çok sever. Freud gibi Nieüçzcne’de Dostoyevski’yi hiç sevmez. Dostoyevski de zaten kendisini hiç sevdirmez.

Freud’un en sevdiği romanların başında Dostoyevski’nin “Karamazof Kardeşler” romanı gelmektedir. Üstat Dostoyevski pervasız, filitsesiz, hayatın aşırı uçlarında yaşayan bir adamdır.

Bu kişiliğinden dolayı okurları büyük kafa karışıklığı yaşarlar.

Roman kahramanlarının çoğu deli, yarı deli, kıskanç insanlardır. Romanlarının hepsinin teması zor ve karmakarışıktır.

Üstat 1884 yılında Çar III Aleksander’ın askerleri tarafından tutuklanır. Suçu sosyalist bir örgüte üye olmaktadır.

Cezası idamdır. Tam idam edilecekken, Çar tarafından affedilir. Cezası sekiz yıl hapse dönüştürülür. Yazar yaşadığı bu dönemi “ölü evinden notlar” isimli romanında detaylı anlatmıştır.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.