Zor ama yine de Onur Günü !

Zor ama yine de Onur Günü !

 

Kocaeli’ndeki gazeteciler için farklı bir duygudur 16 Ocak’ yaşamak. 16 Ocak, Bu kentte  ‘’BASIN ONUR GÜNÜ’’ olarak kutlanır.

Bugün, 28. kez ama buruk bir kutlama yapacağız.

16 Ocak neden BASIN ONUR GÜNÜ olarak kutlanır, önce ona bakalım…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyet öncesi ilk ve tek basın toplantısını bu tarihte İzmit’te yapar. İzmit Kasr-ı olarak bilinen ve şimdi müze olarak kullanılan saray bahçesindeki binada gerçekleşen bu basın toplantısı saatlerce sürer ve Gazi, kuracağı devlet modeline ilişkin ipuçlarını verip gazetecilerin görüşünü alır.

Yani, gazetecilere tarihi bir enformasyon görevi yükler…

Bizler de, bu toplantının önemini diri tutmak, Mustafa Kemal’in o gün 9 saat süren bu toplantıda dile getirdiği değerlerin korunmasını sağlamak, cumhuriyetin üzerine kurulduğu temel değerlere sahip çıkmak için adım atmışızdır.

Dönemin Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti yöneticileri, 1988 yılında TBMM arşivinden İsmail Aral’ın İzmit Basın Toplantısı kitabını çıkartıp, gereken değerlendirmeler sonrası 16 Ocak’ı BASIN ONUR GÜNÜ ilan eder. Bu günün önemi üzerine, dönemin valisi de, eski vilayetin bahçesindeki Atatürk Anıtı’nın kaidesine 16 Ocak tarihinin kazınmasını sağlamıştır.

Yeni vilayet bahçesi mi ?

Orada bir anıt ve kaidesinde de 16 Ocak’ın önemini ifade eden sözcükler yer almıyor ne yazık ki…

Neyse,

Şimdilerde idare merkezi ve bir BASIN MÜZESİ sahibi olan Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti, bu yıl çıtayı yüksek tutup bir arsa alma ve üzerine de cemiyet binasını inşa etmeyi hedefledi.

Yapılabilir, yapılırsa da emek verenlere teşekkür etmek gerekir…

Ancak, gazetecilerin, cumhuriyet tarihinin en zor günlerini yaşadığı unutulmamalıdır. Demokrasi, güçler ayrılığı, basın özgürlüğü gibi kavramlardan nasibini almamış, tekleşmiş yönetim anlayışıyla her alanda dayatmacılığı ilke olarak benimsemiş siyasal anlayış, yerelde ve genelde gazeteleri ve gazetecileri baskı altında tutmaktadır.

Gazeteciler, yaptıkları haberler dolayısıyla cezaevlerinde tutulmaktadır.

Hal böyleyken, her kesimin sahip çıktığı bir meslek örgütü görüntüsünden çok, gazetecilere sahip çıkan, özgürlüklerin kısıtlanmasına, gazetecilerin hapsedilmesine karşı duran, bu uğurda bedel ödemeye de hazır olduğunu gösterebilen meslek örgütlerine ihtiyaç olduğu çok açıktır.

Bu nedenle, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin mevcut yönetiminin, kutlamalardaki kritik eşiğin ‘’bağımsızlık ve özgürlükten yana cumhuriyet’’ duygusu, basın ve gazetecilerin özgürlüğünün vazgeçilmez olduğunu unutmadan görevini sürdürme zorunluluğu vardır.

Cumhuriyet değerlerine, bağımsızlığa ve özgürlüklere sahip çıkanlarla çıkmayanları yan yana getirmek yerine, 16 Ocak 1923’te bu kentten genç cumhuriyetin müjdesini vermek için her gazeteyi ve tüm gazetecileri değil, bağımsızlık ve özgürleşmeyi önemseyen gazeteleri, yazarlarını, muhabirlerini davet eden anlayışı hakim kılacak yeni adımlar atma gereği vardır. ‘’Zor ama yine de ONUR GÜNÜ’’ diyerek mücadeleyi yükseltmek gerekir.

Ne de olsa, tarihten gelen şiar ‘’Basın hürdür, sansür edilemez’’ diyor. Bu ifadenin içini ve altını doldurmak gerek.

Bu yüzden, ‘’sansüre hayır’’, ‘’Gazetelere, cezaevlerindeki gazetecilere ve basın emekçilerine özgürlük’’ başlıkları daha bir önem kazanmaktadır.

Bu şiarları yükselttiğimiz bir BASIN ONUR GÜNÜ kutlaması beklentisini diri tutarak, gazeteci dostlarımı yeniden ONUR GÜNÜ’ne dönüştüreceğimiz kutlamalar için mücadeleye çağırıyor, siz okurlarımı da sevgi ile selamlıyorum.

 

 

 

 

Bu yazı toplam 75 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi