BAK-KARA

Fatoş Özut Kırtay


 
17 aralık'tan beri bu ülkede yaşananları yazacak,açıklayacak,niteleyecek bir kelime yok.
Rezalet,kepazelik,vicdansızlık,ahlaksızlık,riyakârlık,yalancılık...
Bu kelimelerin tümünü kapsayan bir sözcük bulamadım.
Literatürüm yetmiyor.
Kızamıyorum bile artık.
Kapkara bir mizah,bu yaşananlar.
Ama büyük bir şaşkınlık içinde olduğumu net olarak ifade edebilirim.
Dört hak dinde, hatta bütün batıl dinlerde,ilimde,bilimde yapılması zinhar suç,günah
hayasızlık olan bütün kusurlu eylemler gerçekleşti.
Üzerine alınan yok.
Milyar dolarlar çıktı,yardım paraları dendi.
Yüzlerce bin dolarlık rüşvet  sandığımız,meğer hediyecikmiş.
Hediyenin küçüğü candan,büyüğü maldan denir ya,olana yüzbin dolarlar çerez parası
gibi gelir doğru.
Ama ilginç olan, bunu yapanların savunucularının çerez alacak paraları olmayan
asgari ücretlilerin olması.
Gecekonduda yaşayanlar,saraylarda yaşayanlara,
peynire yüzde onsekiz katma değer vergisi ödeyenin,yüzde sekizle pırlanta alana
kol kanat germesine aklım yetmiyor.
Yüz senelik bir sınav veriyoruz.
Oniki senedir bu ülkede bütün milli bayramlar yasaklandı.
Atatürk'ten bahsetmek suç oldu.
Atatürk'lü bayrak asana,arabasına Atatürk çıkartması yapıştırana,
Türk Bayrağı baskılı tişört giyene ceza yazılıyor bugün.
Demokrasi için hayatlarının baharında yaşamdan yitip gidenlere terörist dendi.
Daha beşikte olan bebekleri öldüren teröristler 'Sayın' oldu.
Din tüccarlığında son nokta ise,Egemen Bağış tarafından kondu.
Adam,Bakara'yı makaraya aldı.
Hükümetten başabakan yardımcısından açıklama geldi.
Bu ses kaydını "yakışıksız bir durum" olarak nitelendirdi.
YAKIŞIKSIZ bir durum!
Müslüman ülkenin,dindar partisinin,dini bütün bakanı Kur'an Suresiyle dalga geçiyor.
Ve sadece 'yakışıksız'  deniyor.
Dahası,  "bu ses kayıtlarının halkın üzerinde bir etkisinin olmayacak" diyecek kadar
emin ve rahat.
Yani ne yaparsak yapalım, Allah'tan deyip şükredecekler demek istiyor.
Tesadüf mü, bilinçli bir açıklama mı bilmiyorum ama,  
Hani Bakara sığır demekmiş ya...
 
*********
 
Bu arada haftaya seçim var malum.
Sayın belediyemiz, Mutlukent Karakolu'nun alt caddesindeki otobüs güzergahını
ve pazar sokağının alt tarafının yolunu yapmak için ağaçları söktü.
Kaldırım taşlarını ve asfaltı kaldırdı.
Hava sıcak olduğunda tozdan, soğuk olduğunda çamurdan durulmuyor.
Mutlukent sakinleri,her durumda sık sık belediyenin kulaklarını çınlatıyor.
Çayırova ile Mutlukent'i ayıran derenin ıslah edilmesi dururken, caddenin  yapılandırılma çalışmasının gereksiz olduğunu düşünüyor.
Sayın yetkililere acilen ve önemle duyurulur.
Kaş yapayım derken, göz çıkarıldı demedi demeyin sonra. 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.