Bizleri bekleyen büyük tehlike

HANİFİ SURUN

 

Bugün 15 Temmuz hain darbe girişiminin beşinci yıldönümü. Hain darbe girişiminin yıldönümü olması vesilesiyle başta şehit olan 251 vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

 

Hain darbe girişiminin üzerinden beş yıl gibi bir süre geçmesine rağmen halen daha o gece ile ilgili aydınlatılmayan bazı durumlar ve olaylar var. Bunların aydınlığa kavuşması ise zamanla olacaktır. Bu hain darbe girişimiyle ilgili olarak özellikle CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da sürekli söylediği gibi siyasi ayağının da araştırılıp çıkarılması gerektiğine inanıyorum.

15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından ben asıl konumuza dönmek istiyorum. Dün sabah yine her zamanki saatte gazeteye geldim. Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Zeki Ayar’ın daha öncede belirttiğim gibi gazetenin teknolojik altyapısının güçlendirmek üzere bir dizi yatırımlar yapıyor. Ahmet Zeki Ayar diğer çalışmış olduğum patronlardan en büyük farkı kazandığı parayı gazete için harcıyor.

Gazetenin yanında matbaa tesisi için dün baktım yine yeni bir makine alan Ahmet Zeki Ayar’ın bu girişimleri görünce yıllar önce ünlü bir sanayicinin ‘Sanayici kazandığı parayla ya yeni bir makine alır ya da yeni bir fabrika kurar’ sözü aklıma gelmişti.

Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Zeki Ayar da tıpkı bir sanayici sürekli ya yeni bir makine alıyor ya da gazetenin teknolojik altyapısı için yatırımlar yapıyor.

 

Matbaa tesisine yeni alınan makineyi görüp masa başına tam oturdum ki telefonum çalmaya başladı. Arayan Gebze Pelitli Mahallesi Muhtarı Zafer Ceyhanlı idi. Hal hatır sorduktan sonra arama nedeni sorunca Muhtar Zafer Ceyhanlı, “Sormayın Hanifi Bey. Kaç gündür üzüntüden perişanız. Köyümüzde ikamet eden 17 yaşında genç bir kız Afganlı bir erkek cinsel saldırıda bulunuyor. Genç kıza buna direnince genç kızın kafasını taşla vurarak yaralıyor.

Kızımız 3 gündür Gebze’deki bir özel hastanede yoğun bakımda. Olayı yapan şahıs yakalanmış. Ancak aile perişan. Sizden istediğim lütfen bu konuyla ilgili olarak hem genç kızın ailesine hem de bizlere yardım etmenizdir” dedi.

 

Yaşanan olayla ilgili olarak genç kızın babası ile telefonla görüştüm. Babanın sesinden bile ne kadar bitkin ve üzgün olduğu anlaşılıyordu. Genç kızın babası, “Kızım pazartesi günü saat 17.40 gibi köy içerisinde yürürken arkasından kameralarda 3 kişi gözüküyor. Bu 3 kişi kızımı zorla tutup ormanlık alana götürüp tecavüz etmeye kalkışıyorlar. Kızım direnince de kafasını taşla eziyorlar.

 

Kızım o günden beri hastanede yaşam savaşı veriyor. Şimdi ben bu durumla ilgili olarak ne diyeyim. Avrupa ülkeleri bunları ülkesine almıyor. Neden çünkü bunların ne olduğunu biliyor. Yaşanan bu durumun bir daha yaşanmamasını diliyorum” diyerek daha fazla konuşmadı.

Yaşanan vahşet olayla ilgili olarak bir kişinin yakalandığını öğrendim. Yakalanan bu şahıs yargılanıp gerekli cezayı alır mı?  Bu olayın takipçisi olacağım. Ancak ya içimizde bulunan diğer Afganlar, Suriyeliler ve daha hangi ülkeden bilmediğimiz sayıları yüzbinleri bulanlar.