Müfredatta Atatürk de

Müfredatta Atatürk de

 Eğim İş Gebze Şubesi’nin düzenlediği programda konuşan tarihçi-yazar Mustafa Solak, yeni eğitim müfredatında Atatürk’ün de darbeci ilan edildiğine...

 

Eğim İş Gebze Şubesi’nin düzenlediği programda konuşan tarihçi-yazar Mustafa Solak, yeni eğitim müfredatında Atatürk’ün de darbeci ilan edildiğine dikkat çekerek, bu müfredatın değiştirilmesi için herkesi mücadeleye çağırdı.

Eğitim İş’in kuruluşunun 12. Yılı kapsamında önceki akşam Gebze şubesinde “Laiklik ve Mili Eğitim” konulu bir program düzenlendi. Eğitimci, tarihçi ve aynı zamanda hukukçu olan Mustafa Solak’ın konuşmacı olarak katıldığı programa eski Gebze Milli Eğitim Müdürü Aydın Ceylan, ADD Gebze Şube Başkanı Sezer Nilgün Aydın, ÇYDD Gebze Şube Başkanı Nurcan Çınar, Gebze Emekliler Derneği Başkanı Ali Tunç, Gebze eski sağlık Gurup Başkanı Dr. Hakan Akkaya, CHP Eğitim Komisyonu Başkanı İsmet Güven, Gebze Kent Politikaları Derneği Başkanı Ali Fuat Bilir ve eski milli eğitim müfettişi Necmettin Tahmaz ve eğitimciler katıldı.

Program öncesi Zeki Bilgin ve Sönmez Argo isimli öğretmenler katılımcılara bağlama işliğinde türküler söylerken, Eğitim İş Gebze Şube Başkanı Bülent Metin yaptığı konuşmada tüm katılımcılara teşekkür etti ve kamuoyunun duyarsızlığına sitem etti.

Yeni müfredatla ilgili sinevizyon eşliğinde bilgi veren eğitimci Mustafa Solak ise yeni müfredatta millet, cumhuriyet, kadın ve Atatürk’ün nerede ise yok sayıldığına dikkat çekti. 4-89 ve 12. Sınıflar için hazırlanan taslak din kültürü kitabında Atatürk’ün adının sadece bir yerde geçtiğine de dikkat çeken Solak, yayınlanmış ve şu anda okullarda okutulan bir kitapta laiklerin ateist olarak tanımlandığını da söyleyen Solak, laiklik yerine ayrıca sekülerizmin yutturulmaya çalışıldığına dikkat çekti. Olayı bastırmak üzere Selanik'te “Hareket Ordusu” hazırlanır. Bu ordunun kumandanı Mahmut Şevket Paşa, kurmay başkanı da yüzbaşı Mustafa Kemal (Atatürk) idi. Hareket Ordusu 24 Nisan’da İstanbul'a gelerek isyanı bastırdı ve II. Abdülhamid'i tahttan indirdi. Ortaöğrenim 9-11. sınıf tarih müfredatında Meşrutiyet dönemlerinde yapılan milletvekili seçimlerinin ve çok partili hayata geçiş denemelerinin “demokratikleşme yolunda atılan adımlar” olduğu belirtiliyor.[1]

Diğer yandan da 1. ve 2. Meşrutiyet’i ilan ettiren, seçimleri yaptırtan, Meclis’i açtırtan halk hareketlerine ise “1876, 1909 ve 1913 darbelerinin aktörlerine, iç ve dış sebeplerine, gerçekleştirilme şekillerine ve sosyo-politik sonuçlarına değinilir”[2] ifadesiyle “darbe” diyerek tutarsızlığa düşmekte ve gerçek fikirlerini göstermektedirler.

MEŞRUTİYETLERİN İLANI “DARBE” İMİŞ!

Buna göre 1. (1876) ve 2. Meşrutiyet (1908) “darbe” sayılmaktadır. 1909 tarihi Hareket Ordusu’nun gerici isyanı bastırıp II. Abdülhamid’i tahtan indirdiği tarihtir. 1876 ile 1909 tarihlerinin birlikte verilmesi aslında 1. Meşrutiyet’ten beri gelen süreci belirtmek içindir. Dolayısıyla 2. Meşrutiyet’in ilanı da “darbe” olarak görülüyor. Fakat kendileriyle çelişkiye düşerek darbe dedikleri dönemler arasındaki milletvekili seçimlerinin ve çok partili hayata geçiş denemelerinin “demokratikleşme yolunda atılan adımlar” olduğunu da belirtmektedirler.

Bizce de 1876 ve 1908 darbe değil devrimdir. 1. Meşrutiyetle halk egemenliğin bir parçası haline gelmiş ve 2. Meşrutiyet ile halkın egemenliği artmıştır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’na göre 30 Mayıs 1876'da padişah Abdülaziz'in tahttan indirilmesi “darbe” oluyor!” dedi.

NE YAPMAK GERİKYOR?

Müfredattaki yanlışlarla ilgili mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Eğitimci Mustafa Solak, sadece laiklik üzerinden gidilmemesi gerektiğini söyledi. Çağdaşlık ve Laiklik ifadelerinin ne olduğunun topluma iyi anlatılması gerektiğine dikkat çeken Solak, “Sorunu sadece laiklik-laiklik diyerek çözemeyiz. “ dedi. Müfredattaki yanlışlarla Eğitim İş dışında diğer sendikaların mücadele vermediğini de ifade eden Solak, kurumların ortam mücadele etmesi gerektiğine dikkat çekti. Bir ay veya 15 günlük süreyle her kurumdan ikişer kişi ile okul önlerinde ve merkezi noktalarda basın açıklamaları yapılarak velilerin ve toplumların dikkatinin çekilmesi gerektiğini belirten Solak, müfredat konusunda milletin kafasının allak-bullak olduğuna dikkat çekti. Solak daha sonra katılımcılara “Laikliği doğru anlamak” isimli kitabını imzaladı, Eğitim İş üyeleri ise program için kendisine teşekkür etti.






HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.