Dilovası’nda demokrasi başka bahara!

Aktan Uslu

Kent konseyi, kentteki önemli aktörleri bir araya getiren bir platformdur. Kamu kurumlarının, sivil toplumun, meslek örgütlerinin, siyasi partilerin ve muhtarların temsilcileri, kent konseyinde bir araya gelir. Kent konseyi, her türden farklılığa açık olarak bir kentin büyük buluşma arenasıdır. Kent konseyi dışlayıcı ve ayrıştırıcı olmak yerine, olabildiği kadar çok kapsayıcı olma ilkesine dayalıdır.

 

Kent konseyinin hukuki dayanağı, belediye kanunudur (madde 76). Kent konseyinin ilk kuruluşu, belediye başkanının çağrısıyla olur. Ancak kent konseyi, belediyenin bir birimi, müdürlüğü veya uzantısı değildir. Sivil bir oluşumdur.

 

Kent konseyleri, demokratik katılımı kolaylaştırmak ve geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Türkiye’de kent konseyi, en önemli kurumsal katılım aracıdır. (Alıntı)

 

Yukarıda kent konseylerinin ne olduğuna dair kısa bir alıntı okumuş oldunuz. Bizde kent konseylerinin ne olduğuna dair yaşadığımız örnekler ve hadiseler ise ibretlik!

 

Kent konseylerinin işlevlerinden biri kente dair projeler hazırlamaktır. Bu projeler belediye meclisine getirilir ve kabul görürse, hayata geçirilir.

 

Kent konseyleri yapıları itibariyle çok renklilik, çok sesliliktir.

 

Kıymetlerini bilmek gerekir.

Bizdeki olumsuz örneklerden sonuncusu Dilovası’nda yaşandı, yaşanıyor.

Kent konseyleri yapısal olarak belediye ile ilişkilidir ancak belediyenin bir şirketi, birimi değildir.

 

Belediye başkanları, kent konseylerinin patronu değildir.

 

Başkanlarının ve yönetiminin belirlenmesinde konsey üyelerinin seçme, seçilme hakkı vardır.

Gel gör ki Dilovası’nda başka yerlerde de örneklerini yaşadığımız şekilde konsey seçimlerine Belediye Başkanı Hamza Şayir tarafından olmadık şekilde müdahale edilmiş, iki defa ertelemeye gidilmiştir.

Kaybeden Dilovası, kaybeden demokrasi olmuştur.

Demokrasi, birilerinin bir yerlere ulaşabilmek için gideceği yere kadar kullanacağı tren olmaktan ödeye gidememiştir.

Demokrasi askıya alınmış, başka bahara bırakılmıştır.

Başkan Şayir inadından vazgeçmeli, ilçenin ve demokrasinin önünü açmalıdır.

Demokrasiyi bir kez çiğnediğiniz mi, yok olup gittiğinde çok ararsınız ama iş işten geçmiş olur…