Depremzede psikolojisi

BARBAROS TANTAN

  Yaşadık, iyi biliyoruz. Yirmibir yıl önce 03.02'de 7.4'lük sarsıntı ile uyandığımızda, "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diye düşünmeye başlamıştık ve öyle de oldu.
   Nedeni, bölgede yaşayan ve depremzede olarak tanımlanan insanımızın psikolojisidir.
   O psikolojinin etkileri halen yaşamsal sorunlarımızın temel nedeni olmaya devam ediyor. O düzeydeki bir doğal afetin yaşandığı bölgemizde anti depresan kullanımının önemli oranda arttığı bilimsel bir gerçek.
   Depremi yaşamadan bilim insanlarının uyarılarını pek dikkate almayan, sonrasında ise arama-kurtarma çalışmaları için kısa sürede organize olmakla övünen bir anlayışın bu tür yaşamsal bir sorunu çözme refleksinin olmadığı, olamayacağı gerçeğini unutmamak gerek.
   Gelelim Elazığ’daki depremin ardından yaşananlara...
   Orada da kısa sürede organize olduğu söylenen ekiplerin ulaşamadığı yüksek rakımlı köylerde yaşayan ve evlerinden olan yurttaşlar yardım bekliyor.      Depremzede ailelerin çocukları soğuktan korunamayan çadırların içinde, deyim yerindeyse titriyor.
   Bölgedeki en büyük sıkıntı geceleri ekşi 15 dereceye düşen dondurucu soğuklar.
   Biraz empati lütfen...
   Siz olsanız bu dondurucu soğukta çadırda mı kalmak istersiniz yoksa ısı yalıtımı olan bir konteynerde mi ?
İhtiyaç belli, çadırketler yerine daha sağlıklı barınabilmek için ısı yalıtımı olan konteyner kentler kurmak.
Edindiğimiz bir bilgi, Suriyeliler için Malatya’nın merkezinde konteynerlerin bekletildiğini gösteriyor ve o konteynerlerin bulunduğu kent halen boş. 
Öyleyse, o konteynerler niye orada boş bekletiliyor da ihtiyaç duyulan köylere aktarılmıyor ?
Soba ve battaniye dağıtımını organize etmekle övünenler bu aktarımı niye gerçekleştir(e)mez ki ? 
Karla karışık yağmur ve lar yağışları beklenen bölgede, çocukları çadırda ışınlamayan depremzede ailelerin ne tür psikolojik sıkıntılar yaşadığını bu olay başına gelmiş insanlar iyi bilir.
Bölge insanının yeniden yaşama tutunabilmesi için bu soğuklarda işe yaramayaccak çadırlar yerine bir an önce konteynerlerde barınma olanağı yaratılmalı ve depremzede aileler dışarda ateş yakarak ısınmaktan kurtarılmalıdır.
Gıda ve diğer ihtiyaçlar da elbet önemli. Ama, en büyük problem barınmadır.
Gelecekte depremin ve sonrasında soğuktan titreyerek barınma zorunda kalmanın yarattığı travmayı atlatamamış insanların çoğalmaması için daha duyralı olmak ve hızlı hareket etmek gerek.
Çünkü, bozulan psikolojiyi yeniden eski haline getirmek pek olanaklı değil.
Yaşayan bilir...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.