AÇLIĞIN RENGİ SARIYMIŞ

Tuncer Altunbulak

Bende ülkemdeki milyonlarca insan gibi büyük yoksulluklar çektim yoksullar gördüm açlıktan ölen insanlar duydum ama açlığın rengi olduğunu bunun da sarı olduğunu bilmiyordum açlığın renginin olduğunu ve sarı olduğunu Brezilyalı bir gece kondu mahallesinde yaşamaya çalışan corolina maria de jesus isimli sokaklarda yaşayan açlık çekmiş biri söylüyor diyor ki çok aç olduğum bir gün bir çöp bidonunda bulduğum bir ekmeği yiyince önce gözlerimin önünde dolaşan sarı renkler kayboldu o anda anladım ki açlığın rengi sarıymış yıllar sonra yazdığı bir kitapta yaşadığı bu öyküyü anlatır sevgili okurlar açlık yoksulluk yüzünden ekmek çalan bu yüzden tokların mahkemelerinde yargılanan insanların öykülerini yazdım bu yüzden fahişelik dilencilik yapan kadınların öykülerini de anlatmışımdır hakkın adaletin hukukun olmadığı bir dünyada yaşıyoruz bir tarafta sefalet sürenler diğer tarafta sefalet içinde yaşayan milyonlarca insan bir tarafta açlık çekenler diğer tarafta patlayıncaya kadar yiyip içebilmek için midelerini boşaltacak kusturucu ilaç içenler ve obezite olup sonradan bu hastalıktan kurtulmak için milyonlarını harcayanlar var işte böyle adaletsiz bir dünyada yaşıyoruz ne yazık ki bizim ülkemizde de açlar toklar zayıflar şişmanlar aç gözlüler her şeyi parçalayan kapitalistler halkı soyup soğana çeviren insanlar var hal böyleyken bu hengâme içinde eğitimsiz insanlarımız yokluktan yoksulluktan kurtulma Umutlarını mucizelere şans oyunlarına ve büyülere bırakmış durumdadır bu insanlar böyle düşündükçe açlık yoksulluk adaletsizlik yaşanacaktır üzülerek söylüyorum ki büyük yoksulluklar yaşamış biri olarak inandığım bilimin bana bir yardımı hiç olmadı dünyada bu kadar pislik yoksulluk adaletsizlik yaşanırken dünya yuvarlakmış dikdörtgenmiş banane inandığım bilgi beni mutlu etmiyorsa açlıktan yoksulluktan kurtarmıyor ve beni insanlaştırmıyorsa o bilgiden banane maalesef ben bilgiye yaklaştıkça adalet istedikçe benim ülkemde de kardeşlik barış ve dostluk olsun dedikçe bu söylediklerim benden hep uzaklaştı ne yazık ki benim ülkemde de insanlar cahillikleri yüzünden birbirini boğazlıyor dostluklarını yok sayıyorlar gelişmemiş ve en başta da Afrika ve kimi Asya ülkelerinde her üç insandan ikisi açmış nerde bilim hani nerde insanlık nerde dünya kardeşliği ve nerde evrensellik açlığın jeopolitik isimli bir kitabın yazarı öğretim üyesi olan bu adam bir gün arabasına bir öğrencisini alır lüks arabasının koltuklarını okşayan öğrencisini görüp çok etkilenir çok mu sevdin arabayı der öğrenci ağlayarak kahrolsun bu ülkedeki adalet bilim ve insanlık yüz yıl çalışsam böyle bir araba alamam der sevgili okurlar içimizde mutlaka ünlü rus yazarı Soljenisti tanıyanlar vardır hayat öyküsünü anlatırken yazar nerden bilebilirdim atlarımıza yedirdiğimiz yulaf lapasını bir gün cezaevine düşüp kendimin yiyeceğini ve yine yattığım bu cezaevinde asla aklıma gelmezdi tabakları yalayacağım soljenist Sovyetler birliği iktidarı tarafından ajanlıkla suçlanıp uzun süre bir cezaevinde yatan bir adamdır çıktıktan sonra Nobel ödülü de almıştır cezaevinde izmarit içtikleri için firengi hastası olan mahkumların öykülerini de anlatmıştır açlık diyince aklıma geldi kurtuluş savaşına katılan dedelerimiz gübrelerden ayırdıkları arpa ve buğdayı yedikleri söylenir işte bu açlıktır bugün onların kazandıkları ülkemize dünya emperyalistleri dil uzatmaktadırlar yazıklar olsun biz torunlarına ki o emperyalistlerin dillerini kesmiyoruz bu ülkeyi birileri bize babalarının hayrına vermediler dedelerimiz büyük mücadele vererek aç kalarak kazandılar bu ülkeyi bizler o dedelerimizin torunlarıysak bugün azmış kudurmuş bu emperyalistleri dedelerimiz gibi bu ülkeden kovarız eğer böyle düşünmüyorsak yediğimiz ekmek içtiğimiz su haram olsun bize nasıl büyük büyük imparatorluklar yıkılıp gitmişse mazlum milletleri ezen açlıkla tehdit eden ve birbiriyle savaştıran dünyayı zindan eden bugünkü dünya emperyalistleri de bir gün yıkılıp gideceklerdir konuya dönersek sözünü ettiğim bu romancı corolina maria de jesus açlığın rengi sarı diyor bunun böyle olduğunu bende ondan öğrendim ama şunu biliyorum aç olan insanların gözlerinin önünde havada uçuşan nesnelerin dolandığını bilirim bu romancı yaşadığı mahalleden taşınması sırasında komşuları çok sevinir içimizden açlıktan ölmeyecek biri gidiyor diye ha şunu da söyleyim Türkiye’nin çok zengin ve güçlü bir ülke olduğunu biliyoruz bu zenginliğin neden paylaşılmadığını da biliyoruz havanın bulutların renginden hava raporunu anlayan hangi tohumun hangi topraklarda olacağını bilen hangi bulut yağmur yağdıracak hangisi kar bütün bunları bilen bir halkız biz gerisini de siz söyleyin

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.