Okullar başladı, servis sorunsalı bitmedi.
Gebze mahalleleri sakinlerinin sitemleri var.
'Aman buna bir çare' serzenişleriyle rica ettiler .
Mahalle yaşamı, sakinliğin ve huzurun adresi olmalı.
Çocukların güvenle oynadığı, kadınların rahatlıkla yürüyüş yaptığı, ailelerin gönül rahatlığıyla vakit geçirdiği alanlar, bugünlerde ne yazık ki farklı görüntülere sahne oluyor.
Özellikle son dönemlerde okul ve işyeri servislerinin mahalle aralarındaki davranışları, vatandaşın sabrını taşırır hale geldi.
Eskiden parka giden çocukların elinde topu, kadınların kolunda sepeti, yaşlıların dilinde dua olurdu.
Gelen şikayetlere göre, parkta görülen manzara bambaşka imiş .
'Bir masa kurulmuş, üzerinde salamlı sandviçler; kenarda çay ocağı niyetine tüp, biraz ötede arabasının kapısını ardına kadar açmış bir servisçi, atletle kahvaltısını yapıyor' diyorlar vatandaşlar.
Parklar, site apartmanlarının tam ortasında yer alıyor.
Daha çok burada oturan sakinlere hizmet verir.
Herkes birbirine aşina olduğu için, rahatsızlık hissettirmez.
Gözden uzak mesire alanları değiller.
Piknik alanı değil, dışarıdan gelinen mesire yeri değil.
Servisçi burada kahvaltısını niye yapıyor? Vatandaş haklı olarak soruyor.
Bana gelenleri aynen aktarıyorum:
"Sokak başında servisçi masasını kurmuş, tüpünü çıkarmış, çayını demliyor.
Bizim sokağın eksik parçası da çaycıydı,
Allah’tan servisçiler onu da tamamladı!” diye espri yapıyorlar mahalleli ama işin içinde ciddi bir rahatsızlık var.
Çocuk parka dinlenmeye gidiyor, karşısında cami önünde araç yıkayan şoförler.
Kadın nefes almak istiyor, marketin önünde sabah kahvaltısı yapanlar…
Sonra da bizlere şu şikâyet ulaşıyor:
“Parklarımız servis durağına, sokaklarımız kahvaltı salonuna döndü!”
Karakol arkasındaki park, cami önü ve market çevresi, servis şoförlerinin kahvaltı durağı hâline gelmiş.
Mutlukent Camii karşısı ve Yahya Kaptan Parkı özellikle hedefte.
Servis araçları park ediliyor, burada hem kahvaltı yapılıyor hem de araç temizliği.
Site sakinleri, kadınlar ve çocuklar bu durumdan ciddi şekilde rahatsız.
Ağır tonajlı araçlar ve tırlar da mahalle aralarında park ediliyor.
Ceza yazılsa da şoförler bildiğini okumaya devam ediyorlar.
Hatta bir vatandaşın anlattığına göre:
“Geçen gün evimin sokağında servisçi, kapının arkasını yola doğru çevirmiş, masasını kurmuş, tüpünü çıkarıp çay yapıyordu.” dedi.
Aslında bu mesele sadece bir mahallenin değil, genel olarak muhtarların ve emniyetin en çok karşılaştığı sorunlardan biri.
Herkes farkında, herkes şikâyetçi ama kalıcı çözüm bir türlü bulunamıyor.
Vatandaşın talebi çok net:
Parkların ve mahalle aralarının servis araçlarına yasaklanması.
Parkların asli amacına uygun şekilde ailelerin huzurla vakit geçirebileceği alanlar olarak korunması.
Ağır tonajlı araçların sokak aralarına park edilmemesi.
Çünkü kimse parka huzur bulmaya gidip, kendini bir servis durağında ya da açık büfe kahvaltı salonunda görmek istemiyor.
Ayrıca güvenliği de ihlal ediyor bu durum.
Parklar, cami önleri, market çevreleri , Mutlukent Camii karşısı, Yahya Kaptan Parkı özellikle bana ulaşan şikayetler.
Park, park olarak kalsın.
Servis durağı, servis durağı.
Kahvaltının da yeri var, çayın da zamanı…
Ama çocukların oynadığı parkta tüplü çaydanlık olmaz!
Mahalle araları tırların park yeri olmaz.
Elçiye zeval olmaz.
Eminim sayın yetkililerimiz , daha önceki sorunlara duyarlı oldukları gibi bu sorunlara da gerekeni yapacaklardır.
Buna yürekten inanıyorum.
U-mutlu kalın.