Tatil gibi tatil!

Tatil gibi tatil!

Yorucu bir dönemden sonra nihayet yarıyıl tatili geldi çattı. Dinlenmenin ve eğlenmenin tam zamanı! Çocuğunuzla birlikte “tatil” gibi bir tatil geçirmek istiyorsanız, Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Psikolog Selin Karabulut’un önerilerini dikkate almalısınız...

Tatil gibi tatilden kastettiğiniz nedir?
Tatil dinlenmek içindir. Günlük rutinden, günlük alışkanlıklarından ve her zaman yapılan şeylerden bir süreliğine feragat etmek anlamına geliyor. Çocuklar için de ben tatillerinin tatil gibi olmasını istiyorum. Dinlensinler bol bol. Çünkü çok erken kalkıyorlar, serviste ve okullarında uzun zaman geçiriyorlar. Çok küçük yaşta çocuklar okula gidiyorlar çünkü anneler artık çalışıyor. Evde bir bakıcıyla ya da bir büyükle kalması bir süre sonra çocuğa yetmemeye başlıyor ve küçük yaşta okul öncesi eğitime başlıyorlar. Bu nedenle çocuklar erken kalktığı için yorgunlukları oluyor. Ayrıca akademik hayat çok zor. Sürekli bir yarış halindeler. Sayısal puanlarla başarının ölçüldüğü bir ülkede yaşıyoruz ve çocuklar sürekli yükseğini ve daha iyisini almaya programlanıyor. Spordan eğitime, eğitimden spora, özel derse koşturuyorlar. İyi bir şeyler için de olsa çocuklar yoruluyor. Çocuklarla birlikte veliler de yoruluyor. Tatilde tüm bunların kenara bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Sömestr tatili zaten çok uzun bir tatil değil.

Ne yapsınlar?
Eğer mümkünse anne-babalar çocuklarını kendi iş yerlerine ziyarete götürebilirler. Çocuklar anne babalarının iş yerlerine gitmekten çok hoşlanıyorlar. Bunun dışında ödev yapmak, ders çalışmak çocuğun inisiyatifinde olmalı. “Bunları çalışmak ve tekrar etmek iyi olabilir” denebilir ve çocuklara isterlerse çalışma programını kendilerinin belirleyebilecekleri söylenebilir. Her ailenin kendine ait kuralları var. Şunlar yenecek, bunlar yenmeyecek; şu saatte dışarı çıkılacak, bu saatte çıkılmayacak gibi. Bunlar, tatil olduğunu anlamak için biraz esnetilebilir. İmkânı olanlar tatil planlayabilirler. Tatile gidemiyorlarsa bile birkaç gün iş yerlerinden izin alarak çocuklarıyla vakit geçirebilirler. Tiyatro, gezi, konser gibi planlar yapabilirler. Hiçbir şey olmuyorsa evde birlikte kek yapmak, ev ziyaretlerine gitmek, birlikte film izlemek gibi çocuğun kendini özel hissedebileceği herhangi bir etkinlik onunla paylaşılabilir. Böyle etkinliklerin hem anne-babalara hem çocuklara iyi geleceğini düşünüyorum.

Sömestr tatilinde öğretmenler, çocuğun ilgili dersi zayıfsa ona göre alıştırma önerileri verebiliyor, bu durumda ne yapılmalı?

Bunu yapmak gerekiyorsa çocuğun yaşına göre, çocuğu bunaltmadan davranmak gerekiyor. Belki oyunlaştırılabilir. Oturup 2 saat çalışalım değil de 15 dakika çalıştıktan sonra ‘Haydi kalkıp mola verelim’, ’15 dakika da akşam çalışırız’ gibi çocuğun keyfini bozmayacak şekilde davranılabilir. Çocuklar uzun süre konsantre olmakta zorlandığı için kısa süreli çalışmalar yapılabilir.

Çocuk herhangi bir kursa gitmek istiyorsa gönderilebilir mi? Kış okulları, atölye çalışmaları gibi...
Eğer çocuk gerçekten böyle bir şeyi istiyor ve talep ediyorsa çocuğun talebidir, olabilir. Ama çocuklar zaten sürekli bir yerlerdeler, evde vakit geçirmiyorlar. O yüzden en azından tatilde böyle şeyler yapmasınlar demek geliyor içimden. Ama çocuğun talep ve ihtiyacı varsa yine de bir orta yol bulunmalı. Şartlar da zor çünkü. Eğer çalışıyorsak ve evde kimse yoksa tatilde çocuk ne yapacak? O zaman tabii İngilizce kursu, spor gibi birtakım yerlere gönderilebilir.

Kötü ve iyi karne karşısında nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili neler söyleyebiliriz?
Karneyle cezayı yan yana asla düşünemiyorum. Kötü notlar cezalandırılmamalı. İyi notlar ödüllendirilecekse bile bu çok sembolik bir şey olmalı. Öğrencinin vazifesi zaten derslerine çalışmak ve kendini geliştirmektir. Ama ortada çok büyük bir iyileşme varsa muhakkak takdir edilmeli. Örneğin çocuğun bir dersi geçtiğimiz yıl çok kötüydü, bu yıl çok ciddi bir ilerleme sarf etmiş ve birkaç not birden yükseltmişse muhakkak takdir edilmeli. Benim ödülden kastettiğim şey takdir, teşekkür olmalı. Çocuk iyi bir şey yaptığını ve bu durumdan dolayı anne-babasının memnun olduğunu hissetmeli. Pahada yüksek olmayan şeyler hediye olarak seçilmeli.

Kötü notlar karşısında ne yapmak lazım?
Nelerin kötü olduğunu ve neden kötü olduğunu konuşmak ve bu açığı kapatmak için tedbirler almak gerekebilir. Örneğin “Akşamları hiç ders çalışmıyordun, sonucunda da bu dersin zayıf geldi. Bu nedenle de yeni bir uygulamaya geçmemiz lazım” denebilir. Çocuk yeni bir uygulamaya geçildiğini anlamalı.

Babalar ne yapmalı?
Ben anne-baba olarak ayırmıyorum. Aileler zaten çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmek durumunda. Anneler kadar babalar da çocuklarla ilgilenmeli. Ancak işi, zamansızlığı veya görevleri öne sürerek babalar biraz daha dışarıda kalıyorlar. Çocuklarının hayatlarında var olmak istiyorlarsa hiç değilse tatilleri fırsat bilip işlerinden izin alıp çocuklarıyla birebir vakit geçirirlerse, küçük bir tatil organize ederlerse ve şehir içinde küçük geziler planlarlarsa tabii ki iyi olur.

Çocukların yarış halinde olmalarıyla ilgili velilere neler söyleyebiliriz?
Sistem velileri maalesef böyle yapıyor. Veliler böyle olduğu için de sistem destekleniyor. Burada çok büyük bir kısır döngü var. Normalde olması gereken şey çocuğun kapasitesini çocuğun kendi içerisinde değerlendirmesi. Benim çocuğum neleri başardı, neleri yapabiliyor, neleri yapamıyordu ve yapmaya başladı gibi. Her çocuk kendi özelinde ve daha sonra yaşıtlarıyla kıyaslanmalı. Unutulmamalı ki başarı sadece akademik başarı değildir; toplum içerisinde varolabilmek, ilgi ve yeteneklerinin farkında olabilmek ve bunları geliştirmek, ortaya koyabilmek, sosyal-duygusal anlamda yeterli gelişimi sağlamış ve hedefleri doğrultusunda uygun adımlar atabilen çocuklar bana göre başarılı çocuklardır.

İSA TURHAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.