Beynin Gizli Düzenleyicileri: Pea3 Proteinleri

Gebze Teknik Üniversitesi'nden (GTÜ) bilim insanları, sinir sistemi gelişiminin sırlarını aydınlatan önemli bir çalışmaya imza attı.

GTÜ Temel Bilimler Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Kurnaz ve ekibinden GTÜ Biyoteknoloji Enstitüsü Eski Araştırma Görevlisi Başak Kandemir'in kaleme aldığı yeni bir derleme makale, Pea3 adı verilen protein ailesinin beynin karmaşık yapısının oluşumundaki kritik rolünü gözler önüne seriyor.

Milyarlarca sinir hücresinin doğru bağlantıları kurarak işlevsel bir ağ oluşturması, beynin en büyüleyici süreçlerinden biridir. Bu süreci yöneten moleküler talimatlar, transkripsiyon faktörleri adı verilen proteinler tarafından verilir. Bu faktörler, hangi genlerin ne zaman ve ne kadar çalışacağını belirleyerek hücrelerin kaderini şekillendirir.

Molecular Neurobiology dergisinde yayımlanan bu makale, daha çok kanser ve tümör oluşumuyla ilişkilendirilen Pea3 proteinlerinin aslında sağlıklı sinir sistemi gelişiminde de hayati görevler üstlendiğini ortaya koyuyor. Makaleye göre, Pea3 proteinleri:

Embriyonik gelişim sırasında sinir hücrelerinin doğru yerlere yönlendirilmesinde ve doğru bağlantıların kurulmasında etkili oluyor.

Yetişkin beyinde ise sinir hücrelerinin işlevlerini sürdürmesini ve özgün sinir devrelerinin oluşmasını sağlıyor.

Bu proteinlerin işlevi, çeşitli sinyal mekanizmalarıyla hassas bir şekilde düzenlenerek beynin karmaşık yapısının doğru şekilde kurulmasına yardımcı oluyor.

SAĞLIK VE HASTALIK ARASINDA KÖPRÜ KURAN BİR KEŞİF

GTÜ’lü araştırmacıların çalışması, Pea3 proteinlerine dair mevcut bilgileri genişleterek, bu proteinlerin sadece hastalıklarla değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturan fizyolojik süreçlerle de yakından ilişkili olduğunu gösteriyor.

Bu bulgu hem nörolojik hastalıkların anlaşılması hem de kanserle ilgili araştırmalar için yeni bir kapı aralıyor. Beyin gelişimindeki rolü anlaşılan Pea3 proteinlerinin işlev bozukluklarının, nörolojik ve psikiyatrik rahatsızlıklarla ilişkili olup olmadığı gelecekteki çalışmaların konusu olabilir.

Araştırmacılar, bu derlemenin temel nörobilim araştırmalarına yeni bir bakış açısı sunarken, aynı zamanda nörolojik hastalıkların tedavisine yönelik stratejilerin geliştirilmesine de katkı sağlamasını umuyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SAĞLIK Haberleri