SANAL ALEM BAĞIMLILĞI
Modern zamanlarda insan karakterini, davranışı belirleyen yegâne unsur yaşanan teknolojik çağın gerekleridir.
Nedir bunlar?
İnsanlar teknolojinin baş döndüren gelişmesine bağlı olarak gerçekten sanal alemin esiri haline gelmiş durumda.
Düşünsenize internet üzerinden oluşturulan sosyal medya ağları ile kitleler bir şekilde kontrol altına alınıyor ve istenildiği gibi yönlendiriliyor.
En ilginci ise milyonlarca, hatta milyarlarca insan internet sayesinde bir şekilde sanal bir hapishaneye tıkılmış durumda.
Yaşama dair her türlü tepki ve isyan sanal ortamda bir şekilde bastırılıp kitlelerin gazı alınıyor.
Sosyal alem veya internet denilen aslında insanın yaratılışında ki en önemli özeliklerini de yok ediyor.
Mesela, sesli olarak konuşmak yerine yazarak kendimizi ifade ediyoruz. Karşımızdakine üzgün ya da sevinçli olduğumuza dair mimiklerimiz yerine ‘smiley’ işaretleri ile bunu anlatmaya çalışıyoruz. Ses yok, his yok. Sanal bir ortamda kişi aslında tek başına ve yalnız olduğunun farkında değil. İnternet veya sosyal alem aynı zamanda bireyin yani kişinin tek kişilik hücresi de oluyor. Ancak bunun farkına varmak hiçte kolay değil.
Önümüzde ki yılar, on yıllar veya bir yüz yıl sonra insanların internet ve sosyal alem dışında çok daha farklı bir teknolojik evrede yaşayacağına inanıyorum. Çünkü bilim ve teknoloji insan eliyle yine insan aklının alamayacağı buluşların yaşanmasını sağlayacaktır.
40 YIL ÖNCE İMKANSIZDI
Düşünün ki 1970’li yıllarda hiç birimiz 40 yıl sonra cep telefonunu, interneti, sosyal alem üzerinde yaşamayı falan aklının ucundan bile geçiremezdi.
Çünkü o zaman diliminde teknoloji insanın hayal sınırlarını zorlayacak denli gelişmemişti.
Mesela o yıllarda mektuplar yazılır ve bu şekilde insanlar birbirleriyle haberleşirdi. Mektup bugünkü sanal aleme göre çok daha gerçekçiydi çünkü kalemle yazılan şeylerde o kişinin izlerini görmek mümkündü.
Bugün ise mesaj ile duygusuz, içi boş ve anlamsız bir haberleşme şekli var.
Sonuç olarak, sosyal alem ya da internet her neyse insanın duygularını, davranışlarını, hislerini ve asıl önemlisi ise doğuştan var olan bir çok özelliğini öldürüyor. Kişiyi, kitleleri yalnızlaştırıp duygusuz, umarsız hale getiriyor.
İnternet ve sosyal medya yoluyla ifade ettiğim gibi milyonlarca insan kontrol altına alınıyor, yönlendirilip etkisiz hale getiriliyor.
Bence insanlık teknoloji karşısında yitirdiği bir çok özelliğini yeniden kazanması için çok uzun yıllar geçecek. Çünkü sosyal medya veya internet kanserden daha tehlikeli ve öldürücü.
BİLİNÇLİ SOSYAL MEDYA KULLANICISI
En önemli nokta ise hiç kuşkusuz bilinçli sosyal medya kullanıcısı olmaktır. Çünkü sosyal medya belirttiğim gibi insan yaşamına artık direkt temas eden ve yön veren bir konumdadır.
Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar ister istemez toplum içinde çok farklı şekilde olumsuz yönde gelişmeler, sonuçlara neden olabiliyor. Bu nedenle sosyal medya kullanıcılarının bilinçli olması yaşamın gelecekte çok daha noktada olmasına katkı sunacaktır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.