Birleşik Metal-İş Sendikası Teklifini Açıkladı!

DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, 2025-2027 Dönemi MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi için hazırladığı teklifini açıkladı.

DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, 2025-2027 Dönemi MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi için hazırladığı teklifini açıkladı.

Genel Başkan Özkan Atar, ‘’ Ücret zam teklifimiz 3 bölümden oluşmaktadır. İlk olarak, düşük ücretli işçilerin ücretlerinin bir ölçüde yükseltilmesi amacıyla, saat ücreti 170 TL’nin altında olan işçilerin saat ücretlerinin 170 TL’ye yükseltilmesini teklif ediyoruz. Bu teklif şu anlama gelmektedir: Aylık ikramiye dahil net 31.250 TL’nin altında ücret alan işçilerin ücretlerinin öncelikle 31.250 TL’ye getirilmesidir. Bu iyileştirmeden sonra 3 kalemden oluşan ücret zam teklifimizin oransal karşılığı ilk 6 aylık dönem için yüzde 58,5’tir. Teklif ettiğimiz bu zam oranı ile ortalama bir metal işçisinin ücreti ikramiye ve vergi istisnası dahil yüzde 15’lik vergi dilimine göre net 84.666 TL olacaktır.’’dedi.

Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar şunları ifade etti:

‘’Metal işkolu Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecindeyiz. Toplu pazarlık sürecinin önümüzdeki günlerde başlamasını bekliyoruz. Bugün sizlere özetini sunacağım toplu sözleşme taleplerimizi ve teklifimizi önümüzdeki günlerde MESS’e vereceğiz ve ilk toplantının gününü belirleyeceğiz. İşkolumuzdaki Grup Toplu İş Sözleşmeleri; sözleşme kapsamındaki işçinin çokluğu, işçilerin örgütlülük düzeyinin yüksekliği ve niteliği, MESS’in işveren örgütleri içindeki farklı durumu ve sektörün ekonomi içindeki büyüklüğü nedeniyle hep önemli olmuştur. MESS ile yapılan Grup Toplu İş Sözleşmesi özel sektördeki en büyük, en fazla işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesidir; başka sektörler için de sonuç yaratmakta, başka sektörleri de etkilemektedir. Bu nedenle, “Metal İşçisi Kazanırsa Bütün İşçiler Kazanır” sözü gerçek bir duruma işaret etmektedir. Metal sektörü, otomotivden beyaz eşyaya, demirdökümden elektroniğe geniş bir alanı kapsamaktadır ve Türkiye ekonomisinin lokomotifi niteliğindedir. Ekonominin üçte birini metal sektörü oluşturmaktadır. ISO’nun En Büyük 500 Firma araştırmasında ilk 10 sırada yer alan şirketlerin çoğu metal sektöründedir. Yine ilk 50 firmanın yarısından çoğu metal sektöründedir. Bu nedenle, her bakımdan önem taşıyan bir toplu iş sözleşmesi sürecindeyiz.

43 FABRİKADAN YAKLAŞIK 11 BİN İŞÇİYİ KAPSIYOR

Değerli basın emekçileri, Bu dönem yapılacak Grup Toplu İş Sözleşmesi, sendikamızın örgütlü olduğu 32 işletme bünyesindeki 43 fabrikadan yaklaşık 11 bin işçiyi kapsıyor. Sendikamız ile MESS arasında yapılacak yeni dönem TİS hazırlıkları haziran ayında başladı ve 43 fabrikanın işyeri TİS komiteleri ile toplantılar yapıldı. Bu toplantılara katılan yüzlerce İşyeri TİS Komitesi üyesi, fabrikalardaki binlerce metal işçisinin toplu sözleşme teklifine yönelik görüşlerini dile getirdi. Bütün fabrikalardan üyelerimizin görüş ve önerileri önce Başkanlar Kurulumuzda, ardından da Merkez TİS Komisyonumuzda ele alındı. Merkez TİS Komisyonu toplantısına MESS’e üye işyerlerinin temsilcileri ile şube yöneticileri katıldı ve yeni dönem toplu sözleşme teklifinde nelerin yer alması gerektiğine yönelik görüş ve önerilerini belirttiler. Sonrasında Başkanlar Kurulumuz bir kez daha toplanarak bütün bu görüş ve önerileri ayrıntılarıyla ele aldı ve böylece teklifimize son hali verildi. Bugün sizlere toplu sözleşme teklifimizi açıklayacağım. Ancak, teklifimizi açıklamadan önce bazı gerçekleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Metal işçilerinin çalışma koşulları ağırlaşırken yaşamları alabildiğine zorlaşmaktadır. Metal işçilerin reel ücretleri sürekli gerilemektedir. Hemen her gün yapılan zamlar karşısında gündelik temel ihtiyaçlar karşılanamaz hale gelinmiştir. İnsanca yaşayacak bir ücret almak yaşamsal bir mesele haline gelmiştir. Resmi enflasyonun gerçek enflasyonla bağı uzun dönemdir kopmuştur. TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmadığı hemen her kesim tarafından genel kabul görmektedir. Artık hiç kimse resmi enflasyona inanmamaktadır. Buna rağmen ücret zamlarımız ilk 6 aylık dönem dışında, kalan 18 aylık dönemde resmi enflasyon kadar arttığı için ücretlerimiz reel olarak sürekli gerilemektedir. Diğer yandan TÜİK’in resmi enflasyonu ile İTO tarafından açıklanan enflasyon arasındaki açı da giderek artmaktadır. Yakın döneme kadar birbirine yakın oranlarda enflasyon açıklayan bu iki kurumdan TÜİK, uzun dönemdir İTO’nun altında enflasyon açıklamaktadır.

AÇLIK SINIRI 25 BİN 952 LİRA, YOKSULLUK SINIRI İSE 89 BİN 768 LİRA

Ücretlerimiz yıllardır yoksulluk sınırının altındadır. Sendikamızın Sınıf Araştırmaları Merkezi BİSAM’ın, Açlık ve Yoksulluk Sınırı Temmuz 2025 Dönem Raporu'na göre açlık sınırı 25 bin 952 lira, yoksulluk sınırı ise 89 bin 768 lira olmuştur. Diğer yandan ortalama ücret alan bir metal işçisi ise ikramiye ve gelir vergisi istisnası dahil net 55 bin 511 TL ücret almaktadır. Aldığımız ücret yoksulluk sınırının neredeyse yarısıdır. Geçinemeyen, harcamalarını karşılayamayan işçilerin başvurdukları tek yol ise borçlanmadır, borcu borçla kapatmaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle de işçiler, ücretiyle geçinenler kredi kartlarının esiri olmakta, sermayeye bağımlı hale gelmektedir. Kira artışlarının son yıllardaki anormal seyri bilinmektedir. Ücretle geçinenler, emekliler İstanbul’dan kaçıyor; memurlar artık büyük şehirlere, İstanbul’a tayin istememektedir. Aylık gelirimizin büyük kısmı kiraya gitmektedir. İstanbul’da kira artış oranları şöyledir: · 1 Yıllık %39,29 · 2 Yıllık %101,64 · 3 Yıllık %322,52 · 4 Yıllık %1.003,57 Son dönemde kira artış hızı düşmüş olmakla birlikte bu durum kiraların düştüğü anlamına gelmemektedir. Bu yılın temmuz ayı baz alındığında İstanbul’da 100 metrekarelik bir evin kirası ortalama 32.500 TL’dir. Ortalama ücret alan bir metal işçisinin ücretinin 55 bin 511 TL olduğu dikkate alınırsa, işçinin aylık gelirinin yüzde 68’i kiraya gitmektedir. Kira ödemesi sonrası elde kalan ise yalnızca 23.011 TL’dir. Bu para hangi ihtiyacı karşılayacaktır? Okulların açılmasının yaklaştığı bu günlerde, okula başlama maliyetinin geçen yıla göre yüzde 108 oranında arttığı belirtiliyor. Yine özel üniversite okul harçlarının da aynı oranda arttığını görüyoruz. Üniversitenin sadece kapısından girmek için ödenmesi gereken ücret bir senede %108 arttı.

İŞÇİLER ÇALIŞTIKÇA ÜCRETLERİNİN ARTMASI YERİNE AZALMASI

Değerli basın emekçileri, Ekonomi yönetiminin yoksuldan alıp zengine aktaran, sermayeyi kollayan politikaları sonucu ortaya çıkan krizin yükü işçilere ödetilemez. Bizler sorumlusu olmadığımız bir şeyin sonuçlarını yüklenemeyiz. Kriz, kapitalizmin doğasında var. Patronlar her zaman ve sürekli yüksek oranlarda kâr elde etmeyebilirler. Bazen kâr oranlarında dalgalanmalar olabilir. Halkın deyimi ile “kârdan zarar” edebilirler. Kimi işyerlerinde işten çıkarmalar sonrası çalışmaya devam eden işçilerin iş yükleri alabildiğine artırılmaktadır. Daha önce iki işçinin yaptığı iş, bir işçiye yaptırılmak istenmektedir. Bunun adı, sömürünün yoğunlaştırılması, reel ücretlerin düşürülmesidir. Bu duruma teslim olmayacağız. Ülkemiz çeşitli bakımlardan ilginç bir ülke. Bu ilginçliklerden birisini de işçiler çalıştıkça ücretlerinin artması yerine azalması. Bu ilginç durum nasıl yaşanıyor? Vergiler yoluyla. Örneğin, ocak ayında 50.830 TL ücret alan bir işçi aralık ayında 43.577 TL alıyor; aradaki fark 7.252 TL. İşçi, yılbaşı ile yılsonu arasında yüzde 11,31’lik oranda ücret kaybına maruz kalıyor. Bu işçi vergi dilimlerinin yüzde 15’te sabitlenmemesi ve vergi dilimleri artışlarının oldukça düşük tutulması nedeniyle yılda yaklaşık bir maaş gelir kaybına uğruyor. 2020 yılından bugüne ilk vergi dilimi resmi enflasyon oranında artırılsaydı 516 bin 34 TL olacaktı. Asgari ücret artış oranında artırılsaydı 544 bin 319 TL olacaktı. Oysa bugün bu tutar 158 bin liradır. Bu rakamlar vergi dilimlerinin nasıl düşük artırıldığını, ücretlilerden nasıl daha fazla vergi alındığını açık biçimde göstermektedir.

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ TEKLİFİMİZ

Değerli basın emekçileri, Şimdi toplu iş sözleşmesi teklifimizi açıklayacağım. Öncelikle ücret zammı teklifimizden başlamak istiyorum. Ücret zam teklifimiz 3 bölümden oluşmaktadır. İlk olarak, düşük ücretli işçilerin ücretlerinin bir ölçüde yükseltilmesi amacıyla, saat ücreti 170 TL’nin altında olan işçilerin saat ücretlerinin 170 TL’ye yükseltilmesini teklif ediyoruz. Bu teklif şu anlama gelmektedir: Aylık ikramiye dahil net 31.250 TL’nin altında ücret alan işçilerin ücretlerinin öncelikle 31.250 TL’ye getirilmesidir. Bu iyileştirmeden sonra 3 kalemden oluşan ücret zam teklifimizin oransal karşılığı ilk 6 aylık dönem için yüzde 58,5’tir. Teklif ettiğimiz bu zam oranı ile ortalama bir metal işçisinin ücreti ikramiye ve vergi istisnası dahil yüzde 15’lik vergi dilimine göre net 84.666 TL olacaktır. Bu tutar bugün asgari düzeyde geçinebilecek bir ücrettir. Bugün ortalama bir metal işçisinin ikramiye ve gelir vergisi istisnası dahil ücreti ise net 55 bin 511 TL’dir. Diğer altışar aylık zam dönemleri için teklifimiz, resmi enflasyonun gerçeği yansıtmaması nedeniyle, çıkacak enflasyona enflasyonun yarısının eklenmesi ile bulunulacak oran kadardır. Belirtmek isterim ki gerek ücret artışlarında gerekse de sosyal hakların artışlarında yalnızca yüzde oranlarına bakılması yanıltıcı olacaktır. Önemli olan yüzde kaç istenildiğinden öte hangi tutara bu artış oranının istendiğidir. Çok düşük bir ödemeyi biraz normale yükseltmek görece yüksek bir yüzdeye tekabül edebilir; ama bizler öncelikle yüzdeye değil, bu artış sonucu ortaya çıkacak rakama bakmak zorundayız. Değerli basın emekçileri, Metal işçilerine ödenen sosyal haklar oldukça düşük tutarlardadır. Yapılan ödeme ile ödeme yapılmasını gerektiren konu arasında bir bağ kalmamıştır. Örneğin; Aylık ödenen çocuk parası net 101 TL ile 126 TL arasında değişmektedir. Bu rakamları söylemek bile acı vermektedir. Bu tutarlar, bir çocuğun bir günlük şehir içi ulaşım parasını bile karşılamaktan uzak tutarlardır. Ramazan Bayramı’nda metal işçilerine net 2.200 TL ile 4.200 TL arasında değişen miktarlarda ödeme yapılmaktadır. Bu paranın bayram için yapılacak hiçbir masrafı karşılamayacağı açıktır. İşçinin izne çıkması durumunda verilen para net 2.525 TL ile 4.527 TL arasında değişmektedir. Bu tutar, bir işçinin ailesini bırakın, kendisinin şehir dışına çıkmak için yol ücretini bile karşılamaktan uzaktır. Bu tutarlardan da görüldüğü gibi, sosyal ödemelerdeki bu adaletsizliğin giderilmesi ve ödemelerin yükseltilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Sosyal ödemeler amacı ile bağlantılı, amaca hizmet eder düzeye getirilmelidir. Bu nedenle, sosyal haklarda 3’lü paket olarak ifade edilen ‘bayram, izin ve yakacakta’ yüzde 190 oranında artış teklif ediyoruz. Diğer sosyal haklardaki artış talebimiz ise yüzde 150 oranındadır. Sosyal hakların 2’nci yılında ise çıkacak yıllık enflasyonun yarısı kadar eklenerek bulunacak oran kadar artış talep ediyoruz. Talebimiz yüzde olarak yüksek görünebilir; ancak önemli olan yüzde değil, rakamdır, tutardır. Hangi sosyal hakkın kaç TL olduğuna bakmak gerekir.

ÇOK SAYIDA MADDEDE DEĞİŞİKLİK TEKLİF EDECEĞİZ

Aylık ücret ile diğer yan ödeme ve sosyal haklar dışında, çok sayıda maddede değişiklik teklif edeceğiz. Bunlardan bazıları şunlar: · Toplu sözleşme kapsamının genişletilmesi, · İşe giriş ücretinin yükseltilmesi, · Yüzde 15’lik vergi diliminin üzerinin işveren tarafından karşılanması, · Fazla çalışma ücretinin artırılması, · Gece zammının yükseltilmesi, · Yıllık izin ve mazeret izinlerinde düzenleme yapılması, · Tamamlayıcı sağlık sigortasından işçinin eş ve çocuklarının da yararlanması, · Kreş yardımı verilmesi, · Ebeveyn izni, · Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılması, · Banka promosyonları ile ilgili düzenleme yapılması, · Prim verilmesi. Değerli basın emekçileri, İşçiler sürekli yoksullaşmakta, ücretleri reel olarak gerilemekte ve bunun sonucunda temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmektedirler. Ücret zam teklifimiz başta olmak üzere, taleplerimizin tümü haklı taleplerdir, bunlar işçilerin en doğal haklarıdır ve bu taleplerin karşılanması hiç de zor değildir. İşverenler, taleplerimizi karşılayacak güce ve olanaklara sahiptir. Bu taleplerimizin karşılanması için sendika ayrımı gözetmeden, tüm metal işçilerini birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Grup sözleşmesi kapsamındaki tüm metal işçilerine bu zorlu mücadelede kolaylıklar diliyor, başaracağımıza inanıyoruz. Biz kazanacağız!’’ Cengiz Akgün

Foto: özkan atar

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EKONOMİ Haberleri