“Müftülük yasası kadın hayatını zorlaştıracak”

“Müftülük yasası kadın hayatını zorlaştıracak”

  Eğitim Sen  Gebze Şubesi Kadın Meclisi,  ‘Müftülük Yasası’ ile ilgili olarak bir açıklama yaptı.   Açıklamada,5 Ekim...

 

 

Eğitim Sen  Gebze Şubesi Kadın Meclisi,  ‘Müftülük Yasası’ ile ilgili olarak bir açıklama yaptı.   Açıklamada,

5 Ekim Perşembe günü kamuoyunda ‘Müftülük Yasası’ olarak bilinen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı İçişleri Komisyonu’ndan geçtiği belirtilerek,

“TBMM Genel Kurulundaki tüm kadın vekillere sesleniyoruz. Bu yasa tasarısı hangi çevreden olursak olalım biz kadınların tamamının hayatlarını zorlaştıracak, bizi baskı altına alacak ve buna dur demek sizin elinizde. Neredeyse bütünüyle erkeklerden oluşan komisyonun hızla hayatlarımızı etkileyecek bu tasarıyı geçirişine şahit olduk. Genel Kurul’da sizlerin sesimizi, itirazımızı yükseltmesini, yasanın böylesine kolay geçmemesini umuyoruz. Eğer siz kadın-erkek eşitsizliğini iyice doğallaştıracak olan bu yasaya dur demezseniz, etkili bir şekilde muhalefet etmezseniz bir sonraki gün biz kadınlar için çok geç olacak. Her gün kadınların – çoğunlukla da boşanmaya çalışırken – öldürüldüğü bir ülkede, kadınların boşanmaması gerektiğini savunan ve dolayısıyla şiddete mahkûm eden, kadın-erkek eşitliğini temel almayan bir kuruma evlilik alanında resmi yetki verilmiş olacak.

TASARIYA NEDEN Mİ İTİRAZ EDİYORUZ? 

Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarıyla il ve ilçe müftülüklerinin de evlendirme memurları arasına eklenmesi öngörülüyor. Müftülerin kıyması tasarlanan bu nikâh medeni bir nikâh; dolayısıyla çocuk yaşta ve çoklu evliliğin yasak olması sürdürülüyor. Yani bu gelişme imam nikâhının resmi nikâh yerine geçmesi anlamına gelmese de müftülerin resmi nikâh kıymakla görevlendirilmeleri dinin (ve tek bir inanç biçiminin: Diyanet’in uyguladığı haliyle Sünni İslam) bu toplumdaki herkesi kapsaması gereken medeni hukukun alanına müdahil olması anlamına geliyor..

İçinde bulunduğumuz koşulları da göz önüne aldığımızda sosyal politika alanında ve ailenin şekillendirilmesinde kadınla erkeğin eşitliğini temel almayan bir yaklaşımla çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın söz hakkının her geçen gün artmakta olduğunu görüyoruz.

Diyanet İşleri Başkanlığı sosyal politika alanından ve medeni haklarımızla ilgili konulardan çekilmeli, evlendirme işlemi ve psikolojik danışmanlık için yetkili kılınmamalı.

 

TOPLUM KUTUPLAŞTIRILACAK

Ama belediyeler ve müftülüklerin nikâh kıymasının oluşturacağı ikilik hali toplumsal kutuplaşmayı (nikâhın kim tarafından kıyılacağı konusunda) pekiştirecek, bizler üzerinde muhafazakâr bir “tek tip hayat” dayatmasını artıracak. Hangi çevreden olursak olalım kararı biz kadınların değil çevremizin almasına yol açacak. Müftülükte evlenen-belediyede evlenen ayrışması bir kimlik ayrışması haline getirileceğinden kadınların bu konuda toplumsal baskı sebebiyle özgür seçim yapması mümkün olmayacak.

Erkeklerin bizlere sormadan yazdığı ve hayatlarımız hakkında kararı yine çevremizdeki erkeklerin eline bırakan bu tasarı yasalaşmamalı, müftülüklere resmi nikah yetkisi verilmemeli..”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.