CHP Memleket’e gideni geri alır mı?

Aktan Uslu

Dünden devam..

 

Yorumun başlığını merkeze alıp yerelimizde kişiler üzerinden süregittiğimizde..

 

2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı/CHP Gebze Belediye Başkan adayı da olan Avukat Recep Dursun; Özgürlük ve Dayanışma Partisi – ÖDP (Günümüz SOL Parti) Gebze İlçe kurucu başkanıdır.

Siyaseti halen hiçbir partiye üye olmadan sürdüren; 2014 yerel seçimleri CHP Gebze Belediye Başkan aday adayı Avukat Yüksel Genç, ÖDP’den bir dönem milletvekili adaylığı yapmıştır.

Bu gazetenin kurucusu merhum İsmail Kadı ile Demokrat Gebze Gazetesi’nden eski ortağı merhum Ragıp Demirkol..

Öldüklerinde CHP üyesi idiler ama ÖDP Gebze İlçe Örgütü’nün kuruluşunda, üyeydiler.

ÖDP… Açılımını halkımız tam anlamıyla öğrenemeden SOL Parti şeklinde ad değişimine uğrayıp tarihteki yerini aldı. Tarihi boyunca direk kendi hali veya ittifak içinde katılmadığı genel ve yerel seçimlerde, üye veya tabanının o veya bu oranda, içine çok sinmese dahi CHP seçmenliği yaptığı da vakadır.

Ülkemiz siyasetinde, yelpazenin solunun ayrışık renklerini bir araya getirerek güç olma hayaliyle, ideoloji olarak özgürlükçü sosyalizmi merkezine alarak kurulan ÖDP’nin kuruluş yıllarında CHP..

Deniz Baykal liderliğinde gerek liberalizm gerekse milliyetçiliğe meyilli bir haldeydi. Sosyal demokrasiden giderek uzaklaşırken CHP’li belediyeler pratikte de liberal akıma kendisini kaptırmış, özellikle toplu taşımanın özelleşmesine karşı dik bir duruş sergilemesi beklenen, sosyal demokrat olduğu iddia edilen CHP’li belediye başkanları o anlamda dönemin ANAP’ını aratmaz hale gelmişti.

İşte ÖDP kuruluş yıllarında CHP’den her ne aldıysa, bu zeminden sebep almıştı.

Sonra CHP’de malum lider, bir diğer tanımla devran değişti..

Ancak bu sefer de CHP’nin “Ulusalcı” diye de tanımlanan kanadının duyduğu bir rahatsızlık var…

Siyasi ve ideolojik olarak birbirinden çok farklı olsa dahi 1990’ların ortalarında kurulan ÖDP ile 2020’nin başlarında partileşme aşamasındaki Memleket Hareketi..

Omurgasını oluşturacak kadro ve yapıyı, bağrından çıktığı CHP’den edindi, ediniyor.

Ötesi, ötesi olur mu?

Her siyasi partinin hedefi elbette iktidar.

Ama mevcut zeminde Memleket Hareketi; CHP’nin yüzde 100’ünü bünyesine katsa, iktidar olmak için yetmiyor ki.

Kaldı ki, ‘Muharrem İnce’nin CHP’de öyle tabanı olsa parti kurmaz, olağanüstü kongreye partiyi sürükleyip genel başkan olurdu’ diyenler de olacaktır…

Velhasıl kelam.. Yakın tarihli siyasi öngörüm şudur.

Değil CHP’nin içinden türeyen Memleket Hareketi..

CHP’nin kendisinin dahi genelde, iktidarında yer almadığı Gebze Bölgesi ilçeleri dâhil yerellerin büyük kısmında iktidarı edinmesi, çok zayıf olasılıktır.

İttifak kaçınılmazdır..

Seçimlere ittifak olmadan gidilemeyeceği gerçeği, günümüzde yüzde bir ile ifade edilen partileri de önemli bir konuma getirmiştir.

Muharrem İnce; bu düşünceyle mi partileşme hamlesi yapmıştır?

Şahsım adına, öyle demiyor. Niyet de okuyamam. Gerçeklik üzerinden: Böyle bir parti var mı, var…

Seçim erkene alınmazsa, seçime girme hakkı, edinir.

İttifak gerçeği ve kaçınılmaz hali, onlar içinde, geçerli.

Cumhur İttifakı bileşeni olmayacakları ortada.

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Gebze’deki basın toplantısında yeni bir ittifak önerisini HDP’yi de aleni kapsayan sosyalist bir duruş üzerinden yapmıştı. Ola ki kuruldu. Memleket Hareketi’nin kesinlikle içinde yer almayacağı bir ittifak olacaktır.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan’ın da bir ittifak hamlesi olmuştu. Sağ bir ittifaktı ve İYİ Parti’yi dahi aleni davet etmişti. Böyle bir ittifak kurulursa, Memleket Hareketi’nin içinde yer almasına, yanılırım yanılmam ayrı mesele ama yer almayacaklardır, diyorum.

Memleket Hareketi’nin duracağı yer, Millet İttifakı olacaktır, diyorum.

İttifakın içinde yer alan partilerin gerek genel gerek yerel seçimlerde milletvekilliği, belediye başkanlığı ve meclis üyelikleri için kotası ne olacaktır, elbette bilinmez ama Millet İttifakı’nın lokomotif veya çatısı, kuvvetle muhtemel yine CHP olacaktır.

Anlatmak istediğim şudur:

Memleket Hareketi’ne CHP’li tepkisi, abartmamak ve süreyi uzatmamak kaydıyla bence makuldür ama abartmamak, asıl hedeften sapmamak lazım.

Günümüzde ve yerelimizde de, CHP’nin en büyük sancısı kimi olan biten vakalarda sadece tutumundan ötürü eleştirilebilir konumdaki CHP’yi..

Sanki iktidar partisi CHP imiş gibi eleştirirken..

Her nedense iktidara, toz kondurmamaktır.

Bunu Gebze’de bir askeri kışla, bir galericiler sitesi, mermerciler sitesi gibi durumlarda yaşadık.

CHP’nin uğraşması, mücadele etmesi gereken Memleket Hareketi değil iktidar partisidir, düzendir, sistemdir.

CHP’den Memleket Hareketi gitmiş, ama Millet İttifakı yapılaşmasında seçmenliğini sürdürecek gibi gitmiştir.

CHP’den gidenin dönüşü olmuştur.

Memleket Hareketi’nin de o veya bu oranda dönüşü olacak mıdır?

Olasılıktır.

İşte bu olasılık üzerinden dahi eleştiride abartı olmamalı, uzatılmamalı, asıl hedeften sapılmamalıdır.

Memlekette gidişat, gidişat değildir.

Önümüzdeki genel, yerel seçimde de vahşi kapitalizm ve neo liberalizmin varlığını sürdürmesi halinde..

Hani ola ki Memleket Hareketi, CHP’ye geri dönüş yapacak oldu, yazasım var da..

Düzen devam ederse ortada geri dönüş yapacak Memleket Hareketi ile dönüş yapacakları CHP kalır mı, tereddütteyim.

Günümüzde, “128 milyar nerede?” yazılı dövizleri indirmek için kiralanan vinçler..

Sistem varlığını hala sürdürecek olursa, sonraki genel seçimin ardından bu sefer neyi indirmek için kiralanır.

Kestiremiyorum…