BİR ÇİFT KARA LASTİK!

İsmail Kadı

 

Her insanın yaşamında çok özel yaşanmışlıklar vardır.

Bugünkü gibi hatırlarım, daha henüz ilkokula başlamamıştım.

Babam bana bir çift kara lastik almıştı.

Yıl 1960…

O zamanlar kara lastik giymek ayrıcalıklı bir durumdu.

Diyeceksiniz ki, bugünle ne alakası var.

Ermenek’te tonlarca su ve çamurun altında kalarak hayatını kaybeden maden işçisinin babasının ayağında bir çift kara lastik!

Maden işçisinin çökmüş, evlat acısıyla bitmiş babasının, cenazeler kaldırılırken halini televizyon izleyenler gördü.

İçinde zerre kadar insaf, merhamet olan herkesin yüreğini burkan bir fotoğraf!

Bu fotoğraf bugünkü acıklı durumu ortaya koymaktadır.

“Yeni Türkiye” dedikleri, sanırım bu fotoğrafta daha net resmedilmiş durumda.

Türkiye şöyle büyüdü, böyle gelişti, IMF borcumuzu kapattık, Merkez Bankası döviz rezervi şu kadar milyar dolara çıktı…

Bölünmüş yollar, hızlı tren, Marmaray vesaire vesaire…

Ülkemizin dönüp dolaşıp geldiği yer, Ermenek’te madende yaşamını kaybeden “şehit” ilan edilerek üzeri kapatılmaya çalışılan maden işçileri ve ailelerinin hazin trajedisidir.

Ayağında yırtık kara lastiklerle gördüğümüz baba, ölen maden Tezcan Gökçe’nin babası Recep Gökçe…

Tezcan Gökçe’nin annesi de Ermenek’teki madeni su bastığını öğrendiğinde “oğlum yüzme bilmezdi” diyerek hepimizin yüreğini sızlatan Ayşe Gökçe…

Bu haberleri ve görüntüleri ortaya çıkartan meslektaşlarıma binlerce kez teşekkürler.

Ermenek’te madende ölen işçilerin ailelerinin acıklı öykülerini ortaya çıkartan gazeteci meslektaşlarım yılın gazetecisi ünvanını hak ediyor.

Her kara lastiğin mutlaka bir öyküsü vardır.

Bir çift kara lastiğin ise acıklı öyküsü yüreğimizi sızlattı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.