ALS’ henüz kesin tedavisi yok!

ALS’ henüz kesin tedavisi yok!

​​​​​​​Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS), omurilikte belli bir bölgenin harabiyeti ile başlayıp sinirleri ve kasları etkileyen ve zayıflamalarına sebep olan ilerleyici bir hastalık.

Sebebi henüz bilinmeyen ALS’nin kesin bir tedavisi yok ancak hastanın yaşam kalitesini artırmaya yönelik yöntemlerle yaşam süresi artabiliyor.

21 Haziran Dünya ALS Günü dolayısıyla açıklamada bulunan Medical Park Gebze Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Zehra Duygu Ekmekçi Doğan, hastalığı başlatan belirtilerin her hastada aynı olmadığını belirtti.

‘ALS HASTALIĞININ BELİRTİLERİ HER HASTADA AYNI OLMAZ’

Belirtilerin her hastada aynı olmadığını belirten Uzm. Dr. Ekmekçi, “Hastalığın başlangıç belirtileri her hastada aynı olmaz. Genellikle bir kolda ya da bacakta güçsüzlük ya da incelme, hastanın fark ettiği ilk belirti olur. Hastalar kalem tutarken, düğme iliklerken veya çanta taşırken zorlanırlar. Hasta bazen yürürken tökezler. Bazı hastalarda ise hastalık, konuşma veya yutma güçlüğü şeklinde başlar. Hastanın kendisi ya da yakınları peltek, genizden konuşma fark eder. Kaslarda seğirme, ağrı ve kramplar bu belirtilere eşlik edebilir. Kontrol edilemeyen ağlama ve gülmeler olabilir.” dedi.

‘HER HASTADA BELİRTİLERİ AYNI OLMADIĞINA GÖRE HASTALIK NASIL TEŞHİS EDİLİR?’

Uzm. Dr. Zehra Duygu Ekmekçi Doğan, “Teşhis asıl olarak klinik belirti ve bulgulara dayanarak konur. Yine de, hastalık pek çok kas ve sinir hastalığı ile karışabildiği için bazı tetkiklerin yapılması gerekir. Tanıya yardım eden yöntem elektromiyografidir (EMG). Başka hastalıklarla karışabileceğinden, manyetik rezonans görüntüleme (MR), bazı kan ve idrar tetkikleri ile ayırıcı tanı yapılması gerekebilir.” der.

‘ALS’NİN HENÜZ KESİN BİR TEDAVİSİ YOK’

Hastalığın henüz kesin bir tedavisi olmadığını belirten Uzm. Dr. Ekmekçi, “Henüz kesin bir tedavisi yok ancak yeni ilaç çalışmaları yoğun olarak sürüyor. Öte yandan, hastanın mümkün olduğunca rahat ettirilmesi, normal yaşamını sürdürmesini sağlayacak tedbirler alınması çok önemlidir. Günümüzde hastanın rehabilitasyonuna yönelik pek çok imkan var. Bunlar her hastanın ihtiyacına göre belirlenir. ALS eninde sonunda solunum kaslarındaki zafiyete bağlı olarak solunum yetmezliğine neden olur. Bu nedenle hastalığa yakalananların yarısı solunumlarını cihazla yapay olarak sürdüremezlerse üç yıl içinde kaybedilirler. Yapılan araştırmalarda kilo kaybı başladığında hastalığın ilerlemesi hızlanmaktadır. Kilo kaybının nedeni genellikle yutma problemi, yemek yerken veya su içerken nefes borusuna kaçma hissi, öğürtü, öksürük olmasıdır. Yemek süresinin uzaması, çiğnerken yorulma ve çabuk doyma hissi oluşmasıdır.  ALS de yutma güçlüğü önce sıvı gıdalarda yutma problemi ile başlar. Ayrıca ağızdaki tükürük birikmesi, yemek borusu ile nefes borusunu birbirinden ayıran epiglot denilen dokunun da kas zayıflaması başladığının habercisidir. Bu nedenle yutma güçlüğü başladığında hastalar daha koyu kıvamlı gıdaları daha problemsiz yutarlar. Yutma güçlüğü ortaya çıktığında yiyecekleri daha kıvamlı hale getirilmesi için örneğin su yerine meyve suyu, tarhana çorbası vs. ile beslenme sorunu kısmen çözülebilir. Kilo kaybı başladığında PEG konusunda hazırlıklı olmak gerekir.” diye belirtir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.