Futbol işçileri de sendikalı olmalı

Spor sadece futbol ama futbol da sadece futboldan ibaret değil. İkisini bir araya getirdiğimiz bu iki tezin ilk sahibi kim bilinmiyor ama futbolun bir özelliği de, aktif siyasete en çok katılımın olduğu spor dalı olması. Bunun genelde de, yerelde de çok sayıda örneği mevcut.

GEBZESPOR’UN YÖNETİMİNDEN DE

TRİBÜNÜNDEN DE ADAY ÇIKTI

Bir dönem Gebzespor Başkanvekilliği de yapan Gebze Belediyesi’nin bağımsız başkan adayı Serap Çakır ile Türkiye Komünist Partisi – TKP’den Gebze Belediye Meclisi’ne aday olan Güven Gök ikilisinden birini Gebze Belediye Meclisi’nin başında, diğerini meclis üyeleri bölümünün koltuklarından birinde görmek mümkün.

ÇÖZÜM ÖNERİSİ SİYASETİYLE ÖRTÜŞTÜ

Gebzespor tribünlerinin renkli simalarından Güven Gök ile futbolun siyasetini yaparken çözüm önerileri arasında futbolun en önemli bileşeni futbolcuların sorunlarının çözümünde sendikalaşmayı işaret etmesi, siyasi duruşuyla çok örtüştü. Gök sorularımıza şu yanıtları verdi:

• Sizi Gebzespor'un renkli  tribünlerinin renkli simalarından birisi olarak biliyoruz. Türkiye Komünist Partisi (TKP) Gebze belediye meclis üyeliği adaylığınızdan  konuşmadan önce, kendinizi bize anlatır mısınız?

• Aslen Erzurumluyum. 1994 yılında Gebze’de doğdum. Askerlik vazifemi yerime getirirken lise sınavlarına girerek açıktan bitirdim ve üniversite sınavlarına katıldım. Sakarya Üniversitesi Geyve MYO Emlak ve Emlak Yönetimi bölümünü iş ile beraber yürütürüm dedim ve her gün İstanbul, Sakarya ve Gebze arasında gidip geldim. Fakat dayanamadım ve bırakmak zorunda kaldım. Şimdi ise Manisa Celal Bayar Üniversitesi Salihli MYO’da Yerel Yönetimler okumaktayım ve aynı zamanda Atatürk Üniversitesi AÖF’ de Adalet Bölümü’nde eğitimimi sürdürüyorum.

• Futbol ve amatörlük ilişkileri üzerinden devam edelim. Sizce amatör futbol kulüpleri ne tür sorunlarla uğraşmak zorunda kalıyor ve bu durumu nereye bağlamak gerekir?

• Bilindiği gibi futbol ilk olarak işçilerin boş zamanlarında birbirleri ile yürüttüğü bir sosyal faaliyet olarak ortaya çıkıyor. Aynı tezgâhta çalışan, günü burada ağır koşullarda geçiren emekçiler iş çıkışında streslerini atmak için yine birbirlerine tutunuyorlar. Günümüzde ise her şey paraya dönmüş durumda. Hal böyle olunca futbol sporculara da kulüp yöneticilerine de “para kazandıran” bir araç haline geldi.

• Futbolcular yüzlerce işçinin ömrü boyunca çalışarak elde edemeyeceği gelire bir sene de sahip olabiliyorlar. Halka ise ancak “seyirci olmak” veya iddia oynamak düşüyor. Amatör spor kulüplerinin farkı da burada ortaya çıkıyor. En yüksek gelir kalemi olan televizyon gelirleri sadece Süper lig ve 1.Lig’e gidiyor. Üst liglere veya amatör kulüplere dağılmıyor. Adaletsiz dağılım arada farkları büyütüyor. Alt liglerde sporcu eşyaları çoğu zaman yetersiz kalıyor, çoğu ailenin bu spor malzemelerini alacak koşulları bulunmuyor. Sigortalı çalışma zaten “şaka” olarak algılanıyor.

• Yerel ya da bölgesel bir futbol kulübünü desteklemek ile 'büyük' dediğimiz üst liglerde yer alan takımları desteklemek arasında sizce ne farklar var?

• Yerel bir amatör ya da profesyonel futbol takımını desteklemek, semt ve mahalle bilincini hatta daha da indirgersek sokak bilincini, dayanışmayı ortaya koymaktadır. Çoğu taraftarın 90 dakika susmadığı bir ortam ve aç susuz kaldığı zamanları biliyorum. Taraftarların takımları uğruna uzun yollar yürüdüğü, otobüs bulmak için didindiklerini biliyorum.

• Büyük ve ekonomik açıdan güçlü takımları desteklemek için ise bunlara gerek yok. Zaten bu takımların reklamları, oyuncuları her yerde... Artık kulüplerin kar alanında saha için satılan bitlerden çok yüksek fiyatlara kiralanan localar söz konusu. Bu yüzden paranız varsa iç ve dış saha maçlarına bilet bulabilir, rahat bir şekilde uçağa binebilir, deplasmana gidebilirsiniz ve çoğu zaman bir müşteri gibi davranabilirsiniz. Açık söylemek gerekirse, her şeye maddiyat penceresinden bakıldığını söyleyebiliriz.

• Gebzespor özelinde sorarsak, 3. Lig’de yer alan profesyonel bir kulüp olan Gebzespor'un sorunlarını nasıl görmek gerekiyor? Bunun kaynakları sizce nedir? Bunu nereye bağlamak gerekiyor?

• Futbolcu yetiştirmek ve bu futbolcularla ilerlemek her kulübün istediği bir roldür. Oktay Demircan ve Serkan Esen şuan kulüpte bulunan ve uzun yıllardır hizmet veren oyuncular. Yerel kökenli oyuncular da takımda yer alıyor ve bu iki futbolcu da alt yapıdan yetişen oyuncular. Buna İlave olarak, Vedat Bora‘yı da eklemek lazım. Vedat Konyaspor’da güzel işler başardı ve şu anda Adana Demirspor’da görev alıyor. Gebze ve çevresinde çok futbolcu var. Amatör kulüpler vs. buralardan futbolcu alıp yetiştirip daha iyi yerlere gelmek ya da tesisleşme modeline gitmeyi düşünebilir. Neden bir Altınova (İzmir) olmayalım ki? Kulübe bağlılık önemli, bir de altyapı için daha fazla destek gerekiyor TFF’den.

• Amatör kulüplerde yer alan futbolcuların karşılaştığı birçok sorun bulunmakta, sizce bunların bu futbol düzeninde bir çözümü var mı?

• Elbette bir çözüm var. Çözümü olmayan hiçbir soru ya da sorun bulunmaz. Ancak bu sorunlar ne benim anlatmam ile çözülür ne de bu futbol koşulları ve piyasa düzeni altında bu mümkündür. Bunun için toplantılar ve seminerler düzenlenmesi, bilinçlenilmesi ve örgütlenilmesi gerekiyor.

• Örneğin birçok fabrikada işçiler iş koşullarını daha iyi hale getirmek için sendikalaşıyorlar. Avrupa ve Amerika’da da sporcuları koruyan sendikalar, organizasyonlar mevcut. Türkiye’de ise spor alanında birlik yok denecek kadar az. Hatta futbol aynı sahada büyük gelir farkından oyuncuları bir araya getiren ve bu gelir farkının “yeteneklere” indirgenerek “normalleştirildiği” bir alana döndü. Bunu sorgulamalıyız.