Bir garip sendika-işçi ilişkisi

 

 

 

 

Adı Sual Seçkin,

Metal işçisi ve DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şubesi üyesi. Çalıştığı işyeri Legrand. O’nu bu yazıya konu eden gerekçe ise, işyeri Baştemsilcisi Mehmet Gürsoy’un onayıyla işten çıkartıldığı iddiası.

İddia yalanlanamadığı için artık gerçek hüviyetine büründü.

Bu süreçte, Sual’de boş durmadı elbet. 28 Mart’ta işten çıkartılan Sual, baştemsilci ile bu kişinin halen Disiplin Kurulu üyesi olduğu Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şubesi’nin tavrını deşifre etme uğraşı verdi. Çünkü, sendikası, ne bir işe iade davası açmış, ne de işvereni işe geri almaya zorlayan eylem biçimini hayata geçirme adımı atmıştı.

Sual, bu gelişmeler üzerine 7 Nisan’da fabrika önünde direnişe başladı. Takvimler 18 Nisan’ı gösterdiğinde ise işyerinde yeni baştemsilci seçimi oldu. Üye arkadaşının atılmasına neden olan Mehmet Gürsoy, bu süreçte deşifre olunca istifasını vermek zorunda kaldı ve yeniden ada olamayınca yerine başka biri seçildi.

Sual, o fabrikanın 7 yıllık kıdemli işçisi iken işten çıkartılıyor. Onun işten çıkarılmasına neden olan eski baştemsilci de, sanki işçi/sendika temsilcisi gibi değil, patron temsilcisi gibi davranıyor. (Mehmet Gürsoy, bütün bu gelişmelere rağmen halen Gebze Şubesi Disiplin Kurulu üyesi)

Bu çok tanıdık bir tavır. Özellikle 1990 sonrası altı giderek boşaltılan sendikal örgütlenmelerin tepe noktalarında oturan sözde yöneticiler açısından artık gizlenemeyen bir tavır.

Çoğunluğunu kadın işçilerin oluşturduğu 400 civarında çalışanı bulunan işyerinde böylesi basit bir ayak oyunu, işçi ile sendikası arasındaki ilişkiyi ‘’garip ilişki’’ diye tanımlattırmak için yeterli.

Böyle bir baştemsilci, görevinden fabrikadaki görevinden istifa edip bir kez daha seçime girecek cesareti bulamazken, neden hala şube disiplin kurulu üyeliği görevi sürer, bu anlaşılmaz bir durum.

Birleşik Metal-İş Sendikası’nın bu duruma göz yumması kabul edilemez.

Genel Merkez, ‘’şubenin iradesine karışamayız’’ diye bir gerekçeyle bekleme içine girdiyse bu daha vahim bir durum. Çünkü, anılan kişi üyesinin işten atılmasına neden olduğu için sendikal suç işlemiştir ve derhal ihracı gerekir.

Gelecekte örgütlü bir işçi sınıfı beklentisi içindeysek,

Devrimci bir sendikal anlayışla sermayeye karşı mücadelede kararlıysak,

Ve de işçilerin emekçilerin iktidarını hedefliyorsak,

Bu ve benzeri olaylara seyirci kalamayız, net bir tavır koymalıyız. Aksi halde, Sual Seçkin gibi kararlı adımlar atabilen işçiler, biricik örgütlerinin bu sekter tavrını tarih önünde mahkum eder ve bu tavrın sahiplerini de sınıf tarihinin çöplüğüne gönderir.

Herkes çok iyi biliyor ki, sınıfına ihanet edenler (hele bunlar işçiyse) tarihte hesap veremez ve acz içine düşüp yapayalnız kalırlar.

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın, yöneticilerinin ve üyelerinin böyle bir sorumluluk altında kalmak isteyeceklerini hiç sanmıyorum…

Bu yüzden, Sual Seçkin’in bir an önce göreve dönmesi için ve bu durumun bir daha asla yaşanmaması ve varsa benzer konumdaki sendika yöneticilerinin derhal görevinden uzaklaştırılması için gereken ivedilikle yapılmalıdır.