0128 *29 + 67 = Futbolu Bu Hale Kim Getirdi?

Aktan Uslu

“Kaybetmekten korkma. Kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde yenilirsin”

**Che Guevara

**

Arjantinli devrimci Che Guevara’nın efsanevi sözü İstanbul’un köklü amatör kulüplerinden, yıllardır BAL’da mücadele eden Sultangazispor taraftarının, imzasız kullandığı sloganlarından biriydi.

BAL 2016-2017 sezonunda Gebzespor ile eşleştikleri 12’nci Grup’ta, Gebze’de oynanan 17’nci hafta maçında da açmışlardı.

**

Futbolun sadece futboldan ibaret olmadığı şeklindeki bir diğer gerçekten esasla yerelimizi kısmen veya tamamen ilgilendiren yakın tarihli yaşanmışlıklara göz atalım..

Kocaelispor’un İşçi Milli Takımı unvanlı Zonguldak Kömürspor’u Devrek’te yendiği maç sonrası kulüp yönetimi tarafından yapılan kinayeli bir açıklamada Kocaelispor Başkanı Engin Koyun’un Gümüşhaneli kimliğine atıfta bulunulup özetle, “Aynı mücadeleyi Gümüşhanespor maçında da sergilemesini bekleriz” denildi..

Kocaelispor’un Gümüşhanespor’u 5-0 mağlup etmesi ve Gümüşhanespor’un 3’ncü Lig’e düşmesinin ardından Engin Koyun’un Gümüşhane’deki akrabaları sosyal medyada ağır bir tacize uğradı. Hodri Meydan tarafından yapılan bir açıklamada o tacizde bulunanlara atfen ‘racon’ kesildi. Özetle, “Klavye kabadayılığını bırakın. Delikanlı olun. Yüzleşelim” falan dendi.

Adana Demirspor ile birlikte Giresunspor’un Süper Lig’e yükselmesinin ardından iki ilimizin plakaları birleştirilerek aslında son derece önemli bir sorgu olan, “128 milyar nerede?” mevzusu, bildiğiniz sulandırıldı. Laçkalaştırıldı.

 

Emeği merkeze aldığımızda Adana Demirspor da Adana Demirspor’dan veya Adana’dan ibaret değil.   Her iki kulübün de şampiyonluğu malum “tam kapanma” sürecine denk geldi. Ama henüz 9 gün önce, 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlanmasın diye bu sefer Korona’yı öne süren sistem, pazar günü gecesi delinen yasaklara sempatiyle baktı. Birinin 26, diğerinin 44 yıllık özlemine bağladı. Çünkü dünyamızda yaygın, ülkemizde egemen vahşi kapitalizm ve neo liberalizmin besi kaynağı futbol.

Giresunspor’un şampiyonluğu sonrası Gebze Bölgesi’nde Küçük Giresun diye de tanımlanan Beylikbağı Bölgesi’nde havai fişek gösterilerinde kimbilir kaç martının kanatlarından vurulup öldüğü kimsenin umurunda değil. Ancak sistem bir zahmet, havaya kurusıkı sıkanlara müdahil oldu. Yerel basınımızda yer alan haberlere göre altı kişiye cezai işlem uygulandı.

Yine adı “tam kapanma” olan süreçte devlet/sistem himayesinde sürdürülen bahis oyunları daha doğru tanımlama ile kumar da her tür yasaktan arınmıştı. Evine yürüme mesafesinde olması kaydıyla, bahis oynatan yerler de açıktı ve halkımız bu ‘hizmet’ten de mahrum bırakılmadı.

Bu arada sistem; UEFA Şampiyonlar Ligi’ne alternatif olarak Avrupa Süper Ligi diye bir lig de türetti. Ayrı mevzudur ama hakkımızda hayırlısı…

Süper Lig’de 40’ncı hafta maçları 08 Mayıs Cumartesi günü saat 20.30’dan sonra oynatıldı. İslam ülkesiyiz ya. Süreç içinde gelen bazı tepkiler üzerine iftar sonrasına denk getirildi ama 08 Mayıs aynı zamanda Kadir Gecesi idi. Ola ki iktidarda Cumhur İttifakı hariç başka bir ittifak veya parti, aleni tanımla CHP olsa idi vay haline idi. Meseleleri, kimin yaptığını merkeze alarak değerlendiren bir yurdum insanı haline geldik. Cumhur İttifakı döneminde, kimse gıkını bile çıkartmadı. Örneğin; oruç tutan futbolcuların maç esnasında su ile oruç açması Cumhur İttifakı döneminde olmamızdan sebep, “Hoşgörü ülkesi” şeklinde lanse edildi ama Millet İttifakı döneminde olsaydık, “İftar saatine maç mı oynatılır?” sorgulaması kesin yapılırdı.

 

**

Sosyal medyada zaman zaman size de denk geliyordur.

Bir takım şekillerle ve hayli dikkat gerektiren animasyonlar ile bir takım aritmetik işlemlerinde bulunmamız isteniyor. Bence faydalı. Bir ikisini denemişliğim de var.

Ben de kendimce bir tane türetmiş olayım.

0128 çarpı 29 kere 67…

Futbolu bu hale kim getirdi

Sorusunda yanıt bence, “Hep birlikte bu hale getirdik…”

Futbolu, aslında sadece futbolu değil sporu da sadece kazanmayı merkeze alan bir anlayışla gördüğümüz sürece bu böyle sürüp gidecektir.

Kaybettiğimizde değil, vazgeçtiğimizde yenildiğimizi bilmediğimiz sürece…

 

**

KROMAN’IN ŞİŞECAM’DAN

EDİNDİĞİ KONUT ARAZİSİYMİŞ

09 Mayıs akşamı 18.30 sularında daricagazetesi.com.tr tarafından gündeme, “CHP Darıca karıştı” başlığıyla gündeme getirilen mevzunun takibindeyim.

İlk edindiğim bilgilere göre Şişecam’ın Kroman’a sattığı, imar planında konut gözüken bir arazide Kroman’ın yeri edinmesi sonrası aynı yerin sanayiye açılmasıyla ilgili bir mevzu.

Yine iktidardaki AKP’ye toz kondurulmayan, ana muhalefetteki CHP’nin ise kendi içinde birbirine yediği bir konu haline getirildi.

CHP’nin anılan imar değişikliğini yargıya taşıyıp taşımaması, bu konuda eksik kalıp kalmadığı elbette önemli bir detaydır ancak konu sadece bundan ibaret değildir.

Soran eden olduğundan sebep bu izahta bulunma gereği duydum. Konuya ilgiliyim ve takipteyim. Az bekleyin…

**

** Che Guevara, gençlik yaşamına Arjantinli bir maceracı olarak başladı. Önceleri amaçsız bir insandan farksızdı. Buna rağmen yine de tıp fakültesinden mezun olmayı başardı. Ne var ki, hekimlik diplomasını aldığı yıl, bu mesleği bıraktığını açıklamak gibi çelişkiler içinde kalmıştı. Çocukluğundan beri yakasını bir türlü bırakmayan "astım" illetine inat, durağan ve sıradan bir hayatı kabullenemiyordu. Onun için, hekimliğin bireysel tedavi yöntemlerine karşın, devrimciliğin tüm toplum ve insanları kapsayan kurtarıcılığını seçmekte duraksamadı. (Kaynak: amazon.com.tr)