Soru şudur:

Bu ülke de  Cumhuriyet ve demokrasi şemsiyesi altında tüm farklılıklarımızla hep birlikte mi yaşayacağız, yoksa kutuplaşmaya, ayrıştırmaya teslim mi olacağız..?

Sorunun yanıtı ülkemizin demokrasi, hukuk ve barış adına varacağı noktayı da tarif etmektedir.

Kutuplaşma ve ayrıştırma elbette kimilerine bir takım güç, imtiyaz falan sağlayabilir.

Böl-parçala-yönet eskiden beri kirli siyasetin sıkça başvurduğu ve aslında beslendiği de kaynaktır.

Ne var ki bu ülkenin birliğini, bütünlüğünü direkt olarak zedeler.

Oysa gelişmiş demokratik ülkelerde toplumu karpuz gibi ikiye ayırmaya sistem izin vermez.

Çünkü o ülkelerde yerleşik ve temeli çok sağlam demokrasi ve hukuk kültürü vardır.

Şimdi diyeceksiniz ki ABD’de ne olduğunu gördük, orada da bir takım holiganlar seçime itiraz edip olaylar çıkardılar.

Doğrudur.

Ne var ki ABD’de sistemi bu tahribatı kısa sürede onararak demokrasinin daha etkin ve güçlü olmasını sağlayacaktır.

Çünkü ABD kendine demokrattır fakat kendi dışında ki hiçbir ülke de de kolay, kolay demokratik hukuk devleti olmasını istemez.

Ortadoğu’da ki on yıllardır süren kaos ve  karmaşanın arka planında ABD’nin emperyalist  politikalarının olduğunu ilkokul çocukları bile bilir.

Ortadoğu’da  bir çok ülke ABD’nin böl-parçala-yönet ile  iktidarda tuttuğu  diktatörler tarafından  savaş, kan ve ölüm coğrafyası oldu.

Bu ülkeler tüm enerjilerini kendi içlerinde birbirlerine öldürerek, çatışarak harcadı.

Kan ve barut kokusu Ortadoğu  topraklarından hiç eksik olmadı ve olmayacakta.

Ülkemizi  yakın bir gelecekte benzer bir tehlike yaşamasının mümkün olabileceğini bir çok  stratejist falan yazıyor, söylüyor.

Çünkü kamplaşma, ayrıştırma had safhaya ulaşmış durumda.

Ülkemiz de her şeye karşın  temeli çok sağlam Atatürk’ün  devriminin eseri olan Cumhuriyet  var.

Türk toplumu her türlü ayrıştırmaya karşı sağduyu içinde gerekli demokratik refleksi gösterir.

Çünkü bu topraklarda her türden farklılıklar kardeşlik, barış ve özgürlük içinde yaşamak gibi bir amacı var.

Ahmed Arif’in ne güzel demiş:

  “Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız 
  Karşıyaka köyleri, obalarıyla 
  Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu, 
  Komşuyuz yaka yakaya 
  Birbirine karışır tavuklarımız 
  Bilmezlikten değil, 
  Fıkaralıktan..”