AKP’nin hukuk anlayışı

 

Türkiye, 2002 yılının 3 Kasım’ında iktidara gelen AKP ile birlikte yeni bir döneme girdiğinin farkında değildi.

Ne zamanki AKP’nin ‘’hukuk tanımaz’’ ve teamülleri yok sayan tavrı gündeme geldi, hemen herkes nasıl bir siyasal anlayışla karşı karşıya olduğunu ve cumhuriyetin nerelere çekilebileceğini görmeye başladı.

Hukuk, en azından sistemini korumak isteyen siyasal anlayışların çizgilerini belirlediği alanlar açısından önemlidir. Türkiye’de de, hukukun çerçevesini bugüne kadar hep sermaye sınıfı çizmiştir. Siyasal iktidarlar da, hizmet ettikleri bu sınıfın hukuk anlayışına karşı çıkmadan yürümeye özen gösterirlerdi.

Ama, laik, aydınlanmacı ve cumhuriyet değerlerini koruyan bir sisteme kökünden karşı olan, feodal, gerici bir ideolojiyi hakim kılmaya çalışan AKP’de, uluslar arası sermayenin yeni dönem için tercihi olan gerici politikalara sıkı sıkıya sarıldığı için, sermayenin geçmişte kalan hukuk anlayışıyla da çatışmakta sakınca görmemiştir.

Bu nedenle, hukukun verdiği kararların, işine gelmeyen kısmını uygulamamakta sakınca görmemiştir. Özellikle de rant yaratılan alanlardaki aleyhte hukuk kararlarını görmezden gelmiştir.

Uygulanamayan mahkeme kararlarının kamuoyuna yansıyan ve çok bilinenlerine şöyle bir bakmak, durumu anlamak için yeterli olacaktır.

-Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerine inşa edilen Cumhurbaşkanlığı sarayı için açılan davada verilen YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararı.

-ANKAPARK hakkında verilen YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararı.

-Ankara’daki AKAY KAVŞAĞI hakkında verilen yargı kararı.

-Ankara Meşrutiyet Caddesi’nde bulunan üst geçitlere ilişkin verilen yargı kararları.

-İstanbul’da inşası süren 3. Köprüye ilişkin verilen yargı kararları.

-ETİ Alüminyum tesislerinin özelleştirilmesine ilişkin verilen yargı kararları.

-Urla Hacılar Köyü’ndeki SİT alanına inşa edilen villaların yıkımına ilişkin yargı kararları.

-Bergama Ovacık’taki altın madenine ilişkin yargı kararı.

-Orhangazi ovaının ortasında birinci sınıf tarım arazisine kurulan Cargill fabrikası hakkında verilen yargı kararı.

-KARDEMİR, PETKİM, TÜPRAŞ, İskenderun, Mersin,Giresun, Hopa, Ordu, Rize, Sinop ve Tekirdağ limanları, 16 Orman Ürünleri Sanayi İşletmesi ve 14 Sümer Holding İşletmesi’nin özelleştirilmesi hakkında DANIŞTAY tarafından verilen özelleştirme karşıtı kararların hepsi gözardı edilerek uygulanmadı.

AKP’nin sisteme dayattığı yeni hukuk anlayışını iyice irdeledikten sonra, bu kadar kararın uygulanmamış olmasına ‘’Aman canım, binlerce karar içinden bunlar uygulanmasa ne olur’’ diyenlerin sayısının çok olacağını tahmin ediyorum.

Ama, sorun, uygulanmayan kararların sayısı değil. Sorun, kararların içeriğini iktidar eliyle yok saymakta. Çünkü, bu durum, mevcut düzenin hukuk zeminini iğdiş etmeye ya da herkesin kendine göre bir hukuk oluşturmasının zeminini yaratmaya yönelik adımdır.

Daha da ötesi, diktatörlüğün hukukunu topluma yedirmektir…